?>
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:13pt"><span style="font-family:".AppleSystemUIFont",serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">İnsanların haleti ruhiyesi, tıpkı yaşamın binbir yüzü gibidir. Bazen keder ve bazende umut halesinde gezinir. Nitelikli karakterler ise, olağanüstü durumlarda tebarüz eder. Hangi hissiyatta olunursa olsun, olaylar karşında gösterilen tavır, o kişinin şahsiyetini özetler. Bu sebeple, ahlakımızın mahiyeti, söylediklerimiz ve söylemediklerimiz ile yaptıklarımız ve yapmadıklarımızın toplamından ibarettir.</span> </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:13pt"><span style="font-family:".AppleSystemUIFont",serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">İslam-Türk medeniyetinin iki ana ciheti vardır. Birincisi ilahi, ikincisi ise irfanidir. Yapılan her işin ve söylenen her sözün temelinde, bu iki mefhumu yatar. Bundan dolayı hem ifrat ve tefritin kendisi, hem de bu yola götüren hususlar habis sayılmıştır. Orta yol tavsiye edilerek mütemadiyen aklıselim davranmak öne çıkarılmıştır. Böylesi bir iklimden beslenilmesi hasebiyle, dikkat edilirse atasözlerimizin, özdeyişlerimizin ve deyimlerimizin çoğunun altında, bu ilahi ve irfani rayiha hissedilecektir. Bunun dışındakiler ise, uygarlık namına ve kültür adına hayatımıza sokulmuş laf ü güzaftan ibarettir. </span> <span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">İşte şuurumuzu doğru motiflerle işlemezsek, kendimizi biteviye abesle iştigal bir dünyanın içinde buluruz. </span> <span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">O vakit yerde kanat çırpan, gökte ise adım atmaya çalışan çelişkiler içinde kaybolur gideriz. </span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:13pt"><span style="font-family:".AppleSystemUIFont",serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">İdrak yoksunluğu, meselelere sığ bir nazarla bakılmasına sebebiyet verir. Ezber ifadeler ve ön yargılı cümlelerle ahkam kesilir. Gece bekçisinin karanlıkta uyuyup, aydınlıkta vazife aşkından bahsetmesine benzer. İşin kötü tarafı, bazı ruhu uyuşmuş kişilerin bu çelişkiyi iştiyakla alkışlamasıdır. Bizim en büyük sorunumuz ise, böylesine yozlaşmış bir ortamda çocukların gülümsemesinden, minarelerin özgürleşmesinden ve hakikatlerin gün yüzüne çıkmasından bahsetmemizdir. Çünkü insanımız kemeri beline değil,</span> <span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">boynuna bağlamaya uğraşmaktadır. Lâkin hangi şerait içerisinde olursak olalım, hiçbir engel cehdimizi inkıtaya uğratamayacaktır. </span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:13pt"><span style="font-family:".AppleSystemUIFont",serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">Son zamanlarda hem ülkemizde, hem de İslam coğrafyasında kişilerin ve olayların şahsiliği ilkesinin unutulduğu, aksine her şeyin birbirine karıştırıldığı ve hatta alakasız meselelerin dahi birbiriyle kıyaslandığı görülmektedir. Halbuki her durum kendi içinde farklı sebepler taşır. Bunu gözardı ederek yapılan yorumların ve gösterilen tepkilerin doğru hedefe gitmesi kabil değildir. İşte bir meseleye ilahi ve irfani nazarla bakılmazsa, sapla saman birbirine karıştırılır. Tıpkı son zamanlarda yaşanan Kudüs ve Doğu Türkistan meselesinin karşılaştırıldığı ve hatta kıyaslandığı gibi.</span> </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:13pt"><span style="font-family:".AppleSystemUIFont",serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">Aziz milletimiz, İslamla müşerref olduğu günden bu yana kelime-i tevhit sancağının taşıyıcılığını üstlenmiş ve bu vazifeyi, bir an olsun ikinci plana atmamıştır. Ve dahi hiçbir vakit, bir mevzuyu yekdiğerine tercih etme gafletine düşmemiştir. Çünkü adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır. Bugün dahi İslam dünyasının kanayan iki yarasını birbirine tercih etmek, ya da birbiriyle yarıştırmak, aklıselim kişilerin yapacağı bir iş değildir. Doğu Türkistan, gözümüzün nuru, Kudüs ise, kalbimizdir. Şartlar ne olursa olsun, milletimiz gerek bu iki meseleyi ve gerekse İslam dünyasının diğer meselelerini, yürekten hissetmeye devam edecektir. Gün geldiğinde de, icabı neyse biiznillah yapılacaktır. </span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:13pt"><span style="font-family:".AppleSystemUIFont",serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">Doğu Türkistan meselesini önceleyenlerin Mescid-i Aksa’ya Arapların işiymiş gibi bakması nasıl mesnetsiz ve tutarsız ise, Kudüs’ü önceleyenlerin de, Doğu Türkistan meselesine duyarsız kalması, aynı şekilde basiretsizliktir. Tevhid ruhuna hançer saplayıp, ikilik ateşine odun taşımaktır. İfrat ve tefrit uzağında düşmanımızın ekmeğine yağ sürmektir. İlahi ve irfani anlayıştan uzaklaşmaktır. Orta yolu ve ortak aklı terk etmektir. Doğu Türkistan davasında kendine uzaktan bir paye edinip, Çin’e karşı bir sapan taşı bile fırlatmayanların, her fırsatta devletimize ve milletimize sitem etmesi ve fitne çıkarması, kabul edilemez. </span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:13pt"><span style="font-family:".AppleSystemUIFont",serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">Unutulmasın ki, ülkelerin ve milletlerin kendilerine has hesapları vardır. Bin yıldır nizam-ı alem için cihad eden milletimizin gönlünde de, yüce ülküler vardır. Bugün atılması icap eden bazı adımların gecikmesi, Oğuz Kağan’ın, Sultan Alparslan’ın ve Yavuz Sultan Selim Han’ın vaadinden döndüğümüz manasına gelmemelidir. Şarkıların icra edilmesinde bile, evvela güfteye akabinde besteye ihtiyaç vardır. Başta Doğu Türkistan ve Kudüs olmak üzere, midemizin bulanmasına ve ruhumuzun daralmasına sebebiyet veren her husus için, Allahın izni ile pek yakında marşlar söylenmeye başlanacaktır.</span> </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif"><span style="font-size:13.0pt">Her kim siyasi mülahazalar ile acılarımız üzerinden önceleme ve tercihe yönelik söz söylüyor veya kışkırtıcı ifadeler kullanıyorsa, bilinki o kişiler hain değilse de, gafildir. Bilinç pınarları kurumuştur. Aklı kütürdemiştir. Ruhu zelzeleye maruz kalmıştır. Bu şaşkınlar zümresi, atına çüş diyen, fakat eşeğini de küheylan zanneden kelek zihinlilerdir. Bugün Kudüs için yapılan mücadeleyi, Arap seviciliği şeklinde telakki edenler, yarın ebrehrler karşısında da, benzer aymazlığı sergileyecektir. Halbuki bizim Mescid-i Aksa’ya meftun oluşumuz, ilk kıblemizin hatırasındandır. Mirac’ın tacı, Hz Ömer’in (ra) ve Selahaddin Eyyubi’nin inancındadır. Bu sebeple, yerler, gökler ve ikisi arasındaki her zerre bilsin ki, İslamla yoğrulmuş Türkün fıtratı, denizlerin korsanlarına da, Yahudilerin zulmüne de, Çinlilerin izansızlığına da ve dahi yedi düvelin saldırılarına da, kafidir.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:13pt"><span style="font-family:".AppleSystemUIFont",serif"><span style="font-family:".SFUI-Regular",serif">Bugün ikiliğin değil, birliğin ipine sarılmanın en kıymetli vaktindeyiz. Malazgirt cenginden bu yana, bayrağımızın bize çizdiği yön ve yol, birlik nimetiyle yoğrulmuştur. Hilalinin ve al renginin cevherine mazhar olanlar bilir ki, onun içinde Allah’ın sancağı mahfidir. Bu sebeple, aziz milletimizin böylesine olağanüstü durumlarda yekvücut olması iktiza eder. Çünkü kanının asaleti ve tarihin sorumluluğu, bunu emretmektedir. </span></span></span></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018