?>
Gazze'deki Vahşete Gözlerini Kapatan Günümüz İnsanlığı Medeni Olabilir mi? - 2.BÖLÜM
Bugün bütün insanlık canlı yayında, bizzat evlerimizde oturduğumuz yerde, 2,2 Milyondan fazla sayıdaki kadın, çocuk, yaşlı ayırt edilmeden 45 gündür hiç ara verilmeksizin, karadan, denizden, havadan son teknolojik ürünlerle bombalanıp nasıl katledildiklerini ve soykırıma uğratıldıklarını çaresizce izliyoruz.
Bütün bir Gazze halkının ablukaya alınıp çepeçevre kuşatılarak, nasıl ekmeğinin, suyunun, elektriğinin, yakıtının kesilmesi suretiyle açlığa ve yokluğa mahkum edildiğini ve ölüme terk edildiklerini kahrolarak izliyoruz.
Bütün Dünya’nın gözü önünde ahlaksızca ve pervasızca hastaneler bombalanıyor. Dokunulmazlığı olan binalar bombalanıyor okullar, ibadethaneler, BM binaları. Bütün Filistin halkı, çocuklar ve kadınlar hedef alınarak, özellikle planlanarak yok ediliyor. Gazze’nin çok büyük kısmı yerle bir ediliyor ve bütün bu vahşi saldırıları “Medeni Dünya” ülkeleri Amerika, İngiltere ve Almanya, İsrail’in kendini savunma hakkı olarak pazarlıyorlar.
İnsanlık tarihi boyunca katiller ve zalimler hiç bu kadar pervasız ve bu kadar merhametsiz olmamışlardı. Onların karşısında yer alan bütün Dünya ise bu kadar çaresiz, bu kadar zayıf kalmamıştı.
O yüzden, içinde yaşadığımız dönemin bir medeniyet çağı, bir adalet çağı, insanlığın zirve yaptığı bir çağ olmasını bir tarafa bırakın, tam tersine insanlığın ilk çağlarından beri haklının değil de güçlünün ve zalimin sözünün geçtiği, orman kanunlarının böylesine ezici bir üstünlükle hakim olduğu, ilkelliğin ve zulmün bu kadar dorukta olduğu bir çağ yaşanmamıştı.
Tüm insanlığın bu karabasandan çıkması için Dünya’nın peygamberlerin gönderildiği dönemler gibi tekrar ilahi bir müdahaleye ihtiyacı bulunmaktadır. Dünyamızın bu karanlık çağdan kurtulması, bu kabustan kurtulması için tekrar yaşanabilecek bir yer haline gelmesi için bizler çaresiz kaldık, bizim bu zulümleri engellemeye gücümüz yetmiyor. Aynen Gazze’liler gibi, onları ve bizi bu cendereden kurtarması için Allah’a dua ediyoruz. Geçmişte nasıl peygamberler gönderilerek zamanının haddini aşan süper güçlü zalimleri olan Nemrutları, Firavunları helak edilip yenilgiye uğratılmışlarsa ve o zamanın mazlumları nasıl zafere ulaştırılmışlarsa, günümüzün haddini aşan, İsraillerini ve Amerikalarını helak etmek için yine ilahi bir müdahaleye ihtiyaç var.
Bu kadar zulüm, bu kadar kan ve gözyaşı, bu kadar mazlumların a’hı mutlaka ama mutlaka Gayretullah’a dokunacaktır. Ancak tekrar peygamber gönderilmeyeceğine göre, bu görevi ifa etmek üzere Allah bir kısım kullarını vesile edecektir. Ben buna yürekten inanıyor ve o şerefli kullar içinde olabilmeyi canı gönülden arzu ediyorum.
Kimbilir, belki de Allah bu şerefi Gazze’lilere nasip edecektir. Çünkü hiç kimsenin onlardan daha fazla bu şerefe layık olduğunu düşünmüyorum. Onlar, gösterdikleri sabır ve direnç ile bunu ispat ettiler.
Sevgili kitabımızda Allah şöyle buyuruyor ; “Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden hemen cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve beraberindeki mü’minler öyle darlığa düşmüş öyle sıkıntılar çekmişlerdi ki “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar. İyi bilin ki Allah’ın yardımı pek yakındır.” Bakara suresi 214
Gazze’li kardeşlerimiz aynen Kur’an-ı Kerim’de bu ayette anlatılan kavimlerdeki gibi, ağır zulümlere uğrayan ve buna mukabil imanlarına ve Allah’a bağlılıklarına devam eden sadık kullar gibi davranıyorlar. Bu mütecaviz düşman karşısında maddi açıdan mukayese olmaz zayıflıklarına ve uğradıkları zulüm ve katliamın aşırılığına rağmen, gösterdikleri mücadele azmi ve imanları karşısında insanlar hayran kalıyorlar, bu direncin ve metanetin kaynağı olan inançlarını merak ediyor, İslam’ı ve Kur’an’ı inceliyorlar. Belki de bu mücadele vesilesiyle binlerce insan İslam’la tanışacak ve hidayete ereceklerdir.
Görelim Mevla neyler, Neylerse güzel eyler.
YAZARIN DİĞER YAZILARI