Sempozyum başlangıcında konuşmasını gerçekleştiren İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy, 1 Haziran 2016 yılından itibaren tüm okullarda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulundurmanın zorunluluğu olacağını ve biran önce tedbir alarak bilgilendirmek üzere iş güvenliği sempozyumu düzenlediklerini vurguladı. Altınsoy, ‘Elimizden geldiği kadar ne yapabileceğimizi konuşup tartışarak, karanlığa bir mum yakıp, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim’ dedi
SERCAN ÇETİNEL
Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) iş birliği ile ‘kamuda iş sağlığı ve güvenliği sempozyumu’ düzenlendi. Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezinde, 3 oturum halinde gerçekleştirilen sempozyum, Milli Eğitim Müdürlüğü İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi İl Koordinatörü Selehattin Gökçe ve C.Ü. İş Sağlığı ve Güvenliği Ana Bilim Dalı Başkanı’nın iş sağlığı ve güvenliği hakkında açıklamaları ile başladı.
Sempozyum paydaşlarından olan CÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık, iş sağlığı ve güvenliği hususunda hem kanunun ön gördüğü hükümleri yerine getirdiklerini hem de CÜ olarak bu konu ile ilgili bölümler ile eğitim vererek yapılması gerekenleri eksiksiz yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Yapılan bu sempozyum ile kanunun neler yapılması gerektiği hakkında gerekli kişileri bilgilendirme amaçlarının olduğunu belirten Kocacık şu ifadeleri kullandı:
‘Üniversitemiz ile Milli Eğitim Müdürlüğü arasında yaptığımız bu iş birliği çerçevesinde bu iş sağlığı ve güvenliği konusunda bir farkındalık yaratmak ve kanunun neler yapılması gerektiği konusunda kamuyu ve ilgili kişileri bilgilendirme amacındayız. Bu çerçevede de üniversitemizde de bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturduk. Bu kurul iş sistemin değerlendirilmesi acil eylem planlaması, iş hijyeni, ilk yardım ve yangınla mücadele gibi konularda neler yapılması gerektiği ve alınacak tedbirleri oluşturmaya çalışıyor. Biliyorsunuz üniversitemiz 50 binden fazla öğrencisi ve 5 bin personeli ile oldukça riskli bir ortama sahip. Onun için iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekenin yapılması kaçınılmaz. Bizler bir yandan kanun hükümlerini yerine getiriyoruz, bir yandan eğitim süreci ile ilgili bilgilendirme yaparak farklılıklara ulaştırmayı sağlıyoruz. Böylece çok önemli bulduğumuz iş sağlığı ve güvenliği konusunda kanunun ön gördüğü hükümleri eksiksiz yerine getirmesine gayret ediyoruz.’
İl Milli Eğitim Müdürü Altınsoy, 1 Haziran 2016 yılından itibaren bütün okullarda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulundurmak zorunda olacaklarını söyledi. Bunun için paydaşları ve çalışanları ile birlikte böyle bir sempozyum düzenlemenin yararlı olduğunu dile getirdi.
Sempozyumun düzenlenmesinde katkı sağlayanlara öncelikle teşekkür eden Altınsoy, güzel sonuçların çıkacağı temennisinde bulunarak şu ifadeleri kullandı:
‘Bugün burada kamuda iş sağlığı ve güvenliği sempozyumu düzenliyoruz. Biliyorsunuz bizler Milli Eğitim Bakanlığı olarak Türkiye’nin en büyük kamu kuruluşuyuz. 1 milyon çalışanız var yaklaşık. Dolayısıyla 2016 yılının 1 Haziran ayından sonrasında ise bize de iş sağlığı güvenliği yasası önemli yükümlülükler ve sorumluluklar getiriyor. Bu kapsamda 1 Haziran 2016 yılından sonra bütün okullarımızda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulundurmak veya iş sağlığı güvenliği hekimi ile anlaşmak zorundayız. İşte bu yasanın bize getirdiği bu zorunluluktan yola çıkarak, biran önce tedbir almak, paydaşlarımızı bilgilendirmek, çalışanlarımızı ve okul müdürlerimizi bilgilendirmek üzere bugün burada kamu sağlığı ve iş güvenliği sempozyumu düzenlemiş bulunmaktayız.
Bu sempozyum için Sivas’ta ki birçok kuruluş bize destek vererek yardımcı oldular. Onların hepsine teşekkür ediyorum. Tabi sempozyumun Cumhuriyet Üniversitesi ile beraber düzenleyerek, üniversitemizin değerli hocaları ve hem de diğer üniversitelerde ki değerli hocalarımızın katkılarını almaya, bu konuda yapılması gerekenleri bugün akşama kadar burada üç oturum şeklinde değerlendireceğiz. Ben inanıyorum ki buradan çok güzel sonuçlar çıkacaktır.’
Her gün yeni bir iş kazası haberlerinin medyada yer aldığını söyleyen Altınsoy, özellikle ülkemizde belirli bir mevkide sürekli gündemden düşmediğini sözlerine ekledi. Tedbirler almak ve karanlığı mum yakmak için bu sempozyumların düzenlendiğini söyleyen Altınsoy, şöyle devam etti:
‘Gün geçmiyor ki bir kaza haberi ile uyanmayalım. Kaza haberleri biliyorsunuz, özellikle gazetelerin sayfalarında önemli yer buluyor. Nitekim geçen seneler İstanbul Tuzla civarında her gün bir iş kazası hep gündemde oluyordu. Bununla ilgili çeşitli spekülasyonlar olsa da bize düşen ise bununla ilgili tedbirler almak. Elimizden geldiği kadar ne yapabileceğimizi konuşup tartışmaktır. Karanlığa bir mum yakmak için bu sempozyumları düzenlemiş, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek için gayret etmiş bulunuyoruz.’
Ülkemizde yaşanan iş kazalarında ki oranlara değinen Altınsoy, bu nedenlerini ve be tehdileri nasıl ortadan kaldırılacağı hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Geçtiğimiz yıl içerisinde ülkemizde hayatını kaybeden işçi sayılarını da paylaşan Altınsoy, şu ifadeleri kullandı:
‘Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumunun yapmış olduğu istatistiklere göre ise her 6 dakikada bir iş kazası olmakta, her 10 saatte yaklaşık 1 işçimiz hayatını kaybetmektedir. İş kazalarının en çok olduğu yerler ise 50’den az işçi çalıştıran yerlerdir. 50’den az işçi çalıştığı için iş sağlığı ve güvenliği oluşturma, iş yeri eğitimi, iş güvenliği uzmanı bulundurma gibi sorumluluğu olmayan iş yerlerinde olmaktadır. Nasıl olsa benim böyle bir sorumluluğum yok diye bu konu ile ilgili gerekli tedbirleri almadıkların kazalar meydana gelmektedir. Şuanda çıkarılan 6331 sayılı yasa ile bu iş yerlerinin hepsine sorumluluk getirilmektedir. Geçen sene sadece ülkemizde, 2013 yılı Soma faciası da dahil bin 400 işçimiz hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konusunda son yıllarda önemli mesafeler almıştır. 2008 yılından itibaren kapsamlı bir dönüşüme girilmiştir. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği yasasının çıkması ile birlikte Avrupa ölçeğinde, Avrupa normlarına uygun aşağı yukarı yasalar çıkarılmıştır. Tabi bu yeterli değildir. Hepimiz biliyoruz ki, ne kadar kanun çıkarılsa çıkarılsın, o kanunlara paydaşlar ne kadar sahip çıkarsa o kadar işlevi oluyor.
İş sağlığı ve güvenliğinde temel amaç sağlıklı bir yaşam sürmesi için uygun ortamların sağlanması olmalıdır. Yasal zorunluluklar nedeni ile kağıt üzerinde ve göstermelik olarak değil, insanların sağlığı ve güvenliğini güvene olma doğrultusunda ele alınmalı, uygulanmalı ve gerçekleştirilmelidir. Mesleğimiz ne olursa olsun iş sağlığı güvenliği herkesi ilgilendirmekte, toplumun çıkarlarını göz önünde bulundurmak zorundayız.’
Sempozyuma tertip eden Cumhuriyet üniversitesi Rektörü Faruk Kocacık ve İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy’a Vali Alim Barut tarafından plaket takdim edildi.
Konuşma ve plaket takdimi sonrasında, Prof. Dr. Orhan Tatar’ın başkanlığı ile birinci oturum düzenlenerek ‘iş sağlığı ve güvenliği nedir’, ‘iş sağlığı ve güvenliği hukuku’ hakkında bilgilendirilme yapıldı. Daha sona Av. Doç. Dr. İbrahim Subaşı bakanlığında, ‘işyeri hekimliğinin temel ilkeleri’, ‘kamu kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri’ hakkında bilgilendirilme yapıldı. Son olarak ise Prof. Dr. Adnan Mahiroğulları başkanlığında ‘kamu kurumlarında çalışanların eğitimi’, ‘tehlike ve risk kavramları, ‘kamu kurumlarında risk değerlendirilmesi nasıl yapılmalı’ hakkında bilgilendirme yapılması ile sempozyum son buldu.
Editor : Haberpanelim