![?O Dünyadaki İnsanların En Zahidiydi?](https://www.sivasirade.com/resimler/arsiv/haber/o-dunyadaki-insanlarin-en-zahidiydi.jpg)
Cem Vakfı Başkanı Ali Dağ, Hz Ali’nin doğum günüyle ilgili olarak, ‘Kendisi için Kufe’de hazırlanan sarayda ikamet etmeyi reddetmiştir. O sazlıklardan kesilmiş kuru kamıştan yapılan derme-çatma kulübede yaşayanlardan daha yüksek bir yerde oturmayı kabul etmemişti’ dedi. Birlik ve beraberlik mesajı da veren Dağ, ‘insanların iri olmasını, diri olmasını bir yumruk olmasını arzu ediyorum’ diye konuştu
RUHİ DEMİR
Sivas Cem Vakfı Şube Başkanı Ali Dağ, 21 Martta doğduğuna inanılan Peygamber Efendimizin (SAV) amcasının oğlu ve aynı zamanda damadı Hz Ali ile ilgili bir açıklama yaptı.
Dağ, 21 Martın birçok güzelliklere vesile olan bir gün olduğunu ifade ederek, ‘Hz Ali efendimizin doğum günü bugün. Onun Hz. Fatıma ile evlendiği gün. Geceyle gündüzün eşitlendiği gün bugün. Ağaçların secde ettiği, tabiatın canlandığı, güneşin ‘Hamel Burcu’na girdiği, İlk kırklar meclisinin toplandığı ve semahın dönüldüğü, Hz Adem peygamberin yaratıldığı, Hz Peygamberin Hz Ali’yi vasi tayin ettiği, Hacı Bektaş-ı Veli’nin Anadolu’ya geldiği gündür bugün’ dedi.
Aleviler olarak bu önemli günü sultan nevruzu çok önemsediklerini belirterek, ‘Aynı zamanda Türklerin ilk milli bayramıdır. Günümüzde Türki devletlerde de bu kutlamalar yapılmaktadır. Hatta bazı Türki devletlerde beş gün bayram ilan edilmektedir. Aleviler 21 Martta yerle göğün secde ettiğine, bugün ağaçların secdeye kapandığına inanırlar. Bu secde ağaçların canlanma hareketidir. Şu vazgeçilmez bir gerçek ki yöremizde tabiat da bugün canlanır. Yerle göğün secde etmesinin hem Batıni hem de zahiri anlamları vardır. İşte bütün bunlardan dolayı Alevi toplumu için bugünün önemi çok büyüktür’ diye konuştu.
Kabe’de dünyaya gelen tek kişinin Hz Ali olduğunu aktaran Ali Dağ, ‘Hz Ali’nin Hz Muhammed’e olan yakınlığı ‘Nechül Belaga’ adlı eserde şöyle anlatılır: ‘Daha küçüktüm. O beni bağrına basar, yatağına alırdı. Beni koklardı. Lokmayı çiğner ağzıma verir, yedirirdi. Ben de her an onun ardından giderdim. O her gün bana huylarından birini öğretir ve ona uymamı buyururdu. Her yıl Hira Dağı’na çekilir, kulluğuna koyulurdu. Selam güzel kokulu her iki çiçek. Hasan ile Hüseyin’in babası. Dünyada bu iki kokulu çiçeği sana emanet ediyorum. Yakında ben ve Fatıma dünyadan ayrılacağız. Ondan sonra senin yardımcın ve yol göstericin Allah’tır. Ya Ali! Hayatında ölümün de benimle beraberdir.’
Hz Ali’nin bütün hayatının fitne, fesat ve mücadelelerle geçtiğini kaydeden Dağ şunları söyledi:
‘Buna rağmen cesaret ve azmini kaybetmemiş sabır ve tahammül göstererek hiçbir zaman hak ve hakikati elden bırakmamıştı. Hz Muhammed’in takip ettiği çizgide yürümeyi kendine nasip edinmişti. Halka karşı son derece şefkatli davranan Hz Ali, garip ve yoksullara kapısını ardına kadar açmış ve onlara aklın anlamakta güçlük çekeceği şekilde yardımlar etmiştir. O dünyadaki insanların en zahidiydi. Kendisi için Kufe’de hazırlanan sarayda ikamet etmeyi reddetmiştir. O sazlıklardan kesilmiş kuru kamıştan yapılan derme-çatma kulübede yaşayanlardan daha yüksek bir yerde oturmayı kabul etmemişti.’
Birlik ve beraberlik mesajı veren Cem Vakfı Başkanı Dağ, ‘Toplumda sıkıntı yaşanan bugünlerde özellikle terör belası yüzünden insanlara empoze edilmeye çalışılan korkuları bir kenara bırakıp, insanların iri olmasını, diri olmasını bir yumruk olmasını arzu ediyorum. Böyle de olması gerekir. İnsanların hep bir arada olması gerekir’ ifadelerini kullandı.