?>
Türkçenin Veçheleri 2
Türkçenin Veçheleri 2
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İnsanı eşref-i mahlûkat kılan özelliklerin içerisinde en mühim iki haslet vardır ki, bunlar akıl ve dildir. Akıl, hem fertleri hem de cemiyeti düzenleyen ahenkli bir kuvvettir. Çünkü akıl, insanı anlamlı kılar. Anlam ise, kişinin değerini belirler. Değer ve kıymetin hammaddesi de, düşünce ve teemmüldür. Teemmül ve tefekkürün anlaşılabilmesi ise, kâmil bir lisan ile mümkündür.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Dil terkibini meydana getiren harfler, kelimeler ve cümleler, yalnızca insana mahsustur. Haliyle insan olmanın mühim şartlarından biri olan söz ve kelam, gerçeklik vadisinde akılla birleşir ve bütünlüğünü tamamlamış olur. İşte Türkçe, bu vadinin en gözde lisanıdır. Nahif şehirlerin mimarı, gökyüzünün zühre yıldızı ve cihat kılıflarının sırmasıdır. Yedi iklime ve üç kıtaya yayılan manevi esintinin köküdür. Zaferler, Türkçe konuşanların etrafında cirit atarken, onlar ise tercihini gönüllere ilmek ilmek nafiayı dokumaktan yana kullanmıştır. Bu sayede dünya, asırlarca şiir ahengiyle huzur bulmuştur.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Türkçe, soylu bir ailenin evladıdır. Gerek yazı ve gerekse konuşma dili olarak miladi 10. yüzyıla kadar çocukluk ve ilk gençlik dönemini yaşamıştır. Türkler, İslam’la karşılaştıklarında kendilerinin birçok hasleti kemale ermiş olsa da, dillerinin bıyıkları daha yeni terliyordu. İşte tam bu sırada, ikinci defa Müslüman olmak kaydıyla, sözlerin en güzeli olan Kelâm-ı Kadimi kendilerine rehber edindiler. Kuran-ı Kerim’in rahle-i tedrisinden geçen Türkçe, günbegün kuvvetlenmeye, güzelleşmeye ve olgunlaşmaya başladı. Cümlesinin bir kelimesinde Oğuz Kağan’ın ışığı hissedilirken, diğer ifadesinde âyeti celilenin nuru süzülüyordu. Filvaki, Türkçe kadar kendini Kur’an‘la ittibâ eden başka bir dil yoktur. Türkçe bu haliyle özünde kalarak, özüne yürümüş ve özüyle özdeşleşmiştir. Binaenaleyh milletimiz daima ruhun safvetini ve intizamın şahikasını kendine mesken kılmıştır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Türkçenin yazılı hayatı (şimdilik bilindiği kadarıyla) Göktürk Anıtları ile başlamış, İslam’ın şuralarıyla Divan-ı Hikmet, Atabetü’l Hakayık ve daha nice kıymetli eserlerle merhale merhale yükselmiştir. Yunus Emre’nin o güzel yüreği ile mahrekini bulmuş ve Fuzuli’nin mısralarında cennetin kapısını aralamıştır. Baki ise Allah vergisi bu dili, cennet bahçeleri ile buluşturmuştur. Bu sebeple, Baki’nin kullandığı Türkçenin tadına varanlar, dünyada sözün cennetine nail olmuş sayılır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Türkçe, gençlik çağlarında özellikle Arapça ve Farsçaya karşı çelimsiz gibi görünmesi, onun kader çizgisine (Kuran ile buluşma yazısına) olan sadakatinin bir tezahürüdür. Çünkü bu genç delikanlı, kendini ilahi terennümün aşkıyla mecz etmek üzere asırlarca beklemiştir. Sevgilisini bekler gibi hasrete ram olmuştur. Kavuştuğunda ise, beklediğine değecek emsalsiz şiirleri ve tebcile layık fikirleri ortaya çıkarmıştır. Selçuklu’dan itibaren Kur’an ile süslenmiş ve bu meyanda harikulade gelişim göstermiştir. Ayrıntılı tetkik edildiğinde görülecektir ki, dilimizin gönenç yılları, hep Kitabın refakatinde yol almıştır. En kötü zamanlarda dahi milletimize barınak ve sığınak olmuş, buhranlara ve istilalara göğüs germenin delikanlıca numunelerini sergilemiştir. Zengin Türkçemiz, İnebahtı’dan dönerken, Medine’den ayrılırken ya da elveda Rumeli derken kavrula kavrula yanan gönlümüzü mutedilce sükûnete erdirmiştir. Mamafih, Miryakefalon’da muzaffer olurken, Plevne’de kahramanlık gösterirken ya da Sakarya’da galip gelirken bazen kılıç, bazen kalkan ve bazen de, dua olmuştur.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Türkçenin kendisine hürmet edenlere verdiği insiyak, hayatın her safhasında asaletli bir şekilde tezahür etmiştir. Kâh ruhaniyeti olan bir mimari anlayışla, kâh billur duyguların musikiye dönüşmesiyle tecessüm bulmuştur. Evvelden beri zımnen değil, açık ve sarih bir ithafın macerasıyla yol almıştır. Bütün dilleri ve bütün sesleri kutsal saymış, ehl-i vatan kıldığı cümle topraklardan hazinesine yeni kelimeler ilave etmiştir. Türk budunu, dilinin zenginleşmesi için, doğrudan veya dolaylı irtibat kurduğu lisanlardan iktibas etmeyi zül saymamıştır. Kendine güvenen hiçbir zümre, zaten bu düşüklüğe kapılmaz.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İstiklal Harbinin komutanları ve askerleri yeni İslam devletini kurduklarında da, hakikate meftun olmuş ve tevhit şulesinin akisleriyle bezenmiş olan, Türkçenin ışığı ile yol almıştır. Bu bakımdan Türkiye, İslam dilinin konuşulduğu bir İslam devleti olarak kurulmuştur. Miladi 1923’te dünyanın gündemini etkisi altına alan bu İslam devleti, dört bir yanda aksiseda halinde duyulmuştur. Türkiye, iddiası bakımından Türk tarihinde kurulan devletlerin, en değerlisi ve en müteâlîdir dersek, pek yanılmayız. Zira sözünü yedi düvele karşı telmihen değil, aşikâr bir şekilde ifade etmiştir. Bu bakımdan hayatını Kur’an‘dan ilham alan milletimiz, dilinden sadır olan ifadelerde de, hiçbir zaman mukaddes kitabımıza karşı müstağni olmamıştır. Esasen evvelemirde de, özü bu şekildeydi. Bu bakımdan Türkçe, özünden tevarüs eden meziyetlerini, inancına olan bağlılığı ile birleştirmeyi başarabilmiş yegâne dildir. Bunun için tarih yazmış, bunun için tarihi yazan şahsiyetleri yetiştirmiş ve bunun için tarih yazanları yetiştiren hâcegânın muhayyilesini sonsuzluk ufkuna yükseltmiştir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Fertler gibi bütün lisanların hayatı da, inişli çıkışlı dönemler yaşar. Fakat Türkçe, başka dillerin görmediği büyük fırtınalar ve buhranlara muhatap olmuştur. Türkçenin kurduğu son İslam devleti, bilinir bilinmez saiklerle kuruluşundan beş yıl sonra (hem de kendi yaptığı anayasa hükmünde yer alan) İslam olma anlayışından kendini vareste kılmıştır. İhtida yolunda ilerlemek yerine, garpperestliğe meftun olmayı tercih etmiştir. Önce alfabenin peyzajı bozulmuş, devamında ise dilde sadeleşme ve öztürkçe gibi kılıflarla Kelam-ı Kadim’in remizleri yok edilmiştir. Bu meş’um huşunet, tedricen değil, maatteessüf bir çırpıda yapılmıştır. Muharrirlerin diviti, birikimi ve kadim geleneği hercümerç olmuştur. İnsanımız itiyadını, dilimiz ise dildarını kaybetmiştir. Bu meyanda yapılan bütün inkılaplar, Türk ve İslam efkâr-ı umumiyesini sarhoş etmiştir. Tevhit dili ile arası açılan lisanımız, Frenk sözcüklerine beşik kertmesi yapılmıştır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bazen kış mevsimi çetin geçer ve bütün geceler ölüleri hatırlatır. Çehreler mutluluktan âzâde, bir yığın heyûlânın kasvetine tasallut olur. Mahmurluğa demirlemiş tahassüsler, üç koldan istilaya maruz kalır. Rüyaların avizesi, feyzin ve iştiyakın ziyalarına cevap veremez. İfriti siyah demler, izafiliğin külfetli yükleri altında ezilir. Kubbeler çatırdar ve müşkül şeraitin saçakları yollara dökülür. Perilerin kanatları yorulur ve ustalar mücadeleden feragat eder. Teessür yükleri eşya gibi, umudumuzu hammal tutar. Kim bilir, belki daha acısı olur. Çünkü oldu bunlar ve hem de daha acısı. Lakin bilinmelidir ki, bu garezli ahval, mütemadiyen sürmez ve muhallet olmaz.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Dil şuuru, keşif-i kadimin en mühim şartıdır. Bu sebeple, mazi ile irtibatın kesilmesi için kansız katliamlar, genellikle dil ve kültür üzerinden planlanır. Her dem felakete sürüklenmek istenen toplumlar, lisanın ilmeklerine yabancı bırakılır. Biz de millet olarak, uzun yıllar bu netameli sarmalın ve ahtapotun kollarında kıvranıp durduk. Fakat gümüş eyerli küheylanların gemlerini elinde tutan nağmeli müstahsiller, yurdun dört bir yanında fecri aydınlatmaya başlamıştır. Bülbüllerin dili çözülmüş ve uğultular sona gelmiştir. Çünkü gerek Anadolu’da ve gerekse Müslüman Türk ülkelerinde, dil mefhumunun ne denli önemli olduğuna dair, gençlerin gayretlerini görüyorum. Bir milletin gençleri ruhani renklere bürünmeye başlamışsa, mutlaka gelecektir kardan aydınlık.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Baki selam...</span></span></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018