Doğu Türkistan´da Çin zulmü altındaki soydaşlarımız bizi bekliyor, Kerkük´te zulüm gören soydaşlarımız bizi bekliyor, Musul´da, Telafer´de zulüm gören soydaşlarımız bizi bekliyor, Halep´te zulüm gören soydaşlarımız bizi bekliyor, Kırım´da sürgünle, soykırımla zulüm gören soydaşlarımız bizi bekliyor, Ahıska´da sürgünle, soykırımla zulüm gören soydaşlarımız bizi bekliyor, Batı Trakya´da zulüm gören soydaşlarımız bizi bekliyor, Kudüs´te dindaşlarımız bizi bekliyor, Arakan´da zulüm gören dindaşlarımız bizi bekliyor, Bosna´da, Kosova´da ?Evladı Fatihan´ bizi bekliyor. Kafkaslarda kargaşa çıkar, zulme uğrayan yüz binlerce Abaza, Gürcü, Çerkez, Türk Milletine sığınır. Balkanlarda kargaşa çıkar, zulüm gören mazlumlar Türk Milletine sığınır. Irak´ta kargaşa çıktı üç milyon peşmerge kürdü, Türk Milletine sığındı. Afganistan işgale uğradı on binlerce Afgan, Türk Milletine sığındı. Ermenistan´da deprem oldu yüz bin Ermeni, Türk Milletine sığındı. Suriye´de iç savaş çıktı beş milyon Arap, kürt Suriyeli, Türk Milletine sığındı. Türk, yardım eden değil, mazlumları kurtaran, mazlumların sığınağı, mazlumların umududur.  Tarihte de durum böyleydi. Romalılar, sürekli kargaşa çıkardıkları gerekçesiyle balkanlarda ikamet eden Ermenileri,  Anadolu´ya sürgün ettiler. Romalılar, Ermenilere zulmederken Türk Milleti Anadolu´ya geldi, Ermenileri zulümden kurtardı, bin yıl bağrında muhafaza etti. Haçlı seferlerinde İstanbul´u (Doğu Romanın başkenti) işgal edip, yağmalayan milyonlarca Haçlı ordularına bağrını siper eden Türk Milleti olmasaydı ne Arap kalırdı, ne de Kürt. TÜRK; KORUYANDIR, MUHAFAZA EDENDİR, MAZLUMLARA KUCAK AÇANDIR. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Filistin Lideri Yaser Arafat´a; ?ikimizin kaderi aynı´ der. Yaser Arafat yaşlı gözlerle; ?Senin arkanda Türkiye, Türk Milleti var, benim öldüğümde cesedimin gömüleceği bir mezarım bile yok´ der. Profesör Tufan Gündüz yaşanmış bir olayı anlatıyor; ?Türk askerleri Bosna´da görev yaparken görev yaptıkları yerdeki fakir halka Türkiye´den giden yardım kolilerini dağıtıyorlar. Evi köyden uzakta yaşlı bir teyzenin evine yardım kolisi götürdüklerinde kapıyı açan yaşlı teyze; ?siz Türk müsünüz´ diye soruyor. Bizim askerler; ?evet Türküz´ deyince Bosnalı yaşlı teyze; ?Biliyordum, geleceğinizi biliyordum, rahmetli babam kızım bir gün Türkler gelecek, bizi kurtaracak derdi´ diyor. Yardım götüren bizim subaylar, teyzenin kapısının önüne oturup ?Çırpınırdın Karadeniz Marşını, marştaki; VEFALI TÜRK GELDİ YİNE, KURBAN TÜRKÜN BAYRAĞINA´  ağlayarak okuyorlar. Tufan Hoca anlatmaya devam ediyor; ?Bosna-Hersek´te konferansa gitmiştim. İstanbul´dan giden bir Türk genci yanıma geldi; ?hocam ben Visoko şehrine geldim. Müslüman ve Hıristiyanların birlikte yaşadığı bir şehir. Bir gün bana geldiler; ?yaşlı bir amca öldü, senin defnetmen lazım´ dediler. Ben anlamam, cenaze namazı kıldırmayı bilmem dedim. Onlar; ?Ölen amcanın vasiyeti var; BENİM CENAZE NAMAZIMI BİR TÜRK KILDIRSIN, demişti, dediler. Hocam gittim sadece Fatiha Suresini okudum´ der. BİZİM GELECEĞİMİZİ BİLEN, BİZİ BEKLEYEN MİLYONLAR VAR; TARİH BİZİ ÇAĞIRIYOR.´ Kerkük´te, peşmergelerin evini yaktığı yaşlı Türkmen Teyze ellerini açmış; ?bizi kurtarın, bizi unutmayın?´ diye yalvarıyordu. Türk bayrağının dalgalandığı yerde huzur var, adalet var. Türk Milletinin çekilmek zorunda kaldığı her yerde zulüm var, acı var, kan var, gözyaşı var. Irak´ta, Suriye´de, Filistin´de, Yemen´de?  BİZ GÜÇLÜ OMALIYIZ, ÖZÜMÜZE DÖNMELİYİZ. BİRBİRİMİZLE UĞRAŞMAYI BIRAKMALIYIZ.  BÜTÜN MAZLUMLARIN GÖZÜ BİZDE, BİZİM YOLUMUZU BEKLİYORLAR. Bizi bekleyen soydaşlarımıza aynı zamanda dindaşlarımıza sahip çıkmalıyız. Kaşgar´ı, Altay´ı, Urimçi´yi, Kırım´ı, Kerkük´ü, Kudüs´ü, Musul´u, Telafer´i, Karabağ´ı, Tebriz´i, Halep´i, Ahıska´yı, Arakan´ı, Bosna´yı, Kosova´yı unutmamalıyız. Rahmetli Aliya İzzet Begoviç; ?TABUTA KONMUŞ DA OLSA, TOPRAĞA GÖMÜLMEDİĞİ SÜRECE TÜRKLER TEK GÜVENCEMİZDİR´ der.