Tüm hemşerilerimize geçmiş olsun. Deprem memleketi gerçeği olduğumuzu, Sivas'ın da bu konuda çokta sicilinin temiz olmadığını, etkili fay hattı odağında olduğunu bilerek devam edelim.
Bazı bilim adamları Sivas'ta olası deprem aralığının merkezde 6-6.5- Hafik ve doğusu üzerinde 6-7 aralığında beklenebileceğini ifade ediyorlar.
Özellikle Sivas nüfusunun yoğun olduğu şehrin güneyi, Yenişehir Bölgesi civarı, Kardeşler Mahallesi, Eğri Köprü ve civarı bölgelerde de zemin drenajından dolayı daha fazla hissedildiği gerçeği var.
Bu konular çok önemli ve ciddi konular ama hadi biraz daha ciddi konulara girelim.
Ülkemizin 99 depreminden sonda yaşadığı en büyük felaket olan 6 Şubat depreminde olan birçok kaybımızın bir başka nedeni ise, ertesi gün öğle saatlerinde yaşanan ancak mevsimsel durumlardan dolayı birçok vatandaşın "Bir şey olmaz kaderciliği, Barınacak mekân ve zemin bulamayışından doğan çaresizliği, birçok yerde aynı anda meydana gelen ve devletin imkânlarının henüz birçok yere ulaşamamış olmasından, bazı ihmal ve ciddiyetsizliklerden, nedeni belli olmayan korkulardan" halkın arabalarda, evlerde barınmaya çalışmasından dolayı, ikinci yıkım depreminde de birçok insan hayatını kaybetti.
Hâlbuki o gün benim gibi birçok insanın yaşadığı, tek katlı müstakil evlerde oturanların misafirleri hatırı sayılır sayıda idi. Daha korunaklı, deprem riskine karşı daha dayanıklı olan bu yapılar, özellikle şehrimizin birçok bölgesinde bulunan tek katlı müstakil yapılarda geçici de olsa, bir kaç günlüğüne barınma imkânı buldular.
Şehrimizde dahil Kayseri, Malatya, Elazığ, Maraş gibi yerlerde insanların arabaların içinde saatlerce kaldığına, yattığına hatta bu araçların yakıt ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla benzin istasyonları önünde oluşturdukları uzun uzun kuyruklara şahit olmadık mı?
Hâlbuki bu tür büyük felaketlere insanların yaşamını biraz daha kolaylaştıracak, ilk yardım, afat, Kızılay gibi yardım kuruluşlarının ulaşımını daha da mümkün kılabilecek imkânlar elimizde vardı.
Hani şu hobi bahçeleri var ya, insanların bir şekilde kafalarını sokabilip, yatabildikleri prefabrik yapılar, onlar birçok yaşamı kurtardı biliyor musunuz?
Özelikle deprem bölgelerinde ikinci depremde, az hasarlı da olsa yıkılan evlerin içinde mecburen kalan bu insanların vebali kimin boynuna bilmiyorum.
Hele hele salgın dönemini bir hatırlayın, insanların izole yaşamlarında toplumsal kaos ve kargaşanın önüne geçmek için, daha izole yaşamlarını sürdürebildikleri yerler yine hobi bahçelerine yaptıkları derme çatma binalar olmadı mı?
Ama böylesine bir imkân varken bunu kullandıramamış olmamız da pek akla ve vicdana uygun değil.
Özellikle şehri çevreleyen bölgelere yakın vatandaşın kendi imkânlarıyla yaptığı/yapacağı belli ölçü ve standartlarda yapılan bu yerlere hem ulaşım kolay olacak hem can güvenlikleri daha kolay sağlanacak hem de kontrol ve koordine rahatlıkla yapılabilecek.
Aklıma geldi de yetkililer duysun istedik. Belediyelerin kimi zaman dozerle girdikleri bu hobi bahçeleri binlerce can kurtaracak da farkında değiller.