?>

Türküler Tarihi Gerçekleri Anlatır

Orhan Arslan

6 yıl önce

Türkü candır, Sırdır, Neşedir, Kederdir...  Hayatın ta kendisidir. Hayatın içerisinde ne var ise; onun konusudur. Aşktır, Derttir, Gurbettir, Ayrılıktır, Kavuşmadır, Özlemdir, Ölümdür, Çaredir, Çaresizliktir, isyandır, karşı duruştur, kahramanlıktır... Kısacası Hayatın bütün alanı onun konusudur. Halkımız ile kardeş gibidir. Hiç ilgisi olmadığını söyleyen bir insanın; dudaklarında söz olur. Kimilerinde özlenen kişi, kelimelerde et ve tırnak olur. Mihriban olur, Zeynep olur, Kerem olur, Bedir olur, Celal oğlan olur... Kimini adına ağıtlar yakılır... Türküler söylenir... Bu bazen bir Fırat nehri olur, Kızılırmak olur, Kösedağ olur, Karahisar Kalesi olur, Ormancı olur, Yayla olur... Asırlardan beri, Halkımızın her derdini söze döktüğü tarihi vesikalar gibidir. Kimi zaman bir hasreti, kimi zaman bir sevgiyi, kimi zaman bir kederi, kelimelere taşırlar.  Söz olur söylenirler. Zaman olur saz ile türkülere dönüşürler. Dillerden dillere, taşınırlar. Asırlara bir kültürü, bir örfü, bir geleneği, bir yaşam tarzını, taşırlar. O zaman bir vesika gibi algılanırlar, kabul edilirler... Kimi zaman bir şehir olurlar... Ellerinde sazları çalınır. Kimi zaman seyredilen  ve onda mutluluk bulunan bir simge şehir olurlar, Bahçelerinde mutlulukların yaşandığı bahçelerini anlatırlar, Kimi zaman bir şehrin direnişini anlatırlar... Halaylara eş olurlar, Heeeey de heeey... Horonu neşelendirir, zeybeğin ayağının yere vurmasını abideleştirirler. Bir şehrin kurtuluşunu anlatırlar, Direnişini anlatırlar, Yıkılışını anlatırlar... Çanak Kale gibi bir destanı anlatırlar... Kelimeler yetersiz kalır... Sükut kaplar ortalığı... Kiminin sırdaşı, kiminin yareni, kiminin dostu, kiminin arkadaşı olurlar... Sırlar dolu yalnızlıkların, ikiz kardeşi gibidirler. Kimi zaman insanlara ders verirler, öğretirler. Misaller getirirler. Bir örfü, bir geleneği, bir serzenişi; gelecek yıllara taşırlar. Eski yanık sevdaları anlatırlar. Oradaki adabı, edebi, saygıyı yansıtırlar. Bir türkü sözlerinde; ´´Yakına gelemezsen uzaktan mendil salla´´ Bu özlemi ne kadar sade bir dil ile; ifade etmektedir. Aynı zamanda bir tarihi vesika gibi; gelecek nesilleri bilgilendirirler. Tarihi bir olayı anlatırlar. Köroğlu destanı, Estargon kalesi, Vurun aslanlarım Allah aşkına, bu tür örneklerdir. Halkın inancı ile; nasıl uyuştuğunu anlatırlar. ´´Al Fadimem bal Fadimem Sabah oldu namazını kıl Fadimem´´  ´´ YARİM CUMA NAMAZINDAN GELİR´´  ´´ Yüksek minarelerde  Kandiller yanar.´´ Örneklerinde olduğu gibi. Evet, biz Türk Toplumu olarak, Bu türküleri çok severiz. Hatta Vatan hainlerine bile; türkülerimiz bir silah gibidir. Oğlumuza nasihat ederiz; ´´çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum çakal gezen şu dağlarda gez oğlum çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum çakal gezen şu dağlarda gez oğlum gez oğlum vatanına göz dikeni ez oğlum.! dostun kim düşmanın kim sez oğlum tarihini şerefinle yaz oğlum yaz oğlum.! gez oğlum.´´ İşte bizim türkülerimiz, bizi çok güzel ifade eder. Bu alanda bizi bilgilendiren Rahmetli Ali Şahin Canozan Abimizin çok sevdiği ve de; kendisinin kendinden geçerek okuduğu bir türkünün sözleri ile bitirelim. Allah ona rahmet eylesin... Hey ağalar hangi derde yanayım Yitirdim Aslı´mı gören olmadı Pervaneler gibi yandım tutuştum Yandım ateşine soran olmadı   Atıldım atıldım atılamadım Kırıldı kantarım tartılamadım Azrail elinden kurtulamadım Perişan halimden bilen olmadı   Kerem eder ben bu elden giderim Dostun cemalini seyran ederim Hak´tan emir geldi buna ne derim Aslıhan gibi de yanan olmadı Türkülerin bir başka konusu da; Bayram temasıdır. ´´Bugün Bayram günü derler herkes eğlenir, Sen bizim yaylaya gel başın için...´´   Herkesin  Ramazan  Bayramı  Mübarek olsun...
YAZARIN DİĞER YAZILARI