?>

Yuva Saadeti!

Yuva Saadeti!

Haydar Mermer

2 yıl önce

<p>Evlerimiz kale gibiydi bizim.</p><p>İçindekileri "Dünyanın en sağlam Ailesine" dönüştüren bir kale.</p><p>Her şeyin yeri belliydi bu kalede.</p><p>Büyük büyük gibiydi, küçük de küçük gibi.</p><p>Dağ gibi dedeler, yaşlandıkça kıymetlenen eli öpülesi nineler vardı.</p><p>Konu, komşu, akraba ve Tanrı misafirine bir tüy kadar hafif; </p><p>Arsıza, nursuza, uğursuza tunçtan idi kapısı.</p><p>Önce kalenin dışına el attılar.</p><p>Sonra içine</p><p>Muhkem kalelerden, müptezel apartmanlara göç ettik, katar katar.</p><p>Uzaklarda, dedesi-ninesi olmayan yuvalar! kurduk.</p><p>Dedeyi toruna, torunu dedeye hasret bıraktık.</p><p>Ağzımızın tadı da kaçtı, huzurumuz da…</p><p>Sıkılan ruhlarımızı teskin için, hücum ettik AVM’lere...</p><p>Ve genişlemek dar attık kendimizi sokaklara.</p><p>Annelik yetmedi kadınlarımıza.</p><p>"Bir işe yaramak" için onlar da çalışmalıydılar. </p><p>Bir de (Ne demekse) kendi ayakları üstünde durmaları gerekiyordu. </p><p>Anneler doldurdu fabrikaları, binaları, plazaları...</p><p>Daha kapıdan girerken verildi "iş kadını" ya da "çalışan kadın" payeleri.</p><p>Çocuklarımızın ayak bağı olmaya başladığını keşfettik sonradan.  Yavrularımızı "Zulalayacak" yerler aradı gözlerimiz.</p><p>Her köşeye bir kreş, her okula bir ana sınıfı açmayı keşfettiğimizde rahatlamıştı, suçluluğunu baskılayan ruhlarımız.</p><p>Gece karanlığında yollara koyulmak, tıkış tıkış vasıtalarda ite kaka yer bulmak, yürüyeni geçmek, koşanı aşmak gerekiyordu... </p><p>İnsanlar hiç tanımadıklarına "en yakın" oluyorlardı mecburen...</p><p>Hızlı tempo, ağır iş!</p><p>Yuvasına yorgun argın dönen anneler, mecalsiz babalar, ana - babaya hasret çocuklarımız oldu milyonlarca...</p><p>Evet şeklen bir aile idik hala!</p><p>Ama </p><p>"Bizim" olan kalelerimiz yerini, "hissedarlı" binalara, </p><p>Yuvalar yatakhanelere, aile ise aynı evin "Paylaşanlara" terk etmişti çoktan.</p><p>Aynı salonda oturan ama birbirinden fersah fersah uzak insanlara dönmüştük.</p><p>Birisi çıkıp sormadı bize.</p><p>Kaç liraya alabiliriz bir yuvanın saadetini?</p><p>Kaç paraya tahvil edebiliriz huzur, güven ve mutluluğu?</p><p>Ve</p><p>Bir annenin yerini kaç bin bakıcı tutabilir veya </p><p>Bir lahza alabilir misiniz, en pahalı markalarda "Anne" kokusunu???</p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI