?>
Sınırları Olmayan Dünya
Sınırları Olmayan Dünya
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Hayatta yapmaktan en keyif aldığım ve pandemi şartlarından dolayı en çok özlediğim aktivitelerden birisi sinemada film izlemektir. İnsanı her türlü duygunun içine sokabilir. Bazen gülersin, bazen ağlarsın, bazen korkarsın veya bazen heyecan duyarsın.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Küçük yaşta kazanmış olduğum bu sinema merakı bana birçok şey kazandırdı. Hayal gücü gelişiyor, insanlara daha önce bakmadığınız perspektiflerden bakıyorsunuz. Yeni bilgiler ediniyor ve farklı kültürleri öğrenebiliyorsunuz.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Bir de bu sinemayı kitap ile birleştirdiğiniz zaman, işte o zaman tadından yenmiyor. İki durumda sizlere farklı dünyaların kapılarını açıyor. Hayal gücünüzün içine dalma fırsatı veriyor.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Hayal gücü bir insanın en önemli yeteneklerinden biridir. Düşünülmeyeni düşündürür ve ortaya bazen muazzam eserler çıkarılmasına yardımcı olur.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Albert Einstein’ın şöyle bir sözü vardır; “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar”. Hayal gücü sınırsızdır. Bu durumu sınırlayan tek şey kişinin kendisidir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Sinema ve kitaplar burada devreye giriyor ve insanlara yeni kazanımlar katıyor. Bence küçük yaştan itibaren çocuklara bu alışkanlıklar kazandırılmalıdır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Sinemadan bahsetmişken Türkiye sinema tarihi hakkında da biraz bilgi vermek isterim.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Çekilen ilk Türk filmi <span style="background-color:white"><span style="font-family:"Segoe UI","sans-serif"">Fuat</span></span><span style="background-color:white"> Uzkınay’ın Ayestefanos anıtının 14 Kasım 1914’te yıkılmasına ilişkin filmidir. Bu film ile Fuat Uzkınay da “İlk Türk Sinemacısı” olarak nitelenmektedir.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> <span style="font-size:10.5pt"><span style="background-color:white">Bu gelişme sonrası Enver Paşa’nın direktifleri doğrultusunda </span></span>Almanya<span style="font-size:10.5pt"><span style="background-color:white">'daki "Ordu Sinema Kolundan” esinlenilerek 1915 yılında Merkez Ordu Sinema Dairesi kurulmuş ve bu kurum, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye sinema tarihinin ilk resmi sinema kurumu olmuştur.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:10.5pt"><span style="background-color:white"> 1922 yılına gelindiğinde ise Türkiye’nin ilk özel film şirketi olan Kemal Film, Kemal Seden tarafından İstanbul’da kurulmuştur.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:10.5pt"><span style="background-color:white"> Daha sonrası yıllarda </span></span><span style="background-color:white">artan film üretimi, 1950’li yıllardan itibaren Türk Sineması’nın daha fazla insan istihdam eden, daha fazla sayıda film yapan bir yapıda olacağının sinyallerini vermiştir. Artan yapımlar Türk Sineması’nın üretim açısından Altın Çağı olarak nitelendirilebilecek 1960-75 yıllarının temellerini hazırlamıştır.</span> </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> <span style="background-color:white">Türk Sineması’nın üretim verimliliğinin en üst noktaya çıktığı yıllar olan 1960’lı yıllar, aynı zamanda da düzeyli ve kaliteli Türk filmlerinin birbiri ardına vizyona girdiği, ulusal bir kimliğe büründüğü yıllardır.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="background-color:white"><span style="color:#2b2b2b">Türk Sineması 1963’ten itibaren renkli film üretmeye başlamıştır. 1967’den itibaren hızla artan renkli filmler, piyasaya hâkim olmuştur. Türkiye’de 1960’lı yılların bir diğer özelliği de Türk Sineması’nın Amerikan Sineması’nın önünde olmasıdır.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="background-color:white"><span style="color:#2b2b2b">1966 yılında Türk sineması 241 filmle, dünya uzun metraj film üretimi sıralamasında 4. sırayı almaktadır. Yapım, üretim ve dağıtım gücü hesaba katıldığında 1960’lı yıllar, Türk Sineması için altın bir çağ olarak kabul edilmektedir.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> <span style="background-color:white">1977 yılında; Türk Sineması’na yasal düzenlemeler hazırlamak, yurt dışında film haftaları düzenlemek, yurtdışındaki festivallere katılacak filmlerin altyazı kopyalarını üretmek gibi görevleri yerine getirmesi maksadıyla Kültür Bakanlığı’na bağlı Sinema Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="background-color:white"> Günümüzde ise Türkiye sineması, ulusal ve uluslararası birçok yapım şirketinin yer aldığı, yılda ortalama 100 filmin üretildiği bir sinema pazarı hâline gelmiştir.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Ancak bahsettiğim gibi pandemi şartlarından dolayı uzun bir süredir sinemalar, tiyatrolar ve bunlar gibi birçok yer kapalı. Buradan kazanç sağlayan emekçilerin çoğu bu süreçte zor duruma düştü. Bazı sinemalar ve tiyatro salonları kapandı bazıları ise kapanmanın eşiğine geldi.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanatçılara destek verileceğini açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Önümüzdeki süreçte otuz bir bin sanatçıya iki yüz elli milyona ulaşan destek vereceğiz. Tiyatro sektörüne de yirmi beş milyon tutarında turne desteği sağlayacağız” demişti.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Umarım en kısa sürede bahsettiğim salonların hepsi açılır ve normalleşmeye bir adım daha yaklaşırız.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> </span></span></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI