Sivas Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği (SOSAD) Başkanı Göksel Aras, ‘Sivas halkı, bürokrasisi, siyaseti maalesef Sivas’ta bir OSB yokmuş gibi davranıyor. Ama bugün Sivas’ta çok kıymetli fabrikalar var. Çok özellikli ürünler üretiyorlar ve insanlar gezdiği zaman şunu diyorlar, ‘Sivas’ta böyle bir tesis var mı, böyle fabrikalar var mı?’ maalesef bunlarla karşılaşıyoruz’ dedi.
ERSAN ARSLAN
Sivas’ta bir garip ama gerçek bir tablo: Sanayici işçi, işsiz iş bulamıyor… Peki bu nasıl oluyor?.. Dışarıdan yatırımcının gelmesi beklenirken, Sivas’taki üretici ne durumda? Şehir, kendi değerlerine, sanayicisine, üreticisine sahip çıkıyor mu?..
Kısa süre önce faaliyete giren Sivas Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği (SOSAD) Başkanı Göksel Aras, Sivas’taki sanayicinin içinde bulunduğu durumu, sanayi alanındaki gelişmeleri, yaşanan sıkıntıları, olumlu olumsuz yönleri gazetemizle paylaştı.
‘İHTİYAÇLARIMIZI BELİRLEYİP
ÇÖZÜM ÜRETMELİYİZ’
Sözlerine, SOSAD’ın amaç ve hedeflerini dile getirerek başlayan genç iş adamı Aras, hedeflerinin sanayicinin sorunlarını masaya yatırmak, çözüm önerileri üreterek, bu önerileri ilgili makamlarla paylaşarak çözüm üretmek olduğunu söyledi.
Aras; ‘SOSAD olarak amacımız, Sivas Organize Sanayi Bölgesi’ndeki iş adamlarını bir araya getirmek, sorunlarımızı, iş adamlarının önerilerini masaya yatırmak, bu aldığımız sorun ve önerileri siyasilerimize ve bürokratlarımıza doğru olarak aktarmak, çözüm üretmektir.
SOSAD ulusal bir dernek değil, sadece Sivas OSB ile ilgili bir dernek. Bizim farkındalığımız şu olmalı; Gerçek ihtiyaçlarımızı belirleyip bunlara gerçek çözümler üretmeliyiz. Bizim politik söylemlerle, medyatik söylemlerle çok fazla işimizin olmaması lazım. Bizler iş adamıyız, o yüzden her zaman doğruları, hem iyiyi hem eksik yönleri belirtmemiz gerekiyor.
Sivas Organize Sanayi Bölgesi kısa sürede gerçekten çok hızlı yol kat etti. Bugün gerçekten dünyanın 70 ülkesine ihracat yapan, 6 bin 500 kişiye istihdam sağlayan bir organizemiz var. Bu rakam her yıl yaklaşık bin kişi artmakta. Tahmin ediyorum, yeni kamulaştırma alanı ile birlikte yatırımcı ve çalışan sayısı da artacak. OSB’miz belki çok büyük değil ama çok nitelikli, hepsi çok özel iş yapan, dünyanın iyi markalarına iş yapan bir OSB…’ ifadelerini kullandı.
‘DOĞRU TEŞVİKLER ÇIKSAYDI
ŞİMDİ 20 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDERDİK’
Sivas’taki en büyük sıkıntının doğru teşviklerin çıkmaması olduğunu belirten SOSAD Başkanı Aras, kent sanayisinin bu nedenle istenilen düzeyde ilerlemediğini söyledi.
Sivas’ın doğru teşviklerden faydalanmasını sağlamak için bu konudaki talep ve sıkıntıları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a iletmek başka çare olmadığını belirten Aras, ‘Yoksa gelen hızlı trenin de yapılan yolların da ekonomimize çok fazla bir katkısı olmayacak’ dedi.
Sivas’ın bir çok ile göre avantajları da bulunduğunu belirten SOSAD Başkanı Aras, ancak bu avantajların doğru teşviklerle taçlandırılmasının şart olduğunu söyledi.
Aras, şu şekilde konuştu:
‘Eğer beklediğimiz teşvikler çıksaydı, ben şuna iddia ediyorum; bugün Sivas OSB’de, en az 20 bin kişiyi 4 yılda istihdam eder hale getirirdik. Ama maalesef beklediğimiz sonuçları alamadık. Urfa örneğini vermiştim. Biz, 2005’te Urfa’dan çok çok öndeyken Urfa bizi geldi geçti… Neden? Doğru teşvikler yüzünden. Bu teşviklerin yanlış olduğunu, uygulama esaslarının yanlış olduğunu siyasilerimizle birlikte gidi başbakanımıza anlatmaktan başka çaremiz yok. Yoksa gelen hızlı trenin de yapılan yolların da ekonomimize çok fazla bir katkısı olmayacak.
Ben şuna inanıyorum. Sivas aslında çok avantajlı bir il, çok önemli bir noktada. Biz Erzincan’dan, Erzurum’dan çok çok avantajlıyız. Bugün Karadeniz yolu bittiği zaman 2 sat sonra Karadeniz’e ulaşacağız. Mersin Limanı’na çok yakınız. O yüzden bu avantajları iyi kullanmalıyız. Ama bunu teşviklerle taçlandırmalıyız. Teşvikler olmazsa çok zor. Neden? Sivas’ta üretim yapmak çok zor zaten, hammadde batıda, pazar batıda... Bizim ödediğimiz ters nakliye, aldığımız teşviklerin on katı kadar yaklaşık. O yüzden bunların düzelmesi ve avantajlı hale gelmesi için mutlaka biz Sivas’ın en az 5. Bölgeye alınması gerektiğini her ortamda söyleyeceğiz ve bunun gerçekleşmesi için elimizden geleni yapacağız.’
‘MEVCUT YATIRIMCIMIZA
SAHİP ÇIKAMIYORUZ’
Sivas’ta üretim yapmanın çok zor olduğunu söyleyen SOSAD Başkanı Göksel Aras, buna rağmen kentte kalarak, üretim yapan, kent ekonomisine, istihdama katkı sağlayan ve çok sayıda ülkeye ihracat yapan yatırımcılara Sivas’ın sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Aras; ‘Daha önce teşvikler oldu, eğer bu teşvikler çok avantajlı olsaydı ya da burada yapmak çok cazip olsaydı, bugün İstanbul’da iş yapan çok başarılı iş adamları var. Bir ya da ikisi dışına neden kimse gelmedi? İş adamı karına bakar… Demek ki, Sivas’ta üretim yapmak gerçekten çok zor…
Sivas halkı, bürokrasisi, siyaseti maalesef Sivas’ta bir OSB yokmuş gibi davranıyor. Ama bugün Sivas’ta çok kıymetli fabrikalar var. Çok özellikli ürünler üretiyorlar ve insanlar gezdiği zaman şunu diyorlar, ‘Sivas’ta böyle bir tesis var mı, böyle fabrikalar var mı?’ maalesef bunlarla karşılaşıyoruz. Bizim OSB’miz şehir merkezine 10 kilometre ama sanki bin kilometre uzaktaymış gibi yaşıyoruz. İletişim noksanlığımız var…’
‘SİVAS’TA İŞ VAR, İŞÇİ YOK…
1 KİŞİ ÇALIŞIYOR 5 KİŞİ YİYOR’
Sivas’taki en önemli sıkıntılardan birinin de elemen sıkıntısı olduğunu belirten Aras, sanayicinin işçi, vatandaşın ise iş bulamamaktan yakındığını belirterek, nitelikli eleman bulamadıkları gibi niteliksiz eleman da bulamadıklarını söyledi.
Eleman bulamamalarının en önemli nedenlerinden birinin sosyal yardımlar olduğunu belirten Aras, devletten yardım alan insanların çalışmak istemediğine vurgu yaptı. Bu yardımların ülke nüfusunun 3’te biri yerine gerçek ihtiyaç sahibi olan kişilere daha yüksek tutarlarda yapılması gerektiğini belirten Aras, Sivas’taki aile profiline de dikkat çekerek, ‘Sivas’ta bir aileden 1’i çalışıyor, 5’i yiyor’ dedi.
Aras, şu ifadeleri kullandı:
‘Şuanda inanılmaz eleman ihtiyacımız var. Sivas’ta işsizlik de var, iş arayan da var. Bunları bir araya getirmemiz lazım, Valilik ve diğer kurumlarımızla. OSB’ye girerseniz, artık biz o bez afişlerden usanıyoruz. Eleman aranıyor, nitelikli, niteliksiz üstelik… Nitelikli bile aramıyoruz ama yine bulamıyoruz. Sivaslı gerçekten sanayicisine sahip çıkmalı… Bugün köylerimiz hayalet köy oldu. İlçelerimiz belde oldu. Yılda 15 bin kişinin taşındığı bir şehirde yaşıyoruz. Bizim yapacağımız, sanayiyi geliştirip önce göçü durdurmak, sonra da tersine göçü yapmak. Bugün Kayseri’de en az 200 bin Sivaslı yaşıyor. Bu ne kadar önemli ama ben nitelikli mobilyacı, kaynakçı başka eleman bulamıyorum. O yüzden aynı dili konuşursak, hepimiz ortak hareket edersek o zaman çok şey başaracağımıza inanıyorum.
Biz nitelikli elemanı bulamıyoruz zaten, niteliksize razıyız… Sorun şu, bu ülkede 23 milyon kişiye, yani nüfusun 3’te birine sosyal yardımlar dağıtılıyor. Tabii ki sosyal yardımlar çok önemli, dağıtılmalı ama ihtiyaç sahibi insana 150 lira vereceğine 500 lira, bin lira verilmeli, ama gerçek ihtiyaç sahibine verilmeli. Ama herkese 150 lira dağıtırsanız o zaman insanlar çalışmıyor. İnsanlar iş aramıyorlar, sosyal yardım arıyorlar. Tekrar altını çizmek istiyorum, 23 milyon insan sosyal yardım alıyor bu ülkede. Biz bundan vazgeçmezsek ya da sosyal yardımları daha adil dağıtmazsak bu işsizliğe de çözüm bulamayız. Gerçekten yaşlı, hasta, dul kadınlara 150-250 lira yerine 500 lira, bin lira yardım yapılsın hiç değilse o da amacına ulaşsın. Ama herkesin gönlünü alacağım diye 23 milyon kişiye bunu yaparsanız o zaman zaten bu ülkenin beli doğrulmaz.
Şuanda işçi temini ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu ülkede, imam hatipler yüzünden meslek liseleri siyasete kurban edildi ve bu ülkenin geleceği ile oynandı. Bugün yaşadığımız sıkıntılar bu, ara eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Ama şuanda İŞKUR’un çok güzel uygulamaları var. Ayağımıza kadar geliyorlar. Artık kendi fabrikamızda kurs veriyoruz ve sonra onları istihdam ediyoruz. Ama tabi, bir talihsizliğimiz de, bizler sanayi şehri değiliz, insanlarımız çalışmıyor… Bir baba çalışıyor, bütün aile oradan yiyor. Bu şehir gelişecekse, bence önce kadınları çalışmalı. Bir ailede anne çalışırsa, çocukları da çalışmaya başlıyor ve ondan sonraki nesillere bu geleneği aktarıyor.
Kayseri’de bakıyorsunuz, bir aileden 5 kişi çalışıyor, Sivas’ta 1 kişi çalışıyor, 5 kişi yiyor. Biç çocuğu işe alıyoruz, anne; ‘oğlum işin zorsa bırak gel’ diyor. Böyle olursa nasıl çalışacak bu insanlar? O zaman işte göç başlıyor ve Sivas kan kaybediyor maalesef…’
Editor : Haberpanelim