?>
Şartlı Eğitim
Şartlı Eğitim
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Türkiye’de ve dahi İslam coğrafyasında hemen her gün ve her ortamda duyduğumuz basmakalıp bir cümle yankılanmaktadır; “eğitim şart”… Bunu duyduğum her vakit, sözün sahibine lisanı-ı münasiple sual ederim, neyin eğitimi, ya da hangi eğitim? Derli toplu bir cevap alamasam da, ifade edilmeye çalışılan izahatların ortak özelliği şöyledir; modern kültüre uyumlu davranış sergilemek... Bu bakış açısı, yokoluşun ve savrulmanın zirvesidir. Çünkü bu hal, kendisinin ne olduğunu ve ne istediğini bilmemenin keşmekeş halidir. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Bocalamanın, yozlaşmanın ve yabancılaşmanın seviyesi öyle raddeye gelmiş ki, bir kimlik sorunu olduğu açıkça görülmektedir. Milletlerin bazı dönemlerde özlerinden uzaklaştıkları vâkidir. Türk milletinin tarihine baktığımızda da, zaman zaman ideallerinden uzaklaştığı devirlere rastlanmaktadır. Orhun abidelerinde yer alan ve <em>“Ey Türk kavmi kendine dön!”</em> ya da <em>“Türk milleti vazgeç, pişman ol”</em> şeklinde tercüme edilen cümleye baktığımızda, bir zamanlar bir şeylerin yanlış gittiğini anlamaktayız. Aynı ifade bugün de geçerliliğini korumaktadır. Mâmâfih milletimizin topluca pişman olması ve özüne avdet etmesi gerekmektedir. Her ne kadar bu ifade günümüzde sloganikleşmiş bir vaziyet alsa da, muhtevası ziyade mânâlar içermektedir. Bu sözü, milletimizin nezdinde, tüm İslam coğrafyasına yaymamız iktiza eder. Bunca gaflete, bunca yozlaşma ve bunca tehavvüle karşın, ey İslam ümmeti titre ve kendine gel hitabını her bir gönüle layıkıyla işlemek lazım gelir. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Dünyadaki maddi güç öylesine gözümüzü boyamış ve öylesine ruhumuza sinmiş ki, her bir ferdin dimağındaki manevi hakikatler, maddiyatın şöhretine yenik düşmüştür. İnsanlığı zail olmuşların eğitimlerini örnek alarak, bir halt olacağımızı zannetme garabetinde boğulmuşuz. Asırların birikim ve tecrübelerini bir kenara bırakıp kopyacılık ile muvaffak olmaya çalışmak, düşüklüğün en silik fotoğrafıdır. Bugün gerek ülkemizde, gerek İslam beldelerinde eğitim adına kurulan büyük teşkilatlar, sayısız mevzuat ve mesai mefhumu gözetmeksizin harcanan emeklere mukabil, hedeflediğimiz noktaya bir arpa boyu yaklaşamamış olmanın sebeplerini iyi tahlil etmek lazımdır. Görülüyor ki, eğitim şart demekle eğitimin keyfiyeti berraklaşmıyor, ya da şartı yerine getirdikçe şartlar azalmıyor. O halde, akıllı ve makul insanların yapacağı şey, etraflıca tetkik, tafsilatlı tespit ve metod üzerinde azami oranda iyileştirmedir. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Bugün gönül coğrafyamızın eğitim denilen faaliyetleri içinde, ne kişi ahlakı ne de zümrenin bir ahlak tasavvuru bulunuyor; insanlığımızın önüne yerleştirdiğimiz sayısız maddi mefhumlar sebebiyle, kendimizden ve kendiliğimizden sıyrılmış durumdayız. Nedir bu değerlerden bıkkınlık? Serbestlik hülyalarına kapılıp sağa sola savrulduğumuzu ne vakit idrak edeceğiz? Şöhret ve nam sahibi olmak adına, yaptığımız her teşebbüsün sükûtu hayal ile sonuçlandığını görmemiz gerekmez mi? Emeklerimizin mamule dönüşmemesi ve mahsulümüzün akim kalmasının sebepleri, başkasının iradesinde yol almak değil midir? Sorunların sebepleri başka başka iken, meseleyi sürekli eğitimsizlik üzerinden değerlendirmek kolaycılık olmuyor mu? Kaldı ki her gün eğitim görenlerin sayısı artmakta ve diploma merhalesi yükselmektedir. Buna bağlı olarak suç ve kargaşanın azalması gerekirken, orantısız bir nispette artış gösterdiğini nasıl izah edeceğiz? Hâlbuki muasır medeniyetler seviyesine yükselmenin en önemli şartının eğitim olduğu ezberi, her gün zikredilmektedir. Görüyoruz ki, eğitim alanların sayısı yükseldiği halde, hedefler gerçekleşmedi ve gerçekleşeceğine dair umutlarımız depreşmiyor. Haliyle yürürlükte olan sistemin sakatlığı gün gibi ortadadır. Çünkü teorik bilgi, bireyin ve toplumun nezdinde tatbike muvaffak olursa bir kıymet iktifa eder. Diğer türlü ise, kıylükal olarak çene yorar. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Eğitim, toplumların terakkisi için, elbette önemlidir. Lakin her husus, öykünülmüş müfredatlar ve sınavı odaklı derslerle çözülmez, çözülemez ve dahi çözülemiyor. Zira arızanın hallolması için, vazife aşkı, mesuliyet içtenliği ve tatbik samimiyeti gerekir. Vazife aşkı ile mesuliyet içtenliği ise, milli vasıflardan neşvünema etmelidir. Çünkü insanların hayata bakış açısı, kutsalları ve icraatları üzerinden kendini gösterir. Aslında hayat, öyle yorulmaya değer bir mefhum değildir. Gece rahat uyabilmek için gündüz hassasiyet göstermek, diğer dünyada selamette olmak için ise, bu dünyada orta yolun takip etmek yeterlidir. Gündüzleri hassasiyet ve hayat boyu orta yolda kalabilmenin ön şartı da, neyi niye istediğimiz de saklıdır. Eğitimi niye istediğimizi iyi bilmemiz gerekiyor. İstediğimiz şeklin, ya da metodun neden öyle olması gerektiğini de anlamamız icap ediyor. O metodu doğru kılan ilkelerin belirlenmesi ve aidiyet duygusunun sağlanmasındaki vesileler de, yine ayık bir zihniyetle anlamlandırılmış olması iktiza ediyor. Zira bilmeden, anlamadan ve anlamlandırmadan icra edilen eğitim faaliyeti, beyhudedir ve ondan bir fayda beklemek muhaldir. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Bizim maarif diye adlandırdığımız eğitim mevzuunun temel umdelerinin hasarlı olduğu aşikârdır. Kelimelerin ruhundan tutunda, ideal ve gaye noktalarına kadar her yerde ıslahatın numuneleri görülmektedir. Hatta bazı yerleri yeniden temellendirmek icap ediyor. Çünkü bugünkü eğitim sisteminde, ne olduğumuzu tanımlayamadığımız gibi, ne olmadığımızı anlatmanın sefaletine düşüyoruz. Mesela her talimi zafer üzerinden değerlendiriyoruz; bu anlayışımız bizi ölçüsüz kılıyor, ihtirasa sevk ediyor ve insanlıktan uzaklaştırıyor. Nesillerimizin o genç dimağları hep lafızlar ve temenniler ile dolduruluyor. Bu temennileri eyleme dökmenin şartları sual edildiğinde ise, cevaplar ya erteleniyor ya da gevelemece ile geçiştiriliyor. Anlıyoruz ki, sözler ve temenniler mühimdir, fakat kâfi değildir. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Eğitimin gerekliliği hususunda herkesle mutabıkım, lakin köklerden göklere uzanan bir süreç içerisindeki eğitimden yanayım. Yani kökleri inanca, milliyete, hakikate ve medeniyete dayanan, akıl, ilim, eser ve iddiası ise göklere yükselen bir eğitim modelinden bahsediyorum. Çünkü hakikatlerden uzak bir şekilde efsaneler yığını ile modern ve model olmak hayaldir. Zaten mihmandarı efsane olanların, menzilinin hayal olması ise kaçınılmazdır.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Eğitimden kasıt, her bir ferde kimlik şuuru, heyecan hissi ve huzur duygusu aşılamaktır. Zira kimlik sayesinde, marifet ve hüner sahibi olunur. Heyecan ile daima gayeye ulaşma cehdi ayakta tutulur ve huzur ile de, insanlık cevheri selamete kavuşur. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Eğitimden kasıt, bilginin cehalete, hürriyetin köleliğe ve tevekkülün ihtirasa galip gelmesidir. Fakat insanların çoğu eğitim aldıkça cahilleşmekte, bile isteye köleliğe tevessül etmekte ve muhterisçe doyumsuzlaşmaktadır. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Eğitimden kasıt, adaletin, sadakatin ve üretimin her bir yerde hayat bulmasıdır, lakin en büyük adaletsizlik diplomalılarda, en acı ihanet kürsüsü sahiplerinde ve kısa yoldan ticaret ise, yine eğitimi ile ön plana çıkmış kişilerde görülmektedir. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Ezcümle, eğitimin şart olduğu muhakkaktır, ama bedbaht bir özenti ile olmamalıdır. Devirlerin ve dimağların hakikatinden kaçmakla, ruhlar pîrüpâk olmaz ve olmuyor. İniltiler dinmez ve dinmiyor. Ahlakımız tekâmül etmez ve etmiyor. Acilen kimlik bilincinden kişilik bilincine, kişilik bilincinden ise kendilik bilincine akan bir maarif kurgulamaktır. Bu kurgu akıl, zihin ve kalp üçgeninde temellendirilmelidir. Bu sayede hem sonuç alınır, hem de emekler heba olmaz. Bırakın emekleri bugünkü gibi nesiller heba olmaz. Haliyle eğitim namına bir inkılabın gerektiği muhakkaktır, lakin bu inkılap, diploma yarışı ve sıraya dizilmiş üniversiteleri bitirmekle değil, kimliğe dönmenin, kişiliğe bürünmenin ve akıl ile yol almanın inkılabı olmalıdır. </span></span></span></span></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018