14 Ocak Salı günkü gazetemizde manşetten verdiğimiz haberimizde,   Sayın Valimizin açıklamalarına yer verdik. Manşet haberimizi bir kez de ben hatırlatayım. ?Geri Adım Atmak Yok? başlıklı haberimizle ilgili çok sayıda geri dönüş aldık. Hemen şunu ifade edeyim, Sayın Valimiz Salih Ayhan Beyi haklı bulan çok sayıda geri dönüş aldık. Görevden alınan okul idarecilerinin başarısızlığı konusunda Sivas Kamuoyu hem fikir? Aslında bu konuyla ilgili ben köşe yazma, görüşümü yansıtma niyetinde değildim. Ancak sosyal medyada ve bendenize olan bazı dönüşlerde söylenilen bazı sözler fikirler hoşuma gitmedi. Gitmediği için de bendeniz de bu konuyla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. İlgili sendikanın bilmem ne yetkilisi Eğitim ve öğretimin skor işi olmadığını, eğitimin değerler eğitimi olduğunu söylemiş. Bunu duyunca fevrim döndü. Yav Allah aşkına böyle bir yaklaşım, böyle bir açıklama olur mu? Sonra sormak lazım bu zevata, hangi değerler eğitimini verdiniz?  Bakanlık nezdinde çocuklarımızın geleceği için hangi projeyi, hangi düşünceyi yetkililere ilettiniz de yok denildi. Burada söz konusu konu  bir neslin ve ülkenin geleceği. Sonra hangimiz çocuğumuzu başarısız bir okula, başarısız bir kadroya götürür teslim ederiz? Hepimiz eğitim sezonunda hangi öğretmen başarılı olmuş,  hangi öğretmen daha iyi öğretiyor diye araştırıp, kılı kırk yarmıyor muyuz, araştırmıyor muyuz? Araya adam koyup şu öğretmen benim çocuğumu okutsun diye arayışlara yeltenmiyor muyuz? Biraz samimi olalım lütfen? 2018 LGS´de şehir olarak 38. olacaksın, çok değil bir yıl sonra aynı sınavda 59. olacaksın. Bunda bir sorun, gariplik  yok mu? Sormayalım mı, yazmayalım mı, bu başarısızlıkları? Anlamadığım, kabullenmediğim  ilgili sendikanın yöneticilerinin hemen peşinen istemezük moduna girip,  yöneticilik ve idarecilik yetenekleri, kapasiteleri olmayan insanlara nasıl sahip çıkar(!) inanın şaşırıp kaldım. Bir araştır, sor, soruştur. Ama bunları yapmadan ortalığı ayağa kaldır. Böyle bir şey yok kimse kusura bakmasın. Bu benim üyem, benim adamım düşüncesinden bir kurtul bakalım. Sonra; biz de evet başarısız olmuş yönetici, ,idarecilerin arkasında olmayacağız deyin de biz de sizi takdir edelim. Hakkınızı teslim edelim. Bunu da kamuoyuna duyuralım. Kimse  kusura bakmasın  ama Sivas´ın çocuklarını böylesi başarısız insanlara teslim etmek, böylesi yeteneksiz insanlara emanet etmek inanın bana göre bir vebaldir. Herkes de bunu böyle görsün, böyle değerlendirsin. Yetenek ve kabiliyetleri ile değil de referansları ile bir takım yerlere gelmiş fakat bir şey üretememiş, başarısız olmuş insanları hangi kamu kurumu olursa olsun kamunun bu insanları milletin sırtında taşıma hakkı yoktur. Olmamalı da. Biz son 10 yılda açık şöyleyim Sivas´ta ilgili sendikayla ilgili iç tartışmalarla, iç çekişmeyle geçmesine tanık olmadık mı? Bazı sendikacıların hem sendikacılık hem de idarecilik yaptıklarını görmedik mi? Bu konunun Sivas´ta o zamanlar eleştirildiğini hepimiz biliyoruz. Hem sendikacılık yapacaksın hem de müdürlük yapacaksın(!)  Sivas´ta bunun örnekleri dolu.  Dolayısıyla bu aslında ilgili STK´nın üyelerinde de sıkıntı oluşturuyor. Ama bu hep göz ardı edildi. Görülmek istenmedi. Biz,  hatta bu mevcut durumla geçmişte gazetemizde haberle yaptık. Konuyla ilgili  yav yapmayın, etmeyin bırakın bu kısır çekişmeyi. Bu, Sivas´ın eğitimine, öğretimine de  zarar veriyor diye kaç defa yazdığımı, haber yapıp uyarı vazifemizi yaptığımızı  ben biliyorum. Bu konuyla ilgili o zamanlar bazılarından tepki de aldık. Ama olsun. Hiç önemli değil. Geldiğimiz noktada bizim haklı çıkmamıza inanın üzülüyorum. Artık benim adamım olsun mantığından kurtulmamız gerekiyor. Çalışkan, üretken ve özverili insanlar daha fazla ön plana çıkmalı, çıkarılmalı.  Bunu diğer sendikalar için de söylüyorum bu sendikal şovenizmimden kurtulmalıyız. Böyle bir şey olamaz. Bu anlayışı şahsen ben reddediyorum. Kabul etmiyorum. Onun için yapılan uygulama yerinde bir uygulamadır. Ve Sivas kamuoyunun da takdirini ve övgüsünü almış bir icraat olmuştur diye düşünüyorum.