?>
Tezat Yumağı
İnsanoğlu, defalarca haklının azlığı ile yanlışın çokluğu arasına sıkışıp kalmıştır. Bu mengeneden gül bahçesinin bahçıvanları ferahlıkla kurtulurken, kendisini yanlış yere konumlandıranlar ise, sürekli bocalama girdabına kapılmıştır. Tıpkı bestelerini yoksul bir çalgının tellerinde arayanlar gibi... Çürük ağaçtan, dilden dile akacak bir eser çıkmaz. Çünkü bilememekten kaynaklanan romantik bir körlüğe saplanılmıştır. En zor tarafı ise, doğru yana dönememektir. Çoğunluğa bakıp yanıldığını kabul etmeyenler, sandalın yürümesi için kürek çekmenin gerekliliğine inanmaz ve hep aynı yerde döner dururlar.
Öteden beri haklıyı haksızdan ayırmak için en çok kullanılan yöntemlerden biri de, vesika ve şahitlerdir. Bir meselenin sağlamlığı, onun dayanağına göre ölçülür. Lakin bu durum, temiz ve ahlaklı toplumlarda geçerlidir. Benliğini satmışların çoğunlukta olduğu yerde, şahitlerin ve belgelerin ışığında hüküm vermek, her daim adaleti tecelli ettirmez. Kaybetmekten korkan, ya da kazanmaya odaklanmış karakterlerin attığı kulaçlar, denizde değil, hava boşluğundaki beyhude gayrete benzer. Buna rağmen, yol alıp ilerlediğini zanneden zümrenin fikri kargaşasının en önemli nedeni, bazı değerleri gündeminden çıkarmış olmasıdır. Modanın değişkenlerine göre hareket edildiği müddetçe, yarınlar muğlak, dünler ise sisli kalmaya devam edecektir. Puslu havalar, sarih bir dünya inşa edilemeyeceği için, kemâlâtın serpuşu ilmek ilmek dökülecek ve sırtlanların hükmüne zemin hazırlanacaktır. İşte biz, tehlikenin nerden geleceği belli olmayan bu havalarda, çakalların ulumasına karşılık, adalet diye haykırdığımız için zaman zaman zindanlara reva görülmekteyiz. Çünkü onların sinir bozucu sesi, bizim adalet müdafaamızdan daha çok çıkmaktadır.
Adaleti, ekseriyetin bakış açısında ya da güçlünün kollarında arayanlar, Nemrut´un kalbinde tevhidi, Kabil´in sinesinde ise merhameti bulacağını zanneden zavallılardır. Bir mevzunun sebepleri hastalıklı ise, ahirinin sağlıklı olması imkânsızdır. Nicel kuvvetin hakikate üstün gelmesine göz yumunca, insanlığın bekâreti bozulur. Şühedanın yüzü düşer ve helâkımız kendi elimizde başlar. Hâlbuki kutsal hareketler, çoğunluğun karşı çıkmasına rağmen başlamıştır. Kralların ve iktidarların varlığını idame ettirme tutkusu, zaman zaman bazı hususları ötelemektedir. Kalplerin içinde dirayet ölmüşse, Kâbe´nin sağlam kalması neye yarar. Nerede giryan olmuş bir karar varsa, orada kalemler sahte bir kıbleye yönelmiştir. Ahali de öyle düşünüyorsa, hüküm zaten sağlamdır. Kral hoşnutsa, her şey yolundadır. Şahitler mutlu, hâkim olamamış yargıçlar mutlu ve turnaların kanatları ise vaveyla eşliğinde irtifa kaybına uğramıştır.
Eskiler, ?halkın gözü terazidir? demişlerdir. Bu tespit, el hak doğrudur. Hayatımızda bu duruma defalarca şahit olmuşuzdur. Ancak halk özünde kalmışsa ve doğru yere bakıyorsa, ya da baktırılıyorsa bunun bir kıymeti vardır. Bilge Dedem derdi ki; ?yemeği başkasına yediriyorlar, fakat benim gürbüzleşmemi bekliyorlar?. Mesele böylesine tezatlar yumağına bürünmüşse, Kerbelâ´nın canileri şah olmuştur. Biz ise yine Hüseyin´in (ra) tarafında bir avuç kalanlarız. Yusuf (as) gibi mahpusluğa düşmek, ebediyyen yokluğun zifrine düçar olmak değildir. Bazen savaşı kaybeden cenneti kazanır ve savaşı kazanan ise, her şeyi kaybeder.
Seçimler çoğunlukla kazanılsa da, doğruların iftihar tablosu başka türlü işlemektedir. Günümüz insanı ?birkaç kişi yanlış olsa haklısın, ama milletin çoğu mu yanlış? diyerek, hakikati sadık bir düzlemde değil, ekseriyetin eğiliminde aramaktadır. Evet, tüm dünya putperest bir sapkınlığa batmışken, kutlu bir yürek çıkıp zindanları müzehher bir bahçeye dönüştürmekten bahsediyordu, fakat müstekbirler yine benzer ifadeler kullanıyordu. Doğrular, bazen dönen çarkların dişlilerine çomak sokar. Düzeni sarsılan her kişi, bunun sebebini cennetin esrarlı varlığında değil, cehennemin münkir sofrasında aramaktadır. İnsan, kendi küçük ilahını yaratıp, gizli gizli ona tapmaya devam ettiği müddetçe, semavi enginliğin parıltısına perde çekilmeye devam edecektir. Zira bu kadar tanrının olduğu yerde, iffetin ve izzetin fistanı yırtılmış demektir. Dikkat ediniz, bir hususta sağlam deliller ve güvenilir şahitler olsa da, günümüz insanının işine gelmiyorsa burun kıvırmakta, fakat ucuz bir müptezelin dedikodusuna sırf işine geldiği için meyil göstermektedir. Bu da, içindeki tanrıcıkların temayülüne boyun eğmesindendir.
Elbette ki sayısal çoğunluk her zaman kötü değildir. Bilakis hakikatli toplumlarda umumi bir ahlak esintisi mevcuttur. Ancak muvazenenin kaybedildiği yerlerde ve zamanlarda, kemiyetin tek başına bir prensip olması kabul edilemez. Bugünkü modern dünya, dengesini yitirmiş bir halde sayıların ve güçlülerin dünyası olsa da ve gündüzlerin fecrini baştanbaşa facialar kaplasa da, hakkın sırrına ram olanların keyfiyetleri, nice azların nice çoklara galebe geldiğine gönülden inanmaktadır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018