USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Duvarlar Çürüyor

Duvarlar Çürüyor

Duvarlar Çürüyor
17-08-2013 17:24
Google News


Sivas’ta kent merkezindeki 820 yıllık tarihi Ulu Camii’nin yaklaşık 4 metre derinlikteki toprak yığınları ile kaplanan duvarlarının çevresi açılacak. Toprak yığınlarının baskısı nedeniyle duvarlarında çökme tehlikesi yaşanan camide, geçmiş yıllarda önlem alınarak cami içerisine ikinci bir duvar örülürken, caminin birçok yerinde toprakla temas nedeniyle rutubetlenmeler meydana gelmiş durumda. Çalışma ile caminin 400 ton ağırlığındaki eğri minaresinin gövdesinin de çürümesinin önüne geçilmesi hedefleniyor…

ERSAN ARSLAN / ÖZEL HABER

Sivas’ta kent merkezindeki tarihi ulu camiinin çevresinin açılması ile ilgili çalışmaların başlaması için bir süre önce kente gelerek cami minaresinde endoskopik ve çeşitli incelemeler yapan İtalyan Mimar Nicola Berluchi’nin raporu bekleniyor.

Tarihi Ulu Camii’nin çevresinde ve içerisinde incelemelerde bulunan Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Ali Veral, gazetemize yaptığı açıklamada, geçmiş dönemlerde cami çevresinin toprak yığınları ile acımasızca doldurulduğunu belirterek, cami duvarlarının bu nedenle çürümeye başladığını söyledi. Veral, duvarların adeta konuştuğunu ve ‘artık dayanamıyorum’ dediğini söyledi. Cami duvarlarındaki tehlike nedeniyle içeriden güçlendirme amaçlı yeni bir duvar örüldüğünü belirten Veral, hedeflerinin cami çevresinin boşaltarak, yaklaşık 4 metre derinliğe inip çevre alanını caminin avlu koduna indirmek olduğunu söyledi.

İKİ PROJE UYGUN GÖRÜLMEDİ…

Tarihi caminin yaklaşık 400 ton ağılığındaki minaresinin kurtarılmasına yönelik, iki farklı üniversitenin proje hazırladığını, bunlardan birinin cami minaresinin çelik halatlarla gerdirilerek bağlanması, diğerinin ise minare çevresine hilal şeklinde çukurlar kazılarak beton bloklar dökülmesi olduğunu belirten Veral, iki projenin de uygulanma ihtimali bulunmadığını söyledi.

Bu doğrultuda en iyi çalışmayı yapabilmek için kolları sıvadıklarını belirten Veral, şu ifadeleri kullandı:

‘Ulu Cami çalışması bizim çok önem verdiğimiz ve Sivas için çok değerli bulduğumuz bir çalışma. Bu çalışmaya biz bir bütün olarak bakıyoruz. Bundan önceki süreçte Ulu Camii’nin minaresindeki eğriliğinin düzeltilmesi ile ilgili çalışmalar yapıldı. Bu konuda ODTÜ’den, İTÜ’den gelen projeler, özellikle ilk proje kuruldan geçmişti. Bu proje, caminin minare gövdesinin çelik kasnaklarla bağlanıp yere sabitlenmesi projesiydi. Bu kuruldan geçmiş olmasına rağmen ben göreve geldiğimde bunun pek güzel olmayacağını, görsel bir güzellik sağlamayacağını düşündüm ve bu projeyi uygulamaktan vazgeçtik. Daha sonra İTÜ’den rapor istedik. İTÜ’den gelen raporda minarenin etrafında 20 metreye yakın açıklık, derinlik yapılarak etrafının bir hilal şeklinde beton perde ile çevrilmesiydi. Bu da biraz uygulamada mümkün olmuyor gibi gözüküyordu.

Dünyada bu tip tuğla gövdeli minareler çeşitli yerlerde çokça var. Afganistan’da, Mısır’da ve ülkemizde var. Bunlardan bir tanesi de Aksaray’daki Kızıl minare… Bu minarede de aynı şekilde çelik kasnaklarla yere sabitleme düşünülmüş fakat genel müdürlükten bir arkadaşımızın yapmış olduğu raporda gerekli faydayı sağlamadığı görülmüş.

Onu da gördükten sonra projeyi uygulamamakta ne kadar isabetli davrandığımızı gördük ve en doğru olanı yapmak adına Genel Müdür Yardımcımız ve Sanat Eserleri Daire Başkanımızla birlikte İtalyan Restoratör Berluchi Sivas’ımıza iki kez ziyarette bulundular. Bu ziyaretler sırasında hem Ulu Camii’nin minaresi, hem Gökmedrese, hem Divriği Ulu Camii incelemeleri yapıldı.

Dünyada birçok örnekleri olduğu gibi, tuğla gövdeli ve tuğla çekirdekli minarelerde eğrilmeler söz konusu. Taş gövdeli ve çekirdekli minarelerde bu tür bozulmalar olmuyor. Bunu belirledikten sonra İtalyan Mimar ve Restoratör Berluchi’nin bu minareyi incelemesini istedik. Kurul kararlarını çıkardık, endoskopik inceleme için kuruldan karar aldık. Berluchi Sivas’a ikinci kez yine İtalyan olan bir başka mimar Vito ile birlikte geldi. İkisi burada bizim temin ettiğimiz aletlerle cami minaresi gövdesinde endoskopik çalışma yaptılar. Bu çalışmalarının sonuçlarını daha sonra bize bir rapor olarak bildireceklerini söylediler. Bu rapor elimize geçtiğinde daha önce kuruldan geçmiş olan onaylı projesi ile birleştirmek istiyoruz.’

‘DUVARLAR BİZİMLE KONUŞUYOR

‘BİR ÇARE BULUN ARTIK’ DİYOR’

Tarihi caminin çevresinin acımasızca toprakla doldurulduğunu belirten Veral, duvarların dayanaca gücü kalmadığı için geçmişte içeriden güçlendirme amaçlı ikinci bir duvar örüldüğünü söyledi. Toprakla temas nedeniyle duvarların rutubetlendiğini ve çürüdüğünü belirten Veral, duvarların adeta konuştuğunu ve bir çare üretilmesini istediğini söyledi.

Veral, sözlerini şu şekilde noktaladı:

‘Özellikle benim, hayalim, emelim, anlatırken bile heyecan duyduğum şey, Ulu Camii’nin çevresinin açılması. Geçtiğimiz zamanlar içerisinde Ulu Camii’nin cami beden duvarı sanki istinat duvarı gibi düşünülerek, vahşice dolgu yapılmış. Bu dolgu caminin gövdesine yaslanmış. Minarenin çevresi organik toprakla doldurulmuş. Dolayısıyla caminin iç kısmı incelendiğinde görülecektir, yoğun miktarda rutubet almış. Caminin o dolgu yapılan tarafındaki duvarına baktığınızda artık çekmez olmuş ve içeriden güçlendirme adına yeni, ikinci bir duvar örülmüş. Duvar dile gelip bizimle konuşuyor, diyor ki, ‘Artık ben dayanamıyorum, ne yapacaksanız yapın, bu işin çaresine bakın…’ Biz de Vakıflar olarak caminin daha fazla ızdırap çekmemesi için bu gelen raporla birlikte caminin çevresini hızlıca açıp, o dolguyu avlu koduna indirmek istiyoruz. Zaten kurul onaylı restorasyon projesinde de caminin etrafının avlu koduna kadar düşmesi gerekiyor, doğrusu da bu. Bu yapıldıktan sonra caminin sağlıklı bir yapıya kavuşacağını düşünüyorum. Cami çevresinin yaklaşık dört metre derinliğinde boşaltılması gerekiyor.’


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!