MUSTAFA IŞIK / ÖZEL HABER
Eğitim-Sen Sivas Şube Başkanı Muzaffer Karadağ, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) uygulamalarını eleştirdi. Yeni Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın olumlu işler yaptığının da altını çizen Karadağ, bakanlık bürokratlarının bazı hataları devam ettirmekte ısrarcı olduğunu savundu.
MEB’in SBS yerine 6 önemli dersten öğretmenlerin yaptığı yazılı sınavlardan birini gerçekleştirmeyi hedeflediğini, bunun da 6 sınav anlamına geldiğini belirten Karadağ, bunun iki dönemde yapılması halinde 12 sınav olacağını savundu. Merkezi sistemle yapılacak sınavların adaletli olmayacağının da altını çizen Karadağ, ‘Çankaya’daki okulda verilen eğitimle, Sivas’taki, Sivas’ın Zara ilçesi’ndeki eğitim bir mi?’ dedi.
Karadağ; ‘Türkiye’de geçen yılki rakamlarla, 8. Sınıfı bitirerek SBS’ye giren öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon 400 bin civarında. Bu sene de aşağı yukarı o kadar olacak. Veli ve öğrencinin eli yüreğinde, SBS olacak mı, olacaksa nasıl olacak?
Şimdi sayın bakanımız diyor ki, ‘ben dershaneleri kapatıyorum, sınavları kaldırıyorum’ peki gerçeği öyle mi? Ne yazık ki gerçeği öyle değil. Geçen yıl SBS dediğimiz liselere geçiş sınavı bir taneydi değil mi? Sayın bakanımız 16 ilde toplantılar yapıyor. Türkiye’nin 16 büyük ilinde sendikaları, akademisyenleri, velileri, okul müdürlerini, eğitimin paydaşlarını bir araya getiriyor. Çok da önemli bir iş yapıyor.
Bakanlık bürokratlarının düşüncesi şu, 6 tane önemli dersten; Türkçe, matematik, sosyal, fen, din dersi ve İngilizceden her dönem birinci karne dönemi ve ikinci karne dönemin de biz 2-3’er tane yazılı yaparız. ‘O yazılılardan birer tanesini ben yapacağım’ diyor. Yani 6 sınav. Peki, 6 sınav 1. Dönem aralık ayında, 6 sınav 2. Dönem Mayıs ayında, sen SBS’yi 12 sınava çıkarıyorsun…
Sayın Bakanımız diyor ki, ‘kesinlikle ben SBS’nin yerine yeni bir sınav koymuyorum. Zaten öğretmen bunu yapıyor, onun yerine biz yapacağız…’
Bu sınavlar SBS’nin yerine kullanılacak onların ortalaması ile Fen Liseleri’ne, Sosyal Bilimler liselerine öğrenci alacak. Bakanımız diyor ki, aynen onun cümleleri, ‘Ben SBS’yi kaldırıp yeni sınav ihdas etmiyorum, öğretmenlerin yaptığı yazılıların birer tanesini ben yapacağım’ Sayın Bakanım sen çok güzel düşünüyorsun da gel bir de velinin açısından bakalım. Türk toplumunu yüz yıldır yarışmaya alıştırdınız. Çocuklarımız yarış atı oldu. Şimdi bu yarışmaya alışmış, çocuğunu biran önce Fen Lisesi’ne Sosyal Bilimler Lisesi’ne, Anadolu Liseleri’ne yerleştirmeye alışmış velilere biran da ben, çocuklarınızı yarıştırmayacağım denilmesinin tutacağını mı sanıyorsunuz? Şimdi sınav bir taneydi, 12’ye çıkarıyor, diyor ki, ‘ben yapmıyorum’ 12 tane sınav koyuyorsun ya…
Daha bir başka açı, evet öğretmenler olarak bizler yazılı yapıyoruz. Yapmış olduğumuz sınavda sınıfın, hazır bulunuşluk ve düzeyine göre de soru soruyoruz. Şimdi sen merkezden 12 tane yazılı yapacaksın. 12 SBS demektir bu. Peki Çankaya’daki okulla Sivas’taki okulun eğitim düzeyi bir mi? Onu da geçtik, Çankaya’daki okul ile İstanbul Şişli’deki, İzmir’deki okul ile Zara’nın ücra köyündeki okulun eğitimi bir mi? Nasıl sen, Zara’daki öğrenci ile Çankaya’daki öğrenciye aynı soruyu soracaksın?’
ÇÖZÜM ÖNERİSİ…
Yaşanan sıkıntıların çözüme kavuşturulması için Türk Eğitim-Sen olarak her zaman öneride bulunduklarını belirten Karadağ, 1,5 milyon öğrenci yerine 200-250 bin öğrencinin sınava alınmasının herkesi rahatlatacağını savundu.
Türk halkının 100 yıldır yarışa alıştırıldığını söyleyen Bu konudaki önerilerini şu şekilde sıraladı;
‘Biz çözümü hep öneriyoruz. Yapılacak şey şu, 1,5 milyon öğrenciyi sınava sokmayacak. Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi’nin görüşü bu, bütün dünyada 1,5 milyon öğrenci ortaokulu bitirip de sınava girmez. Bütün dünyada 2 milyon öğrenci üniversite sınavına girmez. Önce bunu azaltacaksın, ondan sonra da bırakacaksın, önünü açabileceğin öğrencinin önünü açacaksın.
5-6-7-8’inci sınıflar ortaokul olmadı mı? Bu ikinci dörtteki yazılı ortalamaları, 4,5 ve üzeri olan öğrencileri 8. Sınıfta seçeceksin… Biz Türk Eğitim’sen olarak hesapladık, bu öğrencilerin sayısı 200-250 bin yapıyor. 1,5 milyon öğrenciyi değil o 250 bin öğrenciyi sınava alacaksın. Fen Lisesi’ne yerleşecek, kalanlara da diyeceksin ki, en yakın mahallendeki lise hangisi ise git oraya kayıt yaptır. Dershanelere de gerek kalmayacak, piyasa da rahatlayacak, veli de rahatlayacak. Ama sen yarıştırırsan, falanca çocuğunu dershaneye gönderirse benim de varsa bende gönderirim. Olmaz ise ceketimi satarım… Çünkü Türk toplumunu 100 yıldır alıştırdınız yarışmaya… 1,5 milyon öğrencinin sınava girmesini engellerseniz, sistem rahatlayacak.
Sayın bakanımızı biz iyi niyetli görüyoruz. Çünkü yaptığı işleri görüyorsunuz, 60 aylık Ömer Dinçer’in kırıp döktüğü 55 aylık çocukları veli rapor almadan okula gönderemiyordu. Şimdi, velinin isteğine bıraktı. Hep onun kırıp döktüklerini toparlamaya çalışıyor. O yüzden diyorum ki, sayın bakanı iyi niyetli görüyorum. Sivas’ta da toplantı olur ise ben gidip bunları söyleyeceğim, önce sen dershane ihtiyacını ortadan kaldıracaksın ki, dershaneler kapansın. O ihtiyaç devam ettiği sürece veli bir şekilde, adı özel eğitim merkezi, etüt merkezi, birebir ders olur, daha da pahalanır ve merdiven altına iner. Önce gel o ihtiyacı kaldıralım. Her öğrencinin doktor olmasını lütfen beklemeyelim, her öğrencinin yüksek mühendis olmasını lütfen beklemeyelim. Allah’ta böyle yaratmıyor, her birimize gizli bir yetenek vermiş. Ne yapalım? Akademik olarak çok başarılı, 4,5 ve üzeri notu olan 200 bin öğrenciyi her yıl sınava alalım, sessiz, sedasız, dershanesiz girsin Fen Liselerine yerleşsin. Kalan Anadolu Liseleri’nden çıksın ve yönlendirmeye önem verelim. Senden, iyi bir gazeteci olur, senden iyi bir kaynakçı olur, senden iyi bir fen lisesi öğrencisi olur diye yönlendirmeye önem verelim. Nerede? İkinci dörtten itibaren, ortaokul ve lisede… Çocuk liseyi bitirdiği zaman gitsin sanayide, şurada burada meslek icra etsin. Meslek liselerinin önemi de bu şekilde ortaya çıkar.’
DERT+DERT+KAOS…
Eğitim sisteminde gerçekleştirilen ani düzenlemeler ve buna paralel olarak gerçekleştirilen yapısal düzenlemelerin eğitimi kaosun içine soktuğunu belirten Karadağ, rotasyon uygulaması ile birlikte sıkıntıların artacağını belirterek, ‘İnşallah hayırlısı ile bu oturur da, çocuklarımız, okul açıldığında karşısında bir müdür, müdür yardımcısı ve öğretmen bulur’ sözleri ile durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Karadağ, sözlerini şu şekilde noktaladı:
‘Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışan şube müdür ve müdür yardımcıları için rotasyon kararı aldı Milli Eğitim Bakanlığımız… Bayram nedeniyle erteledi, önümüzdeki hafta itibariyle Türkiye’deki, bütün il ve ilçelerde, 900 küsur ilçe, 81 ildeki milli eğitim müdür ve müdür yardımcıları, 4-5 yılını dolduranlar başka bir ile gönderilecek, başka illerdekiler de buraya gelecek. O karmaşanın oturmasını bekliyoruz. Başka bir uygulama, okullarında 6 yılını dolduran müdür ve müdür yardımcıları il içinde okul değiştirecekler. Yani okullarda okullar açılana kadar büyük bir karmaşa, kaos kargaşa yaşanıyor. Biz hep yapıcı olmaya çalışıyoruz. İnşallah kısa sürede bunları tamamlarız. Bu arada isteğe bağlı atamalar, ilk defa öğretmen olanların kuraları çekilecek. Yani milli eğitim, ne yazık ki 4+4’e karşı olmadığımız halde aceleye getirdiği için, dert+derdin getirdiği problemlerin üstüne bir de yapısal problemler eklenince tam bir kaos ve keşmekeşlik var. İnşallah hayırlısı ile bu oturur da, çocuklarımız, okul açıldığında karşısında bir müdür, müdür yardımcısı ve öğretmen bulur.’
Editor : Haberpanelim