Çocukluğumuzda ilkokula giderken, öğretmenlerimiz bize Osmanlının yıkılıp yeni Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile artık modern, çağdaş bir toplum olduğumuzu ve muasır medeniyet seviyesine ulaşmanın bizim için en büyük hedef olması gerektiğini  anlatırlardı. Çocukluğumuzda bize anlatılan Kaf dağının ardındaymış gibi ulaşılması güç, cennet gibi bir ülke hayal eder, orada yaşayan dürüst, güvenilir, mutlu, bilgili, zengin insanlar arasında olmadığımız için hayıflanırdık. Sanırım günümüz gençliğinin önemli bir kesimi halen Avrupa’yı bu şekilde hayal ediyor ve oraya gitmek için can atıyorlar. Halbuki benim kanaatimce özellikle son yüz yıldır, Osmanlı’nın tarihe karışmasıyla beraber, önlerinde engel olacak hiçbir güç kalmadığı için Amerika ve Avrupa ülkelerinin oluşturduğu “Batı Medeniyeti” insanlık tarihi boyunca daha önce hiç yaşanmamış boyutlarda tüm dünyayı yağmaladılar ve kitlesel katliamlar yaptılar. Tarih boyunca büyük katliamlar ve soykırımlar yaşanmıştır. Bunlardan en bilinenlerinden Moğol katliamları bizim tarihimizde önemli yer tutar. Bunun dışında bilinen bütün katliamlar “Batı Medeniyetine mensup” ülkeler tarafından yapılmıştır. Kuzey ve Güney Amerika kıtasında İnkalar, Aztekler, Kızılderililer milyonları bulan kitlesel katliamlarla soyu kurutulan medeniyetlerdir. Aynı şekilde Afrika’da Fransızların, Hindistan’da İngilizlerin, Endonezya’da Hollandalıların yaptığı soygun ve katliamlar, batı tarihinde gizlenmek istenen kara sayfalardır. Yaşadığımız yüzyılda ise, Amerikalıların Japonya’da Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı Atom bombaları, teknolojinin kullanılmasıyla tek seferde 200.000 den fazla insanın ölmesiyle neticelenen büyük katliamlardı. Amerika’nın daha da güçlenmesiyle Orta Doğu bölgesinde Büyük İsrail hedefinin önünü açmak maksadıyla, 11 Eylül 2001 yılında yapılan ikiz kule saldırıları bahane edilerek, Irak ve Afganistan’a yapılan saldırılarda milyonlarca insan hayatını kaybetti ve mülteci oldu. En son Filistin’de 75 yıldır gün geçtikçe etkisini artıran İsrail işgali ve zulümü dayanılmaz boyutlara gelmiş durumda. Amerika ve batı ülkelerinin tam desteği ile İsrail, en küçük fırsatları saldırı fırsatı olarak değerlendirip sivil halkın üzerine aşırı güç kullanarak bombalar yağdırıyor. Periyodik olarak yapılan bu devlet terörü en son Gazze’ye yapıyor olduğu abluka ve tüm şehri enkaz yığınına çeviren ölçüsüz saldırılarıyla, tüm Dünya’nın isyan ettiği ve izlemeye dayanamadığı vahşet seviyelerine ulaştı…                                                                                                                                                                            Devam Edecek….