Programda konuşma yapan Genel Başkan Önal, ‘Mücadelemiz emek mücadelesi, alın teri mücadelesi, hakkımızı kazanma mücadelesidir’ diyerek birlik olma vurgusu yaptı.
SERCAN ÇETİNEL
Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN) Genel Başkanı Ali Önal ve Genel Mali Sekreter Hüseyin Öztaş’ın katılımı ile önceki gün özel bir restoran’da üyeleri ile bir araya geldi.
Programda konuşma yapan Genel Başkan Önal, ilk olarak sendikaları hakkında bazı bilgilendirmelerde bulundu. Sendikaların geçtiğimiz yıllar kapandığı ve tekrar açılma sürecine kadar maddi ve manevi birçok zorluklar çektiklerini söyleyen Önal şu ifadeleri kullandı:
‘Uzun zamandır Ankara’dan buraya gelme niyetimiz vardı ama koşullar bizi biraz zorladı ve geç kaldık. Sizlerden bu konudan dolayı öncelikle özür diliyorum. Biliyorsunuz 1992 yılında kurulmuş ASİM-SEN sendikamız. İnsanların işten atılacaklar diye bekledikleri dönemde 68 tane abimiz bu sendikayı kurmuştu. 2001 yılına kadar herkes bu mücadelenin içerisindeydi. Sivas’ta da bu işin önderleri vardı. 2001 yılında yasaklandıktan sonra bu sefer Avrupa İnsan hakları Mahkemesinde sürecimiz devam etti. 2009 yılına kadar devam eden bu süreçte yalnız kaldık. Hiçbir destek olmadı ve ekonomik zorluklar nedeniyle de o süreci biz zor geçirdik. 2009 yılında Avrupa insan hakları mahkemesinden gelen karar sonucunda, 2010 yılı süreci içerisinde tekrar bir örgütlülük çalışması başladı.’
Mücadelelerinin bir emek mücadelesi olduğunu vurgulayan Önal, ‘Sir olursak her şeyi başarırız’ dedi. Çalışanlar memurların iş güvencesinin kalmayacağını belirten Önal, haklarını kesinlikle korumak zorunda olduklarını söyledi.
Önal, şöyle devam etti:
‘Mücadelemiz emek mücadelesi, alın teri mücadelesi, hakkımızı kazanma mücadelesidir. İşkolumuzda yanlış giden birçok şeye direniş göstermek zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Bunu da hayata geçirmek için sendikal örgütlülüğün içerisinde yer aldık. Sizlerle birlikte önümüzdeki süreçte birçok işi başaracağımıza inanıyoruz. Biliyorsunuz son zamanlarda ortak çalışanlar yasası diye bir yasadan bahsediliyor. Farkında değiliz. Eşit işe eşit ücret dedikleri şey ile bizlerin ücretine, işçilerin maaşlarını çekip, onların kıdem tazminatını yok edip, bizlerinde iş güvencesini kaldırmak için uğraşıyorlar. Yani amirin iki dudağın arasında sabah geldikten sonra akşam iş çıkış belgesini alıp çıkıp gideceğimiz günlerde yakın. Biz çocuklarımıza böyle gelecek bırakmamak için örgütlenip bu sendikalar içerisinde hakkımızı sonuna kadar savunmak zorundayız. Eğer bunu yapmaz sadece seyirci olarak bir kenarda durursak, inanıyorum ki şuan burada bulunan birçok arkadaşımız önümüzde süreçte iş haddi fesih edilerek iş yerlerinden uzaklaştırılacak. Belki bunu tehlike olarak görmüyoruz ama bu tehlike var… Sizler her şeyi başaracağımıza emin olun…’
ASİM-SEN Sivas İl Temsilcisi Şaban Yıldız ise amaçların sivil memurların bir araya gelmesi olduğunu vurguladı. Birlikte bir güç oluşturulması gerektiğini savunan Yıldız, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
‘Sivas Garnizonluğunda ki görevli sivil memurların katıldığı bir tanışma toplantısı tertip ettik. Bu toplantı hiçbir sendika ayrımı yapmadan, tüm insanların rahatlıkla katılabileceği bir tanışma toplantısı tertip ettik. Buradaki benim maksadım, bu toplantıyı tertip eden bir sendika olabilir ama asıl amacımız tüm sivil memurların bir araya gelmesi. Benim tek gayem bu. İki kişi bir araya gelerek mücadele diyorsa bu iki kişinin yanında yer almak isterim. Sendikalar soyut bir kavram olmasına rağmen asıl olan eylemde bir araya gelmek, gücü oluşturmak. Bu gücü oluşturacak olan şeyde soyut bir sendika değil. Sendikalar gelip geçici olabilir fakat asıl olan memurların dayanışma içerisinde olması ve mevcut gücünün farkına varması…’
