HABER MERKEZİ
Sivas'ın Kangal ilçesinde 'doktor balıklar'' olarak adlandırılan balıklarıyla sağlık turizmi açısından önemli bir merkez olan kaplıcaya, Rusya'dan her yıl çok sayıda sedef hastası geliyor.
Sivas'a 98, Kangal ilçe merkezine 13 kilometre uzaklıktaki Kangal Balıklı Kaplıca, yurt içi ve yurt dışından, sedef hastaları başta olmak üzere şifa arayan çok sayıda kişi tarafından tercih ediliyor.
Yaklaşık 37 derece sıcaklıktaki suda yaşayan binlerce küçük balık, sivilce ve yara kabuklarını yiyerek deriyle kaplıca suyunun temasını artırıyor. Romatizma, kırık ve çıkık ile sinir, deri ve böbrek hastalıklarına da olumlu etkileri bulunduğu belirtilen kaplıcanın, özelikle sedef hastalığına iyi geldiği ifade ediliyor.
Kangal Balıklı Kaplıca İşletmecisi ve Kaplıca, Talasso ve Kür Merkezleri Derneği Başkan Yardımcısı Fuat Ünsal, yaptığı açıklamada, kaplıcadaki içme suyunun ve 37 derece sıcaklıktaki suda yaşayan balıkların dünyada benzerinin olmadığını ileri sürerek, 'İnsanlar girdiği zaman çıkmak istemiyor. Sabah 2-2,5 saat, öğleden sonra 2-2,5 saat giriyorlar ve çok güzel sonuç alıyorlar. Sedef hastalığının tek yan etkisiz tedavi merkezi. Diğer bütün ilaçlarda yan etki var. O yüzden ilaçsız, yan etkisiz tedavi, balıklı kaplıcada' diye konuştu.
Sedef hastalarına 21 günlük tedavi önerdiklerini aktaran Ünsal, hastalığı müzmin olan çok sayıda kişinin kaplıcayı her yıl ziyaret ettiğini söyledi. Kaplıcaya son yıllarda ilginin daha da arttığını, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, ABD ve Türk cumhuriyetlerinin yanı sıra çok sayıda ülkeden ziyaretçi geldiğini belirten Ünsal, Sivas'ın toplam turist sayısının yüzde 50-60'ını Kangal Balıklı Kaplıca'ya gelenlerin oluşturduğunu dile getirdi.
'RUSLAR, BURAYA AKIN EDİYOR'
Özellikle Rus turistlerin kaplıcaya ilgi gösterdiğini ifade eden Ünsal, Ruslar'da sedef hastalığının daha fazla görüldüğünü belirtti.
Kaplıcada her yıl yaklaşık 10 bin kişinin konakladığını dile getiren Fuat Ünsal, şunları kaydetti:
'10 bin ziyaretçimizin yaklaşık 5 bini yabancı, bunların da yüzde 70-80'i Rus turistler. Ruslar, buraya akın ediyor çünkü sağlıklı sonucu buradan alıyorlar. Gidenler hep birbirlerine anlatıyor. Balıkların dişi yok, yaraları emerek alıyorlar. Çok kolay bir tedavi, herhangi bir kokusu yok. Hastalarımız, sabah aç karna su içiyor. Su mis gibi. 1 litrede bir miligram selenyum var. Böyle bir balık yok. Böyle bir rakımda böyle bir oksijen yok. 1600 metre rakımdayız, çok güzel, temiz bir hava, temiz çevre ve billur gibi su.'
Kaplıca suyunun kontrol altında tutulduğunu, İstanbul Üniversitesi ve Cumhuriyet Üniversitesi'nden çok sayıda akademisyenle çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Ünsal, zaman zaman Hacettepe, Erciyes ve Fırat üniversiteleriyle de çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekledi.
Editor : Haberpanelim