Çok güzel bir hafta sonu, hava güzel, stad güzel, seyirci iyi, bir beklenti ile Kayserispor maçına başlıyorsunuz. Beklenti ki bırakın mağlubiyeti, beraberliğe kızacak hatta ve hatta hava yakalanırsa birkaç fark bile olur diyebilecek bir maç olsundu. Oldu mu? Hayır, hayır. Olur mu peki? Bu durumda bu yapıyla, bu inanmışlıkla hayır, hayır...       Cumartesi Yeni 4 Eylül stadında nasıl bir DG Sivasspor vardı biliyormusunuz? Ne yaptığını bilmeyen, hani ergen gençler için söylenir ya aklı bir karış havada tam da bu deyim gibi, aklı başında olmayan bir takım vardı sahada.2 top yan yana yapılmasın mı yaaaa....Ama yok haklarını yemeyelim şimdi 2. yarının ortalarında iki kez organize 6-7 pas yapıp topu 3. bölgeye taşıdılar. Bunun haricinde birbirinden saklanıyorlar top almamak için oyuncular...Koca bir 90 dakika; eklentileriyle birlikte neredeyse  100 dakika; ilk yarıda cılız bir atak, ikinci yarıda 2 şut,2 organize atak ile bitirilir mi yaaaaa....Bu nedir arkadaş? Amatör takım değilsiniz siz..2 şut derken  de 1 tanesi Ziya´nın dağlara taşlara attığı şut(mübalağası ile birlikte 40 lık Umut´un attığı şutu da gördük),diğeri Leandrinho´nun şutu ki gerçekten iyiydi o.       11 de çıkan ve sonradan girenlerle beraber 14 futbolcudan ele alınacak bir tanesi yoktu hafta sonu sahada. Bilmiyorum belki de biz yoktuk stadda. Bloklar arası bağlantılar o kadar kötü ki bazı pozisyonlarda defans ve orta saha hattı bizim yarı alanımızda iken, forvet 2-3 kişi ile rakip ceza sahası içindeydi. Adam eksilterek takıma katkı vermeye en yakın kişiler Emre ve Leandrinho bir adam geçemediler.2. yarı Leo kanada gömüldü, Rıdvan´ın bindirmelerini de engelledi. İçeri kat ederek ona boş alan yaratamadı, dolayısıyla kanatlarımız çalışmadı. Emre ve Leo kanatlarda çalışmaz ise biz kolay kolay pozisyon üretemeyiz. Emre hırsını, enerjisini sahaya yansıtmalı. Top almalı, takımı ileriye taşımalı, adam eksiltmeli, kenarlardan yan ortalar yapmalı. Ama nerdeeee. Cumartesi günkü Emre halı sahaya maça götürülmez. Diyeceksiniz ki hangisini götürüsün? Doğrusu hepsi sınıfta kalır, hiç biri götürülmez.     Takımda ruh yok, inanmışlık yok. Onu gördük. İnanmazsan nasıl başaracaksın kardeşim. Önce kendine, yeteneklerine güven ve inan sonra arkadaşlarına inan, takımına güven.      Samet hoca´nın 4 haftalık oyun anlayışını hala çözemedim. Ne oynuyor bu takım? Ya da ne oynamaya çalışıyor da beceremiyor? 3. haftanın tek gol atamayan takımıyız.4 hafta sonunda en az gol atan(2 gol-tek maç) takımıyız. 4 haftanın üçünde gol atamamışız. Gol atamazsanız nasıl galip gelirsiniz? Hadi yemediğimizi de düşünürsek en iyi ihtimalle 1 puan olur. Her hafta 1 puanla nereye gideriz? Bu takımın üretken olması lazım, gol atması lazım. Ama sonuç: bırakın gol atmasını, gol pozisyonuna dahi giremiyoruz.     Yazık oluyor. Seneye TFF 1. Ligde şampiyonluğa oynamaktansa bu yıl ligde kalalım. Tehlike kapımızda arkadaşlar, kendinize gelin, yeni takım yeni oyuncular bahanesine sığınmayalım artık. Sırtınızdaki formanın, o armanın değerini bilin. Ağırlığını taşıyamıyorsanız bırakın taşıyabilenlere..     SON SÖZ: Kayserispor maçı Ziya´nın yaptığı hata sonucu kaybedilmedi. Asmayın hemen Ziya´yı. Ha 1-0; Ha 2-0...Futbolda var bu tür hatalar ama kaybetmeyelim hata yapanları. Yıllar önce Hayrettin´in Orduspor maçında yaptığı bir hata yüzünden hak etmediği durumlarla karşılaşması geldi aklıma. Haksızlık edilmişti. Şimdi de Ziya´ya etmeyelim.