USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

?Sivas Namusumuzdur?

?Sivas Namusumuzdur?

?Sivas Namusumuzdur?
04-03-2014 16:51
Google News


OĞUZHAN SARZEP / İRFAN ÖZŞEKER

Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, Gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Kemal Çağlayan Moderatörlüğünde kentte yayın yapan 3 yerel televizyonun ortak canlı yayınına katıldı. Yerel Televizyon spor müdürleri ve yorumcularının sorduğu bütün sorulara içtenlikle cevap veren Otyakmaz, gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu.

Sivasspor’a geldiği ilk günden bugüne kadar geçen süreyi, şike sürecini, Roberto Carlos’un teknik direktörlüğe getirilmesini, Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile arasında geçen diyalogdan, son maçlarda yaşanan düşüşe kadar birçok soruya çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

SİVAS ONURUMUZ VE NAMUSUMUZDUR

Şeki davası süreci içerisinde ve sonrasında Trabzonspor camiasının Sivas ile ilgili sözlerini değerlendiren ve yaptığı açıklamalarla sözlere son noktayı koyan Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz   şunları söyledi;

‘Trabzon Başkanı ile ilgili o Kulüpler Birliği toplantısında her zamanki üslubu ile belki kendi haklarını savunması açısından bir konuşma yaptı. Ben o konuşmadan rahatsız oldum ki ilk Kulüpler Birliği toplantısına kendiside katılmıştı. Kendisi daha önceki dönemde Trabzonspor’da yöneticilik yaptığı dönemde bir dostluğumuzda oluşmuştu hatta burada Trabzonlu üniversite öğrencilerinin organize etmiş olduğu bir yemekte her ikimizde onur konuğuyduk. Trabzon’la da böyle güzel diyaloglarımız vardı geçmişte orda güzel dostluğumuz olmuştu birbirimizi de sevmiştik aslında. İlk kulüpler birliği toplantısına katıldığında ben ona bazı bilmediği şeyleri söyledim. O süreçte bizim yaşadığımız Trabzonspor tarafından buraya birtakım insanların gönderildiğini ve bu insanların bizim futbolcularımıza birtakım ahlaksız tekliflerde bulunduğunu bunu kaptanımızın gelip bana söylediğini isim vermeden bana söylediğini ama biz gerekli cevabı kendilerine verdik dediğini bunu da gidip dönemin başkanı Sadri Şener’e bizzat söylediğimi kendilerinin de iddia ettikleri kadar masum olmadıklarını ben kendisine söyledim. Hatta buradaki bir Trabzon karşılaşmasında Trabzon yönetimine bizim yönetimimiz yemek verdi orda hep beraber oturduk bunları tekrar ortaya döktük dedik ki sizin böyle böyle bir şeyiniz var. Biz bunları mahkeme dile getirmedik. Neticede ben hakim değilim savcı değilim polis değilim. Dosya toplayıp milletin aleyhinde götürüp mahkemeye verecek halim yok ben bunu yapacak adam değilim. Neticede siz bu işten şimdilik yırtmış durumdasınız ama biz bu işi yapmadığımız halde bu işin içinde olarak bir sizin taraftarınızın karşısında bir husumet güdülüyor bize karşı bunun önüne geçmek için sizin birtakım açıklamalar yapın Sadri Bey sizde bunları bunları yaptınız ve biz bunları da tutup ifşa etmedik ama iki şehir arasında sıkıntı oluyor lütfen bu tansiyonu yumuşatıcı birtakım şeyler söyleyin yarın bir gün orda burada birtakım sıkıntılar olur bundan hepimiz üzüntü duyarız dedim. Tamam başkan siz merak etmeyin biz elimizden geleni yaparız dedi buradaki maçı oynayıp gittiler sonra ne konuyu gündeme getirdiler çünkü kendileri de biraz eleştiri alacaklardı veya birtakım sıkıntılar yaşabilecekleri korkusuyla yönetimi de bıraktılar İbrahim Hacıosmanoğlu’nun kucağına bu bombayı bıraktılar çekip gittiler.

KENDİSİNİ İKAZ ETTİM

Başkan Otyakmaz ‘Kendisine ilk kulüpler birliği toplantısında bu üsluptan vazgeçmesi gerektiğini dinime söven bari Müslüman olsa çünkü bu konuşmalar ortaya konuşuluyor, ortaya olan bu konuşmalardan rahatsız olduğumu ve bunları yaşadığımızı kendisine söyledim. Ona rağmen ikinci toplantıda aynı üslupla aynı kabalıkla konuşunca buna tepki vermek zorunda kaldım. Bana açıkla dedi ben sana açıkladım sen biliyorsun ne dediğimi buyur o kadar dürüst ve temiz adamsan buyur sen kendin açıkla Mecnun Başkan’da bana böyle böyle dedi de. Ben bunu açıklamam banane benim üstüme vazife değil ben ispiyoncu değilim ben kendime göre bir adamım. Şimdi gelip bunları bana orda gelip söylerse ben bundan rahatsız olurum. Çünkü orda sadece kulüp başkanları falan yok e-biletle ilgili şirket var bankacılar var onlar var bunlar var herkesin içinde gelip bir kulübe bu kadar ileri geri konuşunca neticede aynı dosyada bizimde ismimiz var herkesin gözü bana doğru dönüyor benim de bu tepkiyi vermek zorunda kaldığım için. Kullandığı bütün cümleler Türkiye’yi irrite etti belki kendi taraftarları bile rahatsız oluyordur o üslupla bu işin mücadelesini vermekten bu rahatsız edici olduğu için ben ona cevap vermek zorunda kaldım ve kendiside neler olduğunu gayet iyi biliyor sesini kessin otursun yarabbi şükür desin biz bu işten çok ucuz yırttık desin bıraksınlar bu işleri. Yani sanki Fenerbahçe gelmiş bizi burada maç 4-3 bitmiş maçtan sonra İbrahim Hacıosmanoğlu beni aradın Karabük’ten dönüyorum acayip üzgünüm seni takdir ediyorum, oynadığınız futbolu takdir ediyorum ama elinizden gelen buydu diyen adam. Neticede beni takdir etmiş bir insansın. Kendi takımları iki kere maç yapmış ikisinde de yenilmiş herkesi yenmişler biz ligin onbeşincisiyiz ligin son haftası Konya maçında as kadromuzu oynatmamışız yabancı futbolcularımıza izin vermemişiz futbolcularımızı diri tutmuşuz Rıza hoca gibi dürüst bir insan takımın başında bütün sorumluluk onda takımımızı tutmuş en ideal kadromuzu sahaya sürmüş  maç konuşmamızı yapmış neler gerektiği konusunda aslanlar gibi çıkıp oynadılar yani elimizden geleni yaptık Fenere o sene kendileri 3 gol atmış mı iki maçta biz burada neticede 3 gol atmışız kalp krizi geçiyorlardı herkes şahit elimizden geleni yaptık ama ona rağmen birtakım oyunların kurbanı olduk. Şimdi sizde neler yaptığınızı biliyor olmanıza rağmen gelip hala bizim olduğumuz ortamda insan arkadaş olduğu yüz yüze baktığımız ortamda insan utanır bir laf söylerken bir şeye göre söyler geliyorsunuz orda lafın nereye gittiğini bilmeden konuşuyorsunuz bende mecburen tepki vermek zorunda kalıyorum.

BENDE BİLDİĞİMİ SÖYLERİM

Trabzonspor Başkanı  Hacıosmanoğlu’nun söylemlerine dikkat  etmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen  Başkan Mecnun Otyakmaz ‘Ama yarın birgün bu konular tekrar gündeme gelir tekrar ifadeler alınırsa bende bildiğimi çünkü ilk önce isim bilmiyordum o ifadeleri verdiğimde ben bazı isimleri bilmiyordum şimdi o isimleri de biliyorum böyle bir tahkikat olursa tekrar ifade vereceğimi ben Yıldırım Demirören’e söyledim orda herkesin içinde söyledim. Resmi bir kurum hele gel sen ne biliyorsun nedir bu durum diye sorarlarsa artık söyleyeceğim çünkü artık bıktım. Maça gidiyoruz doğru düzgün tezahürat yapamayan taraftar şike besteleri yapmış bize ayıptır Allah’tan korkun. Taraftarlarını gaza getiriyorlar sonra sıkıntılar çıkıyor ayıptır her şeyin bir yolu yordamı var. Ben kendisine çok samimi yaklaştım kendisine böyle böyle oldu bunları bilerek bir şeyler söyle dedim. Orda çıkıp yanlış cümleler kurup beni sıkıntıya düşürecek şeyler söylersen ben rahatsız olurum onun tavrından dolayı cevap vermek zorunda kaldım. Ben onu dostum diye görüyordum daha dikkatli olmasını istiyorum arzu ediyorum ama maalesef kendisi kendi iç politikalarından kendi kaygılarından lafın önünü arkasını düşünmeden konuşursa böyle bir cevap alır bana dostça yaklaşır 1 adım atarsa 2 adım atarım. 1 adım geri giderse 2 adım geri giderim. Ben onu uyardım bilmiyor olabilirsin dedim Sabahattin Çakıroğlu’da orda o toplantıda vardı kendisi bana tebrik ederim bilmediğimiz şeyleri söylediniz dedi. Ama şimdi hiç bu konuşma olmamış gibi sen gidip tekrar aynı şeyleri yaparsan kusura bakma ben bunlara cevap vermek zorunda kalırım. ‘dedi

ACI TATLI GÜNLERLE BUGÜNLERE GELDİK

Uzun yıllardır Sivasspor'da başkan olarak görev yaptığını söyleyen Otyakmaz, '2001-2002 sezonunda değerli başkanım Osman Seçilmiş'in davetiyle Sivasspor'da görev almaya başladım. O günden bu yana yol arkadaşlığı yaptığım değerli yönetici arkadaşlarımla birlikte bu güne kadar acı tatlı iyi kötü günlerle, başarılarla başarısızlıklarla bugünü kadar geldik' dedi.

SİVASSPOR BÜTÇESİNİN DIŞINA ÇIKMAZ

Sivasspor bütçesinin dışına çıkmama gibi bir özelliğinin olduğunu söyleyen Otyakmaz, 'Önümüzde kötü örnek olan takımlardan da bu prensibinin ne kadar önemli olduğunu tekrar belirtmek istiyorum. Bütçesinin dışına çıkan takımların geldiği noktayı hepimiz biliyoruz. Osman Seçilmiş'ten böyle bir gelenekle devraldık bugüne kadar da bunu devam ettirmeye gayret ediyoruz' diye konuştu.

SİVASSPOR, ZOR ŞARTLARDA KAYYUMA GELMİŞ ÇOK KÖTÜ GÜNLER GEÇİRİYORDU

Göreve geldiklerinden zor şartlarda kulübü teslim aldıklarını söyleyen Otyakmaz, 'Bir takım birliktelikler oluşturup Sivas'ımızın önde gelen insanlarıyla yapmış olduğumuz görüşmelerde başkan adayı tespit edememiştik. Oda başkanlarının da desteğiyle bir yönetim oluştu. Bu yönetimle ilk yılımda şampiyonluğa ulaştık. O yıllar yeni nesil hatırlamayabilirler. Bugün 18 yaşında olan gençler o zaman çocuk yaştaydı. Bir daha hatırlatmak adına söylemek lazım. Sivasspor bir başkan, bir yönetim oluşturamayacak durumda kayyuma gelmiş çok kötü günler geçiriyordu. İlk yıl oluşan bu yönetimle değerli arkadaşlarımızla birlikte şampiyon yaptık. O dönem 'Sivasspor'u Süper Lig'de bir görelim sonra düşse de olur' diyen arkadaşlar vardı. Böyle bir süreçten geçtik. İlk 2 yıl alışma dönemimizde 8'inci ve 7'nci olduk. O yıllar da çıkan takımların 3'te 2'sinin ilk 2 yılda küme düştükleri söyleniyordu ki hala istatistikler bunu gösteriyor. Biz bu süreci gayet başarılı bir şekilde atlatmakla birlikte ezberleri bozarak ilk yarıyı 2 yıl üst üste lider olarak bitirip birinde 68 diğerinde 73 puanla ligi kapattık. Sonrasında futbolcu maliyetlerinin artası ve kendi hatalarımızı da kabul etmek gerekli transferlerimizin isabetli olmaması veya gereğince faydalanamamız ve bir takım sakatlıklardan dolayı Avrupa'da adımızdan söz ettiremedik. Ondan sonra da kısır bir döngüye girdik ve 2 yılda  sıkıntılı bir süreç yakaladık. Sonrasında Türk futbolunu derinden sorsan bir olay yaşadık. Bu olayda kulübümüz her şeye rağmen arkadaşlarımızın gayretiyle yine o sene Play-Off'a katılma başarısını gösterdiğini söyleyebilirim. Bu bir anlamda Sivasspor'un kurumsallaştığı ve tecrübeleştiğini gösteren bir süreçti' diye konuştu.

ŞİKE DAVASI SÜRECİNDEKİ SON DURUM

Şike sürecine de değinen Otyakmaz, hapishanede geçen günlerini de anlatarak şunları söyledi 'Bu olayın nasıl bir olay olduğunu son yaşadığımız 2 aylık süreçte sanıyorum taraftarlarımız çok daha iyi anlamıştır. Bu süreç nasıl bir süreçti? Bugün bu süreçler ile birlikte bir takım süreçlerde tartışılıyor noktasında. Bu operasyonun adaletli bir operasyon olmadığını söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. Ölene kadar da söyleyeceğim. Adaletli bir operasyon değildi. Bir hedef konmuştu. O hedefe ulaşmak içinde bir takım organizasyonlar yapılmıştı. Bu organizasyonların içinde de en yakışan kimlik ve takım Sivasspor’du. Hem ligin son maçı, hem geçmişte benim Fenerbahçeli olarak tanınıp, bilinmemden doğan bir ön yargıyla bazıları tarafından hiç yargılanmadan bile suçlu ilan edilmiştik. Ne hukukta nede Kuran-ı Kerim de böyle bir şey var. Kuran-ı Kerim de diyor ki 'Zan Gerçeğin Yanında Hiçbir Şeydir.' Hukukta da iddiayı, iddia edenin iddiasını ispatlamak gibi bir sorumluluğu var. Buyurun dosyayı Türkiye’deki bütün hukukçular okusunlar. Bir tane bizim aleyhimize net bir, somut bir delil zaten olmayan bir şeyin delil olması mümkün değil. Onu zaten ben biliyorum. Bu dosyada da yok. Ama bir takım kararlar alınmış. Bunlarda uygulandı. Bununla birlikte benim sürecimde Yargıtay bu kararı haksız buldu. Bir takım haklarımın bana verilmediği yönünde karar verdi ve bundan sonra tekrar yargılanmam yönünde davayı mahkemesine geri iade etti. Fakat şimdi bu özel yetkili mahkemelerde kaldırıldı. Nasıl bir süreç olacak bilmiyorum. Bu arada yeri gelmişken ben cezaevine girdim. Yönetim kuruluna bir mektup yazdım. Dedim ki; arkadaşlar, bazı arkadaşlarım bütün süreci yönetimdeki 2-3 arkadaş bütün her şeyi kılı kılına biliyor bütün yaşadıklarımızı bazıları da bilmiyor olabilir bazı ayrıntıları. Ama özellikle birkaç tanesi başta Erdal Bey olmak üzere ne yaşadıysam hepsini o süreçte kendisine de zaten aktarıyordum bilgi veriyordum. Buradaki arkadaşları da bilgilendirsin diye. Bir mektup yazdım. Eğer bu yaşadıklarıma, içinize bir kurt düşmüşse neticede devletimiz yani bizim ya devlet başa ya kuzgun neşe felsefesinde olan birisi olarak, yani benim Allah’tan sonraki en kutsal varlığım benim devletim. Benim devletim tarafından bir takım iddialara maruz kaldık. Kimisi ekonomik, kimisi kendi canından çekinebilir ya başımıza iş alıyoruz bizim bu işlerde ne işimiz var diyebilir. Benim bir takım işlerin içinde olduğum yönünde kafanızda en ufak bir şüphe varsa lütfen ben hemen istifamı vereyim. Yeni bir başkan oluşsun hakkınızı helal edin dedim. Hepsinden bana gelen cevap biz sana inanıyoruz, güveniyoruz. Sürecide biliyoruz. Biz senin sonuna kadar yanındayız cevabı verdiler. Başta dönemin valisi Ali Kolat Valimiz Allah kendisinden razı olsun. Kendisi polis kökenli olduğu için de bu işleri çok iyi bilen bir valimizdi. Ben başkanımızın masumiyetine inanıyorum. Sizlerde arkadaşlar görevinizde devam edin diyen bir valiydi. Allah kendisinden razı olsun ve Allah selamet versin. Arkadaşlarımızın bana vermiş olduğu cevap buydu. Bu süreçte dimdik ayakta duran arkadaşlarıma, hepsine şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten böyle bir yönetim kuruluyla çalışmak bana gerçekten onur veriyor ve çıkışımda büyük bir kalabalıkla beni karşılama, karşılaşamaya gelen yalnız toplama değil yani bindirilmiş kıta değil yüreğinden gelen, destek vermek için gelen ve o günüde unutamıyorum. Onlara da tekrar burada şükranlarımı sunuyorum' dedi.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!