Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.
Ulusal bağımsızlığımızın sembolü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 105. yıl dönümünü ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara bayram olarak armağan ettiği bu özel ve mutlu günü gururla kutlandığını söyleyen Karasu, “23 Nisan, sömürgeci ülkelere karşı yürütülen bir savaştan büyük bir zaferle çıkan Türk milletinin, kendi hayatı ve kaderi üzerinde hakimiyetini dost düşman herkese ilan ettiği, bağımsız ve özgür yaşama iradesini ortaya koyduğu günün adıdır. ‘Bütün dünya bilmelidir ki, artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve varlığıdır’ diyen Ulu Önder’in ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözünün de bir tek anlamı vardır: Egemenlik bir zümrede, bir şahısta, bir grupta değildir, millet egemenliğinin temsil edileceği yer Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Ancak milli irade, sadece ‘sandıkla gelip gitmek’ demek değildir. Milli irade, aynı zamanda bir anlayıştır, ruhtur. O ruh; işçinin alın terinde, sanayinin işleyen çarkı, tüten bacasında, çiftçinin ürününün bereketinde, gencin kararlılığında, çocuğun düşlerinde yaşar. Çünkü, çağdaş demokrasilerde seçilmiş olmak, sınırsız yetki sahibi olmak değil; denetlenebilir bir kamu gücünü temsil etmek demektir. Hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, basın özgürlüğü, bağımsız yargı ve sivil toplumun varlığı olmadan yapılan veya yapılacak olan seçimler, sadece otoriterliğe meşruiyet maskesi kazandıran birer araç halini alır. Unutulmamalıdır ki; halkın iradesi sadece sandıkta değil, Meclis kürsüsünde, adliye salonlarında, görevini yapan özgür basında, şiddete başvurulmayan tüm meydanlarda ve bağımsız denetim mekanizmalarında yaşar. Bu nedenle sandıktan çıkan her iktidar, anayasanın sınırları içinde kalmak zorundadır. Cumhuriyetimizin ve çağdaş demokrasinin özüne sahip çıkmak da sadece oy vermekle değil, seçilenin hesap vermesini sağlamakla mümkündür. İşte tüm bu nedenle, milletin egemenliği ve iradesi susturulamaz, adalet askıya alınamaz, demokrasi kişinin veya hukukun keyfiliğe kurban edilemez! Uygar toplum, çağdaş devlet, güçlü ülke ve demokrasinin çocuklarımızın omuzlarında yükseleceğine inanan Büyük Önder Atatürk, bugünü Türk Milleti’nin aydınlık geleceği olarak gördüğü çocuklarımıza armağan etmiştir. Bugün ne yazık ki çocuklarımızın da bayramını hak ettiği gibi kutlayabildiklerini söylemek neredeyse imkansızdır. Her dört çocuktan birinin işçi olduğu ülkemizde, 5 yaşındaki çocukların okullaşma oranı ve aşılamaları her geçen yıl gerilemektedir. Ekonomik krizin etkisiyle çocuklar gelir yetersizliği nedeniyle yeterince beslenememekte, yoksullaşmanın bir sonucu olarak eğitimden kopmakta, ‘mesleki eğitim’ adı altında çalıştırılırken hayatını kaybetmektedir. Çağdaş, sosyal bir hukuk devleti için, bunlar asla kabul edilebilir olmayan bu tablo, ülkemizdeki durumun ne denli vahim, sorunun çözümünün de ne kadar acil olduğunu gözler önüne sermektedir. İşte bu nedenle; Ata’mız ve mücadele arkadaşlarından devraldığımız ve çocuklarımıza aktaracağımız bilimin yol göstericiliğiyle çok daha müreffeh ve çağdaş uygarlık seviyesine yükselmiş bir Türkiye’yi hedefliyor, bu hedef için her zamankinden daha çok çalışıyoruz. Adalet, huzur, barış, eşitlik için; üreten, ürettiğini adil paylaşan bir ekonomi için; temiz bir çevre, bereketli topraklar için; hepsinden önemlisi fikri hür, vicdanı hür olarak yetiştireceğimiz çocuklarımız ve gençlerimiz yani istikbalimiz için var gücümüzle geleceğe kararlılıkla yürüyoruz. Hiçbir güç, egemenliğini saraylara teslim etmemiş olan aziz milletimizin yürüyüşünün önünde duramayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Birinci Meclisimizin kahraman üyelerini, milli mücadelede kanları ve canları uğuruna bu toprakları bizlere vatan kılanları saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Çocuklarımızın güven ve huzur içinde sokaklarda özgürce dolaştığı, çocuk işçilerin olmadığı, çocuklarımızın gelecek kaygısı yaşamadığı özgür bir Türkiye özlemiyle, Ulusal Egemenliğimizin ve tüm çocuklarımızın bayramı kutlu; şehitlerimizin ruhu şad olsun” dedi.