Ak Partide temayül tamamlandı. Demokrasinin en güzel kuralı ?tercih? oylandı. Bizim, Cumartesi günkü gazetemizdeki manşetimizle bu konuya dikkati çektik. ?Temayül yoklaması etkili olacak mı?? diye sorduk. Haberimizle ilgili çok sayıda tebrik ve teşekkür mesajı aldım.  Niyetimiz, onca insanın ilçesinden, beldesinden kalkıp oy kullanmak için il merkezine gelen teşkilat mensuplarına duyduğumuz saygıyı ifade edebilmekti. Doğrusu haberimizin bu kadar takdir ve ilgi görmesi bizleri de sevindirdi. Demek ki duygulara tercüman olmuşuz. Tabiiki, temayül tek başına geçerli bir kriter değil. Hele bizim gibi Anadolu illerinde parası olan, gücü, imkânı olan insanlar her zaman öne çıkıyor.  Yarışa her zaman bir adım önde başlıyor. O yüzden temayülleri her zaman önemsemekle birlikte tek başına bir kriter olmadığı dillendiriliyor bazı çevrelerce. Ama aynı zamanda partilerde genel kanının öne çıkması bakımından da önemli bir gösterge. Temayüller, seçmene ve parti teşkilatlarına verilen değerin gösterilmesi bakımından da önemli. Teşkilatlarla, adayların birbirlerini tanıması, sorunların birinci ağızdan aktarılması ve teşkilatçılığın gücünün görülmesi bakımından da önemli.  Bakın, zaman kısa olmasına rağmen hemen bütün adaylar kendilerini anlatmak, tanıtmak için yollara düştü. Kapı kapı dolaştı. Neden kendilerinin milletin vekili olması gerektiğini anlattı. Bunu aday adaylarının kaçı anlatabildi(!) becerebildi(!)  gerçi orası muamma ama şu da kesin ki Ak Parti aday adayları içerisinde kendisini ispatlamış, başarılı olmuş insanlarımız da var. O bakımdan temayülleri önemsemek gerekir. Aslında doğru olan temayül sonucunun burada açıklanmasıydı. Bu daha şık ve ciddiyetin gösterilmesi bakımından önemli bir başlangıç olurdu.  Tabana ve teşkilatlara bir hareket ve ivme kazandırırdı. Ama Ak Parti Genel Merkezi yetkilileri demek ki, bizim gibi düşünmüyor. Ya da onlar doğrusunu biliyor, biz yanlış biliyoruz. Demek ki, Ankara´dan bakınca hadiseler farklı gözüküyor.  İşte sıkıntıda aslında bana göre burada başlıyor. Hemen fısıltılar devreye giriyor ve falanca biriciymiş. Filanca ikinciymiş. Falan en çok oyu almış.  Filan şunu yapmış. Söylenti, rivayet alıp başını gidiyor. Herkes, herkesin söylediğine inanır duruma geliyor. Fısıltı kabiliyeti yüksek olan öne çıkıyor. Herkes kendisini ilk beşte gösteriyor. Bir nevi algı operasyonu yapılıyor anlayacağınız. Listeler kesinleşince de küskünlükler, kırgınlıklar başlıyor. Şunu söylemek istiyorum, bu seçim önceki seçimlerle kıyaslanmayacak derecede farklı bir seçim. Artık yeni bir sisteme geçiyoruz. Yeni sistemde hem başkanı seçeceğiz hem de yasama görevini yapacak milletvekillerini seçeceğiz. Onun için her parti listesine azami dikkati göstermeli. Buna Ak Parti de dahil. Dolayısıyla listelerin izah edilebilir bir yanı olmalı.  Ve gerçekten yörelerinde partilerine çalışmış, hizmet etmiş, para harcamış, zaman harcamış, yöresini bilen, insanların sevgisini, saygısını kazanmış teşkilat mensupları da yer almalı.  Bir de şu var, lütfen aynı çatıdaki insanlar bir birlerinin izine kurşun atmasın. Şu lafı, sözü bıraksın. Siz birbirinizi kırdığınız, incittiğiniz, olmadık lafla, sözle birbirinize ithamlarda bulunduğunuzda farkında olmadan yıpranıyorsunuz. Birbirinizin önüne set oluyorsunuz.  O zaman da işte paraşütle iner gibi insanlar geliyor meydana iniş yapıyor?