Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy birçok yönden anlatılmıştır. O´nun bir iman, ahlak, kahramanlık, vatanseverlik abidesi oluşundan, yabancı dil bilgisinden ve müthiş hatipliğinden bahsetmeyeceğim. O´nun hiç Türk kelimesini kullanmadan, nasıl Türk milliyetçiliği yaptığından ve Türk Milletine olan vefasından, bağlılığından, hizmetinden bahsetmek istiyorum. İslamiyetle, Türklüğü en iyi harmanlayan ve yorumlayandır Mehmet Akif.Konunun daha iyi anlaşılması için, aydınların o günlerdeki duygularını bilmemiz gerekmektedir. Yirmi beş milyon kilometre kareye ulaşmış, üç kıtada hüküm süren devletimiz aydınların gözleri önünde elden çıkmaktadır. Bir şeyler yapabilme, bir çıkış yolu bulabilme derdinde olan aydınlarımız ve devlet adamlarımız üzüntüden kahrolmaktadırlar. İmparatorlukta bulunan islam dışı ülkelerin ayrılmamaları için Avrupa normlarını ülkemizde uygularsak beş yüz yıla yaklaşan beraberliğin devam edeceğini umdular. Birçok düzenlemeyle batıyı ve bizim olan balkan ülkelerini memnun edeceklerini sandılar. Uzun bir dönem aydınlarımız Osmanlıcılık akımına sarıldılar, ´´Türküz´´ demediler. Balkan bozgunuyla Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk gibi ülkeler bizden ayrıldı ve Edirne´de zor tutunduk. Osmanlıcılık tutmadı.Bunun üzerine hiç değilse devletimizin içinde bulunan islam ülkeleri bizden ayrılmasın diye ümmetçilik-islamcılık akımına sarıldı bizim aydınlarımız ve devlet adamlarımız. Mehmet Akif bu dönemde devletin devamı için Müslüman milletlere mesaj olacak ümmetçilik şiirlerini yazdı. Türk kelimesini hiç kullanmadı, amaç diğer islam milletleri alınmasındı. Zaten Osmanlı devletinde Türk olmak aşağılanma nedeni olmuştu. Osmanlı Devletinde başbakanlık koltuğuna 292 defa atama yapılmıştır. 134´ü Türklerden, 158´i Türk olmayanlardan yapılmıştır. Rum´dan- Gürcü´ye, Ermeni´den- Yahudi´ye, Boşnak´tan- Arnavut´a, Arap´tan-Kürt´e kadar 158 Türk olmayanlar başbakanlık koltuğuna oturmuşlardır. Ayrıca bakanlık, vekillik, paşalık, müsteşarlık, valilik, büyükelçilik, üniversite hocalıklarına kadar devletin en üst makamlarına yüzbinlerce Türk olmayanlar atanmışlardır. Özellikle yükselme döneminden sonra devleti padişah hariç Türk olmayanlar yönetmişlerdir. Başbakanlıktan, bakanlıklara kadar devletin bütün üst kademelerini teslim ettiğimiz devşirmeler; devletin önce geri kalmasına sonra parçalanmasına neden oldular.Tarihimizin en dramatik olayları; Kanal Savaşı, haçlıların pis çizmeleri, Peygamberimizin bastığı toprakları çiğnemesin diye Fahrettin Paşanın Şanlı Medine müdafasında Arap kardeşlerimizin İngilizlerle birlikte olması üzerine İslamcılık-ümmetçilik akımı da çöktü. Elimizde kala kala Anadolu´daki aşağılanan, hor görülen, aslında bin yıldır islamın bayraktarlığını yapan Türk Milleti kalmıştı. İstanbul da işgal edilince bu defa soluğumuzu Sakarya ile Kızılırmak arasında aldık. Devletin ve aydınların sarıldığı Osmanlıcılık, İslamcılık(ümmetçilik) tezleri hüsranla sonuçlanmıştı. İşte Osmanlının son aydınları yaşanan her bozgundan çok etkilendiler. Mehmet Akif de İslamcılık (ümmetçilik) tezinin yetmediğini en yakından yaşadı. Yazdığı yüzlerce ümmetçilik şiirlerinin hiçbir fayda etmediğini gördü. İmanı ve vatanseverliğinin gereği olarak Anadolu´ya geçerek Mustafa Kemal´in yanında yer aldı. Ankara´ya geçmeden önce İstanbul´da evlerde toplantılar yapıyor, kurtuluş çareleri arıyordu. Bu toplantılardan birinde gece kapı hızlı hızlı çalınır, içeriye gelen adam yüksek sesle: ´´İzmir işgal edildi´´ der. Mehmet Akif ayağa fırlar heyecanla; ´´Hemen oraya bir Türk Ocağı açınız´´ der. Toplantıdaki bir şahıs; ´´O üstat yine hamaset duyguların kabardı´´ deyince Mehmet Akif; ´´Ben bir Arnavut Müslümanım ve Türk Milliyetçisiyim. Türk Milleti vesile olmasa ben Müslüman olabilir miydim´´ der. İşte meselenin özü burada Türk Milleti bin yıldır şanla, şerefle islamın bayraktarlığını yaptı, Adriyatik´ten-Çin Seddine birçok milletin Müslüman olmasına vesile oldu. Bugün ülkemizde Türklüğü aşağılayanlar, Türk olmadıklarını gururla söyleyenler; Türk Milleti olmasa Müslüman olabilir miydi? Ayrıca üç yüz yıldan fazla süren haçlı seferlerine, Türk Milleti göğsünü siper etmeseydi Türk olmadığını gururlanarak söyleyenler varlığını devam ettirebilir miydi?Mehmet Akif bütün bu saydıklarımızı en iyi bilen ve Balkan, Arabistan bozgunlarını canlı olarak yaşayan bir insandı. İstiklal Marşımızdaki; ´´KAHRAMAN IRKIMA BİR GÜL´´ ifadeleri bu bilincin eseridir. Türk Milleti bin yıldır islamın bayraktarı ve kılıcıdır. Hep görmezden gelinen şu dizeler Mehmet Akif´in Türk milliyetçiliğini anlamamıza yetecektir:İHTİYAR AMCANI DİNLER MİSİN, OĞLUM NEVRUZ?NE BÜYÜK SÖYLE, NE ÇOK SÖYLE: YİĞİT İŞTE GEREK,LAFI BOL, KARNI GENİŞ SOYLARI TAKLİT ETME,SÖZÜ SAĞLAM, ÖZÜ SAĞLAM, ADAM OL, IRKINA ÇEK!Ruhu şad, mekanı cennet olsun.