ERSAN ARSLAN
AK Parti Sivas Temmuz ayı İl Danışma Meclisi toplantısı Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda yapıldı.
Toplantıya, AK Parti Sivas Milletvekili Ali Turan, AK Parti Genel Merkez Parti İçi Demokrasi Hakem Üyesi Musa Demirci, AK Parti İl Başkanı Burhanettin Kuru, İl Genel Meclisi Başkanı Sedat Özata, belediye ve il genel meclisi üyeleri, parti il ve ilçe teşkilatı yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda açılış konuşmasını AK Parti İl Başkanı Av. Burhanettin Kuru yaptı. Kuru konuşmasında ülke ve dış gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘NAMUSLULAR DAHA CESUR
OLMAK ZORUNDA’
Kuru, Gezi olayları ile Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin amacına ulaşamadıklarını söyledi. Türkiye’de yapılamayanın Mısır’da yapıldığını savunan Kuru, Türkiye’de artık bilinçli bir halk bulunduğunu belirterek, ‘bu ülkede eskiden olduğu gibi 3-5 bin kişiyi meydanlara indirip, bir kargaşa, kaos ortamı oluşturup sonrasında da darbeler yapma imkanı artık yoktur’ dedi.
‘Artık millet uyandı, artık millet eskisi gibi değil cesaretini topladı. Bu ülkede veya diğer ülkelerde, özellikle İslam coğrafyasında namuslu insanlar en az namussuz kadar cesur artık’ diyen Kuru, şu şekilde konuştu:
‘Dünya ve Türkiye gündemi sıcak… Şuanda takip ediyorsunuz, dünya şekillenmeye devam ediyor. Geride kalmış 100 yıl içerisinde kuruluşmuş bir sistem ve şuanda ona karşı müthiş bir direnç, müthiş bir değişim ve dönüşüm isteği ve bu değişim ve dönüşümü engellemek için canla başla direncini koruyan, direnmeye çalışan o eski dünya sistemini kuran kişilerin varlığı da ortada.
Ülkemizde sıkıntılı bir Mayıs-Haziran ayı atlattık. Ancak şükürler olsun bu sıkıntılar büyük oranda atlatıldı. Şuanda Allah’a şükür herhangi bir problem gözükmüyor. Tabi, gezi olayları denildi, üç beş ağaç denildi, hatta 10 ağaçtı galiba yeri değiştirilen. Sadece yeri değiştirilen 10 ağaçla ilgili çevreci gösteri adı altında başlayan eylemler ve devamında yakıp yıkılan polis araçları, kamu araçları, binaları, esnafın dükkânı, kaldırımlar, her taraf darmadağın edilmiş, İstanbul ve Ankara’nın belirli bir kesimi. Maalesef ülkemiz böyle bir sıkıntıyı hep beraber yaşadı. Amaç neydi? Amacın ne olduğu aslında hemen bir ay sonra Mısır’daki neticeyle ortaya çıkmış oldu. Amaç ne ağaçtı, ne çevrecilikti, ne de parktı. Bunlar tamamen araçtı. Asıl amaç, Mısır’da yaşanan olayları, bu aziz milletin, bu güzel ülkenin ve bu güzel ülkenin hükümetinin başına getirmeyi arzu ettiler. Bunun için hazırlıkları ve tertibatları vardı ancak başarılı olamadılar. Çünkü bizim aziz milletimiz artık bilinçli. Eskiden olduğu gibi 3-5 basının, televizyon kanalının, gazetenin yönlendiremeyeceği kadar bilinçli bir milletimiz var artık. Halk bilinçlendi, eski millet, eski halk değil. Artık herkes neyin ne olduğunu görebiliyor. Onun için bu ülkede eskiden olduğu gibi 3-5 bin kişiyi meydanlara indirip, bir kargaşa, kaos ortamı oluşturup sonrasında da darbeler yapma imkanı artık yoktur. Bu ülkede o devir sona ermiştir. Ancak Türkiye’de yapamadıklarını Mısır’da yaptılar. Çünkü Mısır, demokrasisi gelişmemiş daha ilk defa tarihinde serbest seçim yapabilmiş bir ülke. Mısır tarihi boyunca sadece diktatörler vardı. Sadece askerler yönetimdeydi ve 1 yıllık iktidarı da henüz kurumlarını oturtamadan, sistemini oturtamadan, ülkeye tam anlamıyla hâkim olamadan indirmeyi başardılar. Ancak şuanda farklı bir şey görüyoruz. Darbeye direnen bir Mısır… Milyonlar sokakta, direnç gösteriyor. Bu çok özel bir durum. Eskiden böylemiydi? Değildi… Eskiden darbeler yapılır, herkes ‘aman bana zarar gelmesin, çoluk çocuğuma, düzenime zarar gelmesin’ diye herkes evine çekilirdi. Ama şuanda milyonlar sokakta. Netice alırlar almazlar, o önemli değil bakınız. Netice alınamayabilir. 3 ya da 5 sene sonra mutlaka er ya da geç netice alınacaktır.
Türkiye’de gezi olayları neticesinde, İstanbul, Ankara, Kayseri, Samsun, Erzurum’da yüz binlerin bir araya gelmesi şunu gösteriyor. Artık millet uyandı, artık millet eskisi gibi değil cesaretini topladı. Bu ülkede veya diğer ülkelerde, özellikle İslam coğrafyasında namuslu insanlar en az namussuz kadar cesur artık. Bu çok önemli... Namuslu insanlar, namussuzlardan daha cesur olmak zorunda. O darbe çığırtkanı, millet iradesine rağmen ülkeyi vesayet ile yönetmek isteyen, askeri darbelere kucak açan o namussuzlar kadar namuslular cesur olmak zorunda. Artık kaybedecek şeyleri göze alan, kaybetmekten korkmayan bir İslam Coğrafyası var. Kaybetmekten korkmayan, Mısır, Suriye, Libya var. Bunu görebilmek muhteşem bir olay ve tabi ki aziz Türk milleti bugün dimdik ayakta, demokrasi ile yönetilmeye devam ediyor, hükümeti ile bir, beraber geleceği huzur ve mutluluk içerisinde Türkiye yürüyüşünü devam ettiriyor.’
‘YOLUN BAŞINDAYIZ’
Geride kalan süreçte yaşanan olayların, ‘rehavete kapılmamak’ gerektiğini hatırlattığını belirten AK Parti İl Başkanı Av. Burhanettin Kuru, ‘Biz ne kadar oy alırsak alalım, eğer ki fırsat bulurlarsa bu ülkenin başına ne işler getirebileceklerini bu süreç açığa çıkardı. Bu noktada bizlere düşen görev daha çok çalışmak, daha gayretli olmak’ dedi.
Gelecek süreçte gerçekleştirilecek 3 seçim için ‘daha çok çalışmalıyız’ diyen Kuru, bu üç seçim öncesi çok iyi hazırlanmak gerektiğini söyledi.
Kuru, ‘Geride kalan süreç bizim için ayrıca şöyle bir şeye vesile oldu. ‘Artık bu ülkede problem olmaz. Biz hizmet etmeye devam ettiğimiz sürece, biz bu ülkede, yollar, köprüler, barajlar, havaalanları, hızlı trenler, okullar, hastaneler ne varsa her alanda hizmet ettiğimiz sürece bir problem yaşamayız’ diye rahatlamıştık. Ancak öyle olmadığını, 3-5 kişi de olsa, 3-5 bin kişi de olsa fırsat kolladıklarını bir kez daha görmüş olduk. Demek ki bundan sonra daha uyanık, daha dikkatli olacağız. Bunu gördük ve teşkilatlar olarak da ilerleyen süreç içerisinde inşallah bu aldığımız dersle birlikte çok daha dikkatli, gayretli, çalışkan bir teşkilat olarak ülkemize, şehrimize ve bütün İslam coğrafyasına hizmet etmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar başardıklarımız gerçekten muhteşem. Ancak daha yolun başında olduğumuz ortaya çıktı. Daha yolun başındayız. Eğer ki, en ufak bir rehavete kapılırsak, neler olabileceğini, neler yapabileceklerini veya neler yapmak isteyeceklerini, en azından gönüllerinden geçeni öğrenmiş olduk. Biz ne kadar oy alırsak alalım, eğer ki fırsat bulurlarsa bu ülkenin başına ne işler getirebileceklerini bu süreç açığa çıkardı. Bu noktada bizlere düşen görev daha çok çalışmak, daha gayretli olmak… Önümüzde 3 tane seçim var. Belediye Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve arkasından milletvekili seçimleri var. Bu üç seçim öncesi çok iyi hazırlanmamız lazım. Bizim nasıl olsa yüzde 50 oyumuz var tembelliğine düşmememiz lazım. Biz yüzde 50’imizi nasıl 51-52 yaparız. Bunun için çalışmak, çaba göstermek zorundayız’ ifadelerini kullandı.
‘İMZAMI ATIYORUM…’
AK Parti Sivas Milletvekili Ali Turan, ise AK Parti İl Başkanı Burhanettin Kuru’ya konuşmasından dolayı teşekkür etti. Bu konuşmanın üzerine bir söz söylemeye gerek duymadığını belirten Turan, ‘Değerli il başkanımız hem iç siyaseti hem de dışarıdaki gündemi burada çok net bir şekilde özetledi. Bunun üzerine bir şey eklemeye gerek yok. Hepsinin altına imzamı atıyorum’ dedi.
AK Parti İl Başkanı Burhanettin Kuru gibi, gelecek dönemdeki seçimlerle ilgili uyarılarda bulunan Turan, görev ve sorumluluğu bulunan herkesin, çok çalışmak zorunda olduğunu belirterek, ‘Eksikliklerimiz olabilir, bizde insanız. Hatalarımız olabilir ama mazeret üretmeye hiç hakkımız yoktur’ dedi.
Turan, şu şekilde konuştu:
‘Önümüzde üç tane çok önemli kritik seçim var. Bu seçimlerde bizim teşkilat olarak üzerimize düşen büyük görev ve sorumluluk var. Bu bizim zorunlu olduğumuz için değil ama bu teşkilatın mensupları olarak, mahalle başkanımızdan, sandıktaki yönetime, sandıktaki görevli arkadaşlarımızdan başbakanımıza kadar her kesin sorumluluğu vebali var. Çünkü bu işin şuuruna biz varmışız, bu teşkilatlar varmış. Eğer mahalle yönetiminde bulunan kardeşimiz mahallere görev almamış olsaydı onun hiçbir sorumluluğu olmazdı. İlçe, il yönetimindeki arkadaşlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız eğer sorumluluğu almamış olsaydı onlarda sorumlu olmazdı. Bizler de milletvekili olarak sorumlu olmazdık. Hem sizler adına, hem de Allah indinde sorumlu olmazdık. Eğer bu görevlere talip olduysak ‘ben yoruldum, ben bu işi yapamıyorum, ben sıkıldım’ deme lüksümüz yoktur. Eksikliklerimiz olabilir, bizde insanız. Hatalarımız olabilir ama mazeret üretmeye hiç hakkımız yoktur.’
Turan’ın konuşmasının ardından Temmuz ayı İl Danışma Meclisi toplantısına geçildi. Toplantının bu bölümü, basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
Editor : Haberpanelim