USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

?Bu Milleti Böldürtmeyiz?

?Bu Milleti Böldürtmeyiz?

?Bu Milleti Böldürtmeyiz?
15-09-2013 20:45
Google News


Bağımsızlık mücadelemizin fitilinin ateşlendiği, ülkemizin, birliğine, bütünlüğüne gönülden bağlı insanların kentlerinden biridir Sivas…

MUSTAFA IŞIK

 Buradan söylüyorum; biz toplumumuzun bölünmesinden, kutuplara ayrılmasından, çatışmadan, ayrışmasından yana değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden taviz vermeyiz, verdirtmeyiz. Biz bu milleti böldürtmeyiz.’

Türkiye Kooperatif, Ticaret, Eğitim ve Büro İşçileri Sendikası (Koop-İş) Sivas Şubesi’nin 12. Olağan Genel Kurulu hafta sonu yapıldı. Revag Otel’de düzenlenen genel kurulda mevcut başkan Ufuk Uzunsel güven tazeledi.

Genel Kurul toplantısına Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, Koop-İş Sendikası Genel Sekreteri Metin Güney ve Genel Mali Sekreteri Mehmet Karaaslanoğlu, Belediye Başkan Vekili Orhan Demirok, Tarım Kredi Kooperatifleri Sivas Bölge Birliği Müdürü Mustafa Kurt, Koop-İş Sendikası Sivas Şube Başkanı Ufuk Uzunsel, Türk-İş İl Temsilcisi Zeki Ekici ve Koop-İş Sendikası’nın Ankara, Kayseri, Erzurum ve Konya Şube Başkanları ile sendika üyeleri katıldı.

‘YAŞAMAK İÇİN

DEĞİŞİM KAÇINILMAZDIR’

Genel Kurul’da konuşan Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, insanların kurumları, toplumların zaman içinde değiştiğini, değişimin önemli olduğunu ancak, bunun yanında gelişimin de olmazsa olmaz olduğunu söyledi. Gelişim olmadan, yaşanan değişimlerin kişileri, kurumları ya da toplumları geriye götürebileceğini belirten Alemdar, Koop-İş Sendikası’nın da sürekli olarak değiştiğini ve geliştiğini söyledi.

Alemdar; ‘Ankara 1 Nolu şubemizle başlayan, Gaziantep, Trabzon Şubelerimizle sürdürdüğümüz kongrelerimize Sivas Şubemizle devam ediyoruz. Biz bu kongre sürecine değişim ve gelişim kongreleri diyoruz. Koop-İş’in atılım sürecinin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Çünkü biliyorsunuz, hiçbir şey başladığı gibi olamaz, başladığın noktada kalamaz. Zaman içinde mutlaka değişime uğrar. Kişiler de, kurumlar da süreç içinde önemli değişimler yaşarlar. Yaşamak için değişim kaçınılmazdır. Değişimin yanında olmazsa olmaz bir kavram daha vardır. O da gelişmedir. Gelişmeden gerçekleşen bir değişim, kişilerin, kurumların ya da toplumların yozlaşmasına da neden olabilir. Gelişmeden yaşanan değişim bir geri gidiş de olabilir. O nedenle değişimin yanında gelişim de mutlaka şarttır.

Koop-İş Sendikası, bir seneden beri önemli bir değişim yaşamaktadır. Koop-İş Sendikası değişmekte ve aynı zamanda gelişmektedir. Ve bundan sonra da değişmeye ve gelişmeye devam edecektir’

‘NE YAZIK Kİ, MÜSLÜMAN,

MÜSLÜMAN’I ÖLDÜRÜYOR’

‘Biz kardeşkanı dökülmesine karşıyız. Biz Allah’ın verdiği yaşama hakkını bir başka insanın yok etmesine karşıyız’ diyen Alemdar, Müslüman’ın, Müslüman’ı öldürmesinin de acı bir durum olduğunu belirtti.

Dünyanın egemenlerinin halkların birbirlerini katletmesine göz yumduğunu belirten Alemdar, şu ifadeleri kullandı:

‘Bölgemiz ve ülkemiz büyük değişimlerden geçiyor. Sınırlarımızın hemen yanında büyük çatışmalar yaşanıyor. Bölgemizde istikrar, huzur, güven yok. Kanlı bir savaş kapımıza dayanmış durumda. Her gün yüzlerce insan ölüyor ve büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Ancak, işin garip tarafı ne biliyor musunuz? Öldüren de, ölen de bunu Allah’ın adıyla yapıyor. Ne yazık ki bölgemizde Müslüman Müslüman’ı öldürüyor. Geçtiğimiz günlerde televizyondaki bir konuşmacının sözleri beni çok etkiledi, dedi ki, ‘birileri bu işin sonunda Kürtçe, Arapça ağıtlar yakacak, ama birileri İngilizce zafer şarkıları söyleyecek’ durumu bundan iyi özetleyen bir ifade yoktur.

O halde biz savaşa karşıyız. Biz kardeşkanı dökülmesine karşıyız. Biz Allah’ın verdiği yaşama hakkını bir başka insanın yok etmesine karşıyız. Ülkemize bir tehdit olmadığı takdirde barış içinde kardeşçe insanca bir yaşamdan yanayız. Peki, neden dünyanın dört bir yanında, özellikle Müslümanlar arasında yaşanıyor bunlar. Çünkü dünyanın efendileri böyle istiyor. Çünkü dünyayı parsellemek isteyen güçler böyle istiyor. Ortadoğu’nun petrollerinde gözü olanlar, bu kirli savaştan kar eden silah tüccarları, halkların birbirlerini boğazlamasından rant elde ediyorlar. İşte Mısır’a bakın, birileri askerleri kullanarak iktidarı değiştiriyor. Ardından kendi getirdiği iktidarı yine aynı askerlerle yerle bir ediyor. Sokaklarda insanlar taranıyor, acımasızca öldürülüyor. Hangi taraftan olursa olsun, dünyanın egemenleri için o ölen insanlar yalnızca bir sayıdan ibaret. Dünyanın egemenleri halkların birbirlerini katletmesine göz yumuyor. Yaşanan insanlık dramını görmezden geliyor.’

‘BU MİLLETİ BÖLDÜRTMEYİZ’

Türkiye’de, artık daha önce tartışılması akıllardan bile geçmeyen birçok konunun konuşulur ve tartışılır hale geldiğini, her kafadan bir ses çıktığını belirten Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, ‘Başta söylediğim gibi bizde elbette değişim ve gelişimden yanayız. Ancak ülkemiz söz konusu olduğunda dün neredeysek bugünde oradayız Biz ülkemizin birlik, bütünlüğünden yanayız. Üniter yapımımızın, sınırlarımızın korunmasından yanayız’ dedi.

Alemdar sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

‘Bir yandan bölgemizde savaş, kan ve gözyaşı sürerken ülkemizde de çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Daha önce tartışmayı aklımızdan dahi geçirmediğimiz konular artık tartışılır, konuşulur hale geldi. Hangi TV kanalını açsak, herkes bir şeyler söylüyor. Ülkemizin rejiminin değişmesinden tutun da, federallik yapıya, başkanlık sistemine, Cumhuriyetimizin temel niteliklerine kadar tartışılmayan konu kalmadı. Kimileri, bu tartışmaların yararından söz ediyor. Demokrasinin bir tartışma ve uzlaşma rejimi olduğunu söylüyor. Kimileri, bunların tartışılmasını ülkemiz ve geleceğimiz açısından zararlı buluyor. Açıkçası her kafadan bir ses çıkıyor, herkes bir şey söylüyor. Başta söylediğim gibi bizde elbette değişim ve gelişimden yanayız. Ancak ülkemiz söz konusu olduğunda dün neredeysek bugünde oradayız. Hep aynı şeyi söylüyor, aynı yerde duruyoruz. Biz atalarımızın dünyanın en büyük, en güçlü devletlerine kafa tutarak canları pahasına kazandıkları bu vatanın bekçileri, ay yıldızlı al bayrağımızın bekçileriyiz. Biz ülkemizin birlik, bütünlüğünden yanayız. Üniter yapımımızın, sınırlarımızın korunmasından yanayız.

İşte, bugün Sivas’tayız… Bağımsızlık mücadelemizin fitilinin ateşlendiği, ülkemizin, birliğine, bütünlüğüne gönülden bağlı insanların kentlerinden biridir Sivas… Buradan söylüyorum; biz toplumumuzun bölünmesinden, kutuplara ayrılmasından, çatışmadan, ayrışmasından yana değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden taviz vermeyiz, verdirtmeyiz. Biz bu milleti böldürtmeyiz.

Bir millet tartışmasıdır gidiyor. Nedir arkadaşlar millet? Millet, dertte, tasada birlikte ağlayanlardır. Sevinci mutluluğu birlikte yaşayanlardır. Aynı sofranın başında bir dilim ekmeği paylaşanlardır. İşte bizi millet yapan bunlardır. Ne önemi var arkadaşlar, kökenimizin ırkımızın? Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Roman’ı, Alevi’si, Sünni’si ile Türk Milleti’ni oluşturmuş ortak bir tarihimiz var. İşte bizim Türk Milleti dediğimiz budur, bu olmalıdır. İşte bu nedenle Türk Milleti kavramı Anayasamızın en tepesinde kalmalıdır.’

‘TEK YÜREK, TEK YUMRUK

OLMAK ZORUNDAYIZ’

Sendikal hareketin her geçen gün kan kaybettiğini, emekçinin birçok haktan mahrum kaldığını belirten Alemdar, bu konudaki olumsuzluklardan sadece sendika yönetimlerinin değil tüm sendika üyelerinin sorumlu olduğunu belirterek, ‘O halde o başta sözünü ettiğim değişimi ve gelişimi birlikte yaşayacağız. Hepimiz, değişeceğiz’ dedi.

Alemdar, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

‘Sendikal hareket, kan kaybediyor. Güç kaybediyor. Biz sendikalaştığımız için işten atıldığımız bir ülke için değil, herkesin özgürce sendikalı olabildiği bir ülke için mücadele ediyoruz. Biz işçilerimizin iş cinayetlerine kurban gittiği değil, herkesin can güvenliğinin sağlandığı iş yerleri için mücadele ediyoruz. Biz, emek için, hak için, ekmek için, adil bir ücret için mücadele ediyoruz. İnsanoğlu’na yaraşır bir iş için mücadele ediyoruz. Biz herkesin demokratik haklarına saygılıyız. Ancak, biz kendimiz için de demokrasi istiyoruz. Haklarımıza saygı istiyoruz. Özgürce örgütlendiğimiz, toplu pazarlık ve grev hakkımızı özgürce kullanabildiğimiz bir demokrasi istiyoruz.

Biz bütün bunları isterken ne yazık ki çok farklı bir süreci istiyoruz. İşçilerin bir çok hakkının kaldırıldığı yada kaldırılmak istendiği bir dönemi yaşıyoruz. Sendikasızlaştırma yaygınlaştırılıyor, emek gücü taşeronlaştırılıyor. Esnek, güvencesiz, kuralsız çalışma, kural haline getirilmek isteniyor. Kazanılmış haklarımız elimizden alınmak isteniyor, kıdem tazminatımız kaldırılmak isteniyor. Sorunlarımız büyük, sorunlarımız ciddi boyutlarda.

1980’li yılların başlarında ülkemizin nüfusu 45 milyon. Sendikalı işçi sayısı 2,5 milyon. Bugün, nüfusumuz 76 milyon, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçi sayısı 700 bin. Zamanında 1 milyondan fazla işçi için imzalanan kamu toplu sözleşmeleri bu yıl yaklaşık 200 bin işçi için imzalandı. İşte bu yüzden bir dönem gündemi belirleyen sendikal hareketin şimdi esamesi bile okunmuyor. Bu koşullarda mücadele etmemiz çok zor. Karşımızdaki güçlerle baş edebilmemiz, haklarımızı koruyabilmemiz çok zor. Bu koşullara teslim mi olacağız, bize reva görülene razı mı olacağız? Elbette hayır, inadına örgütleneceğiz, inadına büyüyeceğiz, inadına güçleneceğiz. Haklarımıza sahip çıkacağız. Haklarımızı korumak ve geliştirmek için mücadele edeceğiz. Bunları sizlerle birlikte yapacağız.

Biz bunları yaparken güçlü olmak, güçlü olmak için de örgütlü olmak zorundayız. Tek yürek, tek yumruk olmak zorundayız.

İçinde bulunduğumuz bu olumsuzlukları yalnızca sendika yönetimlerine yükleyerek bunlardan kurtulamayız. Yaşanan tüm bu olumsuzluklardan üyelerimiz de sorumludur. Sendikalarına sahip çıkmayan, 2 yılda bir toplu sözleşme vakti geldiğinde sendikalı olduğunu hatırlayan, sendikalı bir işçi olmanın sorumluluklarını unutan üyelerimiz de sorumlu. O halde o başta sözünü ettiğim değişimi ve gelişimi birlikte yaşayacağız. Hepimiz, değişeceğiz, gelişeceğiz.

Genel Kurullarımız devam ediyor. Buradan İzmir’e, ardından Erzurum’a ve diğer illerimize gideceğiz. Şube genel kurullarımız kendimizi test etmek, değerlendirmek için fırsat olmalıdır. Bu genel kurullar yenilenmek için yapılmalıdır. Genel Kurullarımız 4 yılda bir atlatmamız gereken bir badire olarak görülmeyecektir. Artık her şubemizin genel kurulu bir demokrasi şöleni haline gelecektir. Her şubemizin Genel Kurulu yeni bir şahlanışın, yeni bir hamlenin başlangıcı olacaktır. Sizlerden bunu bekliyorum. Başta da söyledim. Değişeceğiz, gelişeceğiz. Ama özümüzden kopmadan, yozlaşmadan, şımarmadan, inançlarımızdan, ideallerimizden taviz vermeden, sorumluluklarımızı unutmadan… Heyecanımızı, hayallerimizi yitirmeden, hep birlikte olacağız, beraber olacağız güçlü olacağız. Yaşasın Koop-İş yaşasın sendikamız, yaşasın Koop-İş ailesi.’

Alemdar’ın konuşmasının ardından, Belediye Başkan Vekili Orhan Demirok, Tarım Kredi Kooperatifleri Sivas Bölge Birliği Müdürü Mustafa Kurt ve Koop İş Sendikası Sivas Şube Başkanı Ufuk Uzunsel birer selamlama konuşması yaptı.

Genel kurulda, sendika üyeleri de söz alıp yaşanan bazı sıkıntıları gündeme getirerek, bu sorunlara çözüm üretilmesini beklediklerini söyledi.

Genel Kurul’da şube başkanlığı seçimine tek liste ile gedildi. Seçimde, mevcut Şube Başkanı Ufuk Uzunsel, yeniden başkan seçildi.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!