?>

TÜRK TATLILARININ TARİHÇESİ İKİNCİ BÖLÜM

Büşra Büke

10 ay önce

Lezzetin Tarihinde Tatlı Bir Yolculuk: Türk Tatlılarının Kökeni Türk mutfağının zenginliği, lezzetli ve çeşitli tatlılarıyla daha da renklenir. Her biri bir kültür mozaiği olan Türk tatlıları, sadece damakları değil, aynı zamanda tarih kitaplarını da tatlandıran lezzetlerdir. Gelin, Türk tatlılarının tarihine kısa bir yolculuk yapalım. Osmanlı İmparatorluğu'nun Şekerli Mirası Türk tatlıları, özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin mutfağının bir yansımasıdır. Şeker, bu tatlılara damak tadı  veren ana malzemedir ve Osmanlı mutfağında şeker yani bal kullanımı oldukça yaygındı. Bu dönemde tatlılar, sarayda görevli ustalar tarafından özenle hazırlanır ve sadece padişahlarla değil, tüm sofralarda yerini bulurdu. Ev Yapımı Lezzetler: Baklava ve Lokumun Doğuşu Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içinde yetişen taze malzemeler, şekerin yanı sıra fıstık, ceviz, badem gibi kuru yemişleri de tatlılara katarak eşsiz bir lezzet profili oluşturdu. Baklava, incecik yufka ile özenle hazırlanan ve ardından fıstık veya cevizle süslenen bir  tatlı şölenidir. Lokum ise Osmanlı sarayından sofralara uzanan, geleneksel bir tatlıdır. Yumuşak dokusu ve farklı aromalarıyla lokum, günümüzde de geleneksel lezzetler arasında kendine sağlam bir yer bulmuştur. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e: Tatlı Mirası Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla birlikte, Türk tatlıları da geleneksel lezzetlerini devam ettirdi. Türkiye'nin farklı bölgelerinde kendine özgü tatlılar gelişti ve her biri kültürel mirası yansıtan birer lezzet haline geldi. Künefe, Türk mutfağının güzelliklerinden biridir. Tel tel hamurun arasında kaymak ve peynirin muhteşem dansıyla ortaya çıkan bu tatlıdır.Anadolu'nun birçok şehrinde kendine has bir tatlı kültürü yaratmıştır. Geleceğe Taşınan Miras: Yeni Nesil Türk Tatlıları Geleneksel tatlılarımız, günümüzde modern dokunuşlarla da varlığını sürdürüyor. Cheesecake'e Türk peyniri ekleyen, baklavayı dondurma ile birleştiren yaratıcı şefler, geleneksel tatları günümüz damak zevkine uygun hale getiriyor. Bu yenilikçi yaklaşımlar, Türk tatlılarının sadece bir tarih mirası olmadığını, aynı zamanda gelecekte de kendine sağlam bir yer bulacağını gösteriyor. Türk tatlıları, her biri bir öykü anlatan, kültürümüzün tatlı bir yansımasıdır. Her lokmada geçmişle geleceğin kucaklaştığı, geleneksel ve modernin buluştuğu bir lezzet yolculuğudur. Türk tatlılarının zengin tarihini keşfetmek, damaklarımızda bıraktığı unutulmaz izleri anlamak, aslında kendi tarihimizi ve kültürümüzü daha derinlemesine anlamak anlamına gelir. Türk tatlılarının zengin tarihini birlikte keşfederek, kültürümüzün tatlı bir parçasını bir arada yaşayalım. Baklava: Fıstığın ve Yufkanın Zarif Dansı Baklava, Türk mutfağının en ünlü tatlılarından biridir ve kökleri Osmanlı İmparatorluğu'na dayanır. İnce yufka tabakaları arasına serilen öğütülmüş fıstık, ceviz veya badem, ardından şerbet veya bal dökülerek hazırlanan bu tatlı, saray sofralarında sıkça yer bulmuştur. Tarihi boyunca farklı coğrafyalarda farklı varyasyonlara dönüşen baklava, günümüzde hem Türkiye'de hem de dünya genelinde sevilen bir lezzet olarak bilinir. Lokum: Sarayın Tatlısı Lokum, Osmanlı İmparatorluğu döneminde saray mutfağında özel günlerde sunulan bir lezzetti. İlk olarak Osmanlı sarayında üretilen lokum, Türk mutfağının uluslararası alanda tanınan en bilinen tatlılarından biri haline geldi. Şeker, su ve nişasta temel malzemeleriyle hazırlanan bu yumuşak ve renkli tatlı, farklı meyve suları ve fıstık gibi içeriklerle zenginleştirilmiştir. Lokum Osmanlıda iştah açıcı olarak yenirdi yemekten önce lokum  ya da şerbetli bir tatlı yenilirdir. Osmanlı da yemek yemek sağlıklı olmanın bir işaretiydi bu yüzden tatlıyı iştah açıcı bir yiyecek olarak kullanırlardı. Revani: Osmanlı'nın Hafif Lezzeti Revani, un, yumurta, şeker ve yoğurt gibi basit malzemelerle yapılan hafif ve nefis bir tatlıdır. Adını Osmanlı mutfağından alır ve zaman içinde farklı bölgelerde farklı adlarla da anılmıştır. İnce dilimlenen revani, genellikle üzerine serpilen hindistancevizi veya şerbetle servis edilir. Osmanlı İmparatorluğu'nun günümüze kadar taşıdığı bu lezzet, evlerde sıklıkla yapılan ve sevilen bir tatlıdır. Kazandibi: Tencerenin Altın Kaplaması Osmanlı İmparatorluğu döneminde saray mutfağının özel tatlılarından biri olan kazandı, özellikle Osmanlı saray sofralarında önemli bir yer tutmuştur. Unlu, sütlü ve vanilyalı bir muhallebi olan kazandibi, altın rengindeki hafif yanmış tabasıyla öne çıkar. Günümüzde de Türk mutfağının vazgeçilmez tatlılarından biridir. Her biri, Türk mutfağının zengin tarihini ve kültürel mirasını yansıtan bu tatlılar, yüzyıllardır sofralarımızı şenlendiriyor ve geçmişten günümüze damakları büyülemeye devam ediyor. Yazımı sonlandırmadan Helvadan da bahsetmek isterim. Türk geleneklerinden biride biri vefat ettiğinde ölen kişinin ruhuna helva yapılır. Şöyle ki bu gelenek eski şamanlara dayanır. Cenaze sahipleri üzüntülerinden dolayı çoğu zaman aç kalırlar ve yemek yemeği unuturlar bu yüzden yüksek şekerli bir yiyecek olacak helva yapılırmış. Şekerleri yükselsin ve enerjileri olsun diye ne kadar naif bir yaklaşımdır. Keşke doğrusunu öğrenip yapıyor olsak kültürümüz çok güzel bunun değerini bilmekte ayrı güzel. Helva ile ilgili bir detayda Osmanlı da hayırlı güzel haberlerin duyulmasından ardından ve şenliklerde yapılan bir tatlı türüdür. Türk tatlıları demişken kötülükten acımış ve kötü kalpli, kötü sözlü insanların tatlılaşması dileğiyle diyorum. Keşke herkes yedikleri tatlı kadar tatlı hoş kalpleri ve dilleri olsa. Kıskançlıktan habislikten acımız ruhlar bir gün helva kadar tatlı baklava kadar hoş ruhlar haline dönüşürler diye umut ediyorum. Haftaya görüşmek üzere.  
YAZARIN DİĞER YAZILARI