Özelleştirme düellosu

 ERSAN ARSLAN
Kangal Merkez ve Çevre Köyleri Yardımlaşma Derneği'nin düzenlediği Kangallı 2. Geleneksel Akademisyen ve İş adamları Toplantısı'na AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir'in soğuk rüzgârlar estiren söz düellosu damga vurdu. CHP'li Özdemir'in Kangal Termik Santrali'nin özelleştirilmesi ve barış sürecine yönelik sert sözlerine AK Partili Bilgin'den cevap gecikmedi. Yaşanan bu diyaloglar gergin anların yaşanmasına neden oldu.
Büyük Otel'de gerçekleştirilen programa, Bilgin ve Özdemir'in yanı sıra çok sayıda Kangallı akademisyen, bürokrat ve iş adamı katıldı.
Akşam yemeği ile başlayan programda AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir Dernek Başkanı Mustafa Buğra ve Kangal Belediye Başkanı Mehmet Öztürk ile aynı masada yan yana oturdu. Kangallı iki milletvekilinin programın başındaki samimi diyalogları programın sonunda yerini söz düellosuna bıraktı.
Programa katılan, bürokrat, akademisyen ve iş adamlarının konuşma yaptığı program oldukça uzun sürdü. Konuşma yapmak için programın sonuna kadar bekleyen milletvekillerinin sert eleştirileri salonda soğuk rüzgârlar estirdi. AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin, ilk olarak selamlama konuşması yaptı ancak, CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir'in sert eleştirilerinin artından ikinci bir konuşma yaparak eleştirilere cevap verdi.
Dernek Başkanı Mustafa Buğra konuşmaların sonunda mikrofonu eline alarak, yaşananlardan dolayı programa katılan davetlilerden özür dilemek zorunda kaldı.
 'HÜKÜMETE ELEŞTİRİ'
Özdemir, özelleştirmeler ve barış süreci üzerinden AK Parti'yi eleştirdi. CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, sözlerine Kangal'ın içinde bulunduğu durumu eleştirerek başladı ve sözü Kangal Termik Santrali'nin özelleştirilmesine getirdi.
Bu konuda sert ifadeler kullanan, Özdemir daha önce söz alan konuşmacıların gerçeği yansıtmadığını savunduğu sözlerine de sert çıktı.

Özdemir, şu ifadeleri kullandı: 'Kangal, Sivas siyasetinde her zaman belirleyici olmuştur. Belirli istisnaların dışında, hemen hemen her dönemde Kangal'dan bir milletvekili çıkmıştır.
Farklı partilerden olabilir. Bakanlarımız, milletvekillerimiz çıktı. Bir kısmı hayatta bir kısmı ebediyete göç etti.
Şimdi Sivas'ın 5 milletvekili var ikisi kangallı, gerçekten bu tablo ile iftihar ediyoruz. Bürokrasiye baktığımızda Ankara'da, İstanbul'da çok sayıda Kangal kökenli bürokratımız var. Bunların hepsi güzel. Ama şimdi tam da bu noktada samimiyetle, hiçbir siyasi mülahaza gözetmeden, Kangallıyız, Kangal'ı konuşmak üzere samimiyetle herkesi bir dakika düşünmeye davet ediyoruz. Bu kadar milletvekilimiz var geçmişten bu tarafa bürokratımız var.
Herkes şu sorunun cevabını kendi vicdanında versin. Bugün Kangal, hak ettiği noktada mı? Ben 1954 doğumluyum, 30 yıldan beri aktif siyasetin içindeyim. Kangal'ın Karanlık köyündenim. Çocukluğumuzda Kangal'a gidip gelirdik, samimiyetle söylemeliyim ki uzun yıllardan bu tarafa Kangal'ın kaderi değişmedi. Üzülerek söylüyorum.
Bu geçen sürede Kangal'a hizmet eden, Kangal'da taş üstünde taş koyan herkese teşekkür ediyorum. Ama Kangal'ı Sivas'ın diğer ilçeleri ile kıyasladığımda, Kangal'ı Türkiye ile kıyasladığımda Sivas'ı Türkiye ile kıyasladığımda, ne Kangal hak ettiği yerde ne Sivas bugün Türkiye'de hak ettiği yerde değil. Doğru tespitler yapmak durumundayız.
Kendimizi överek, belki kendimizi ikna ederiz, tatmin ederiz ama bu samimiyetten uzak olur. Geldiğimden beri bakıyorum, Kangal'dan 3 tane belde belediye başkanımız var. Hiçbir tanesi burada yok. Niye yok? Eminim ki bir gönül kırgınlığı olduğu için burada yoklar. Sivas'ta 21 tane belde belediyesi kapandı bunlardan 3 tanesi Kangal'dan. Bir ilçede beldelerin kapanmış olması, bu tablo o ilçede kalkınmışlığın bir örneği mi, geri kalmışlığın bir örneği midir?
1979'larda Ecevit Hükümeti döneminde onurla, şerefle söylüyorum, kardeşi olmaktan onur duyuyorum. En az benim kadar sizde onunla onur duyuyorsunuz. Rahmetli Mahmut Özdemir'in bakanlığı döneminde temeli atılan Kangal Termik Santrali özelleştirildi. Milletvekili arkadaşlarımızla Sivas'a geldik. Meclis'te olabildiğince ses çıkarmaya başladık. Türkiye'de 18 tane termik santral varken ilk önce özelleştirilen niye Kangal Termik Santrali oldu? Bunun bir cevabının olması lazım. Özelleştirme iyi olduğu için mi Kangal birinci sırada oldu? Hayır… Üzülerek söylüyorum; Kangal'ın Kangal'a sahip çıkacak yeterli siyasetçileri olmadığı için Kangal Termik Santrali ilk özelleştirilen termik santrali oldu. Özelleştirme iyi bir şey mi? Hayır… Özelleştirme o topraklarda yaşayan insanların şu ya da bu şekilde yoksullaşması demektir. Hiç kimse özelleştirme Kangallının lehine diyemez. Özelleştirme satın alanların lehine olabilir. Ama Kangal'da yaşayan insanlarımızın lehine olmamıştır. Özelleştirme işsizlik demektir. Daha iki yıl önce, yine temeli 1948'de atılan, Sivas'ta 50 yıldan bu tarafa çalışan 4 Nolu Askeri Dikimevi bağırtıla bağırtıla Sivas'tan sökülüp götürüldü. Bu Sivas'ın lehine miydi? Bu Sivas'ın gelişmişliğinin, kalkınmışlığının bir karinesi midir? Sevgili başkanımız diyor ki, 'göç bir il için kötü bir tablo ifade etmez' O zaman tersinden soralım niye Sivas'tan İstanbul'a göç varda, İstanbul'dan Sivas'a göç yok? Böyle bir anlayış olabilir mi? Göçü savunmak, işsizlik yaratacak özelleştirmeyi savunmak beni bağışlayın abeste iştigaldir. Sivas 15 milletvekilinden 5'e düştü. Bir önceki seçimde de ben milletvekiliydim 6 milletvekilimiz vardı, 5'e düştü. Korkarım ki önümüzdeki seçimlerde 4'e düşeceğiz. Bu Sivas'ın kalkınmışlığının bir örneği mi, Sivas'ın geri bırakılmışlığının bir örneği midir? Kangal'ın geri kalmasının bir örneği midir? Bu acı tespitleri birlikte yapmamız lazım. Bunu söylerken bundan mutlu olmadığımı her fırsatta söylüyorum. Keşke Kangal'ın bir çocuğu olarak çıktığım her kürsüde evet her geçen gün Kangal daha iyiye gidiyor, Kangallı insanımız dünden daha mutlu diyebilseydim.'
'SİYASET KONUŞACAĞIZ'
Bu tür toplantılarda siyaset konuşulmaması yönündeki görüşleri de eleştiren CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, 'niye o zaman bir araya geldik' dedi.
Gerçek Türkiye tablosu ile yansıtılmaya çalışan Türkiye tablosunun aynı olmadığını savunan Özdemir, şu ifadeleri kullandı;
'(Sivil toplum örgütleri siyaset yapmamalı) yok be kardeşim bu yanlış bir algılama. Burada her birimizin bir siyasal kimliği var. Ama bugün burada ortak noktamız Kangallı olmaktır. Hepimiz hangi noktadaysak bulunduğumuz noktadan Kangal'a nasıl bir gram katkı koyabilirizi düşünebilirsek bence doğru yaparız. 'Bu toplantılarda siyaset konuşmayalım' niye o zaman bir araya geldik? Ülkeyi yöneten Siyaset, Kangal'a hizmet götürecek olan siyasetse buralarda siyaset konuşacağız.
Kangal'da yaşanan bir tablo, benim gördüğüm bir tablo var. Bir kısım arkadaşlarımızın tam tersine çizdiği bir Kangal tablosu var. Birbiriyle uyuşmuyor. Bir Türkiye'de yaşanan bir Türkiye tablosu var bir de televizyonlarda o köşe yazarlarının gözümüze sokmaya çalıştığı bir başka Türkiye tablosu var.
Televizyonlarda  söylenen Türkiye çağ atlayan, ileri demokrasisi olan bir Türkiye, ama sokakta karşılaşılan Türkiye de, hukuk devletinden uzaklaşan, adaletten uzaklaşan, herkesin telefonun dinlendiği, sıradan yurttaşların bile birbiriyle konuşurken korktuğu, 'yarın hangi davanın sanığı olarak özel yetkili mahkemenin karşısına çıkarım' korkusunun yaşandığı bir Türkiye yaşıyoruz'
BİLGİN, DAYANAMADI 'İNSAN' DİYEREK TEPKİ GÖSTERDİ…
Özdemir, yüksek ses tonu ile sert eleştirilerini bu kez barış süreci üzerinden sürdürdü. Özdemir'in süreçle ilgili tepkilerini dile getirirken kullandığı ifadelere AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin, daha fazla dayanamayarak oturduğu yerden 'İnsaf' diyerek tepki gösterdi.
Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
'Bir barış sürecinden bahsediliyor. Mikrofonu eline alan çıkıyor, diyor ki; 'analar ağlamasın, barış olsun memlekette. Silahlar sussun, terör dursun' aksini söyleyen olabilir mi? Peki bu nasıl olacak dediğimizde iki kişi oturuyor masanın iki başında. Bir başında oturan diyor ki, 'bu süreç Cumhuriyetin ilanından, tanzimatın ilanından çok daha farklı yeni bir dünya adım atacağız, kapı açacağız' diyor. Ve söylüyor, 'Cumhuriyeti tasfiye edeceğiz, yeni bir devlet kuracağız' Ben elime her mikrofon geçen ortamda söyledim, birilerine nazire olsun diye söylemiyorum. Eğer bugün biz Alevi'si ile Sünni'si ile Kürt'ü, Türk'ü Çerkez'i, Laz'ı ile 85-100 yıldan beri birlikte yaşayabiliyorsak bunu Cumhuriyete, Cumhuriyeti kuranlara, başta Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz. Hiç kimse bunun aksini söyleyemez, Cumhuriyeti tasfiye projesini, barış ve kardeşlik projesi olarak söyleyemezler.
Hep beraber izliyoruz, gazetelerde okuyoruz. Daha düne kadar iftihar ettiğimiz sporcusundan milletvekiline varıncaya kadar her biri çıkıyor, 'ben Türk değilim, ben Türk değilim, ben Türk değilim' böyle bir tabloyu Türkiye hak ediyor mu? Oysa şimdiye kadar hepimiz, Kürt'ü, Türk'ü Çerkez'i, Laz'ı ile biz Türkiye Cumhuriyetinin yurttaşlarıyız. Biz Türk milletiyiz' diyebiliyorduk.
Anayasa çalışmaları yapılıyor mecliste. Değerli milletvekilim o komisyonun üyesi… 'Anayasa'dan Türklüğü nasıl çıkarırız' pazarlığı yapılıyor.'
Özdemir'in bu sözlerine Bilgin, 'insaf' diyerek tepki gösterdi.
Özdemir, sözlerine şu ifadelerle devam etti; 'Böyle bir şey olabilir mi? Herkes her kafadan bir Türkiye,  bir Türklük vatandaşlık tarifi yapmaya çalışıyor. Uzun söze gerek yok, ne Kangal bugün hak ettiği noktada, ne Türkiye… Ekonomiyi tartışmam, ekonomide iyi şeyler olmuştur, kötü şeyler olmuştur, bu ülkede geçmiş dönemde de yolsuzluk olmuştur, bu dönemde de olabilir. Bunların hiçbirisi önemli değil bence. Bölünmüş yollar yapılmıştır, teşekkür ediyoruz. Ama bir arkadaşımız yanlış söyledi. Kangal'da yolu asfalt olan köy oranı yüzde 50 değil. Her platformda söylüyorum. Bugün hala Ruhsati Baba'nın köyüne gidecek, Deliktaş'ın hala adam gibi bir yolu yok. Böyle bir anlayış olamaz birbirimizi kandırmayalım'
BİLGİN CEVAP VERDİ
AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin, Özdemir'in sert eleştirilere yer verdiği konuşmasının ardından tekrar söz alarak, eleştirilere cevap verdi. CHP'nin parti programında özelleştirme olduğunu belirten Bilgin, partilerin Anayasa komisyonuna sunduğu tekliflerden bahsederek Cep telefonundan internet aracılığı ile CHP'nin sunduğu teklifi okudu.
Bilgin, şu ifadeleri kullandı:
'Ben Kangallıların bulunduğu bir ortamda Kangal ile ilgili düşüncelerimi paylaştım gayet yumuşak bir ses tonuyla ve indim. Ama Malik ağabeyim biraz sert ve sinirli bir tonda birkaç hususu söyledi. Biz Malik Bey ile yaz tatilinde de hep şenliklerde karşılaştım. Çok değerli vekilim, 'siyaset yapmıyorum' diyerek başlıyor ama tabi söylenmesi gerekeni söylüyor.
Evet termik santrallerimiz özelleşiyor. Kangal Termik Santrali'nin özelleştirilmesi noktasında Kangal'da faaliyet gösteren tüm Sivil toplum örgütlerinin, Kangallıların ve siyasi partilerin birlikte bir araya gelerek oluşturdukları birlik ve beraberlik cidden önemliydi. O Kangal için bir kazançtır dedim. Ben buraya gelmeden önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin özelleştirme programını okudum.
Çok kısa, konu başlıkları ile okuyorum:
CHP için özelleştirme bir amaç değildir. Ülke ekonomisin ihtiyacına, ilgili sektörün niteliğine göre kullanılması gereken bir araçtır. Kitler ancak belirli koşullarda özelleştirilecektir. Ney bu koşullar? Kamusal ve toplumsal yarar, ekonomide yeniden yapılanma, rekabet edilebilirliği artırma, teknolojiyi geliştirme, sanayi mülkiyeti tabana yayma. Bu şartlar oluşursa KİT'leri özelleştireceğiz' diyor CHP parti programı.
'KİT'ler teknolojinin öncü kuruluşları ile ortaklık yapabilir' diyor. 'Her özelleştirme için ayrı ayrı TBMM kararı alınacaktır' diyor. Özelleştirmeye karşı çıkan ve Kangal'da eylem yapan CHP'nin parti programında özelleştirme var. CHP Geçmiş dönemde farklı isimlerle iktidarda bulundu. Acaba bu dönemde ne yaptı? Elazığ'da 3 tane kuruluş özelleştirilmiş Et Balık, SEK ve Çimento… Demirel-İnönü döneminde özelleştirilmiş. Sivas Çimento fabrikamız Demirel-İnönü zamanında özelleştirilmiş. 49. Hükümet, Demirel Başbakan, rahmetli İnönü başbakan yardımcısı. Süt Endüstrisi Kurumu, şuanda Ulaş Süt olarak faaliyet gösteren yer. Çiller-Karayalçın koalisyon döneminde özelleştirilmiş. Sivas Demir-Çelik fabrikası, Yılmaz-Ecevit hükümetleri döneminde özelleştirilmiş. SİHAZ, Yılmaz-Ecevit hükümetleri döneminde özelleştirilmiş. Et Balık Kurumu, MHP-DSP-ANAP döneminde özelleştirilmiş.
Şimdi muhalefet partilerine biz iktidar olarak hep şunu söylüyoruz. Biz konuşmalarımızı hizmet olarak yapacağız. Biz hizmet edeceğiz 5 yılda, 4 yılda aziz milletin huzuruna gideceğiz. Millet bizi takdir ederse oy verecek, takdir etmezse iktidardan uzaklaştıracak.
Sayın vekilim Anayasa ile ilgili bir şey söyledi. 'Türk milleti kavramını Anayasa'dan çıkarıyorlar' dedi. Tüm partiler Anayasa ile ilgili son değişiklik tekliflerini meclis başkanlığına sundular.
AK Parti'nin kini okuyorum; 'Her türlü ayrımcılığı reddeden, etnik ve dini farklılıklarımıza saygı duyarak birlikte yaşama arzusu ile hareket eden biz Türk milleti' diye devam ediyor.
CHP; 'Bin yıllık dostlukla yaşayan, Anadolu'da buluşan kadim uygarlıkların mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti ahalisi' diye devam ediyor. Yani keşke sayın vekilim Kangallıların sorunlarının ve Kangal'ın konuşulduğu bu noktada olayı bu duruma getirmeseydi. Bu aziz millet başta başbakanımız olmak üzere hepimizi çok iyi biliyor.
Biz şunu söylüyoruz; 'Geçmişte bu ülkeye hizmet eden herkes dâhil olmak üzere, Kangal'da, Türkiye'de taş üstüne taş koyan herkesten Allah razı olsun. Bizim tek bir güvencemiz var. Bizim hiç kimse ile bu millet ile bir problemimiz yok. Biz bugün yarından nasıl daha iyi olur onun mücadelesini veriyoruz. Bizim Türk milleti ile de hiçbir problemimiz olmadığını 2002 yılından itibaren bu millet göstermiş olduğu destekle ortaya koydu. Ben bu ikinci konuşmayı çok yapmak istemezdim ama parti programında özelleştirme olan, kısa sürede de olsa, koalisyonda da olsa, son iktidara geldiği dönemlerde Sivas'ta yapılan özelleştirmeler varken, Kangal Termik Santrali'nin özelleştirilmesinin üzerinden bu kadar acımasızca yüklenilmesini doğru bulmadığım için tekrar söz aldım.'
Bilgin'in konuşmasının ardından Kangal Merkez ve Çevre Köyleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Buğra, davetlilerden yaşanan siyasi tartışmalar nedeniyle özür diledi. Kangal'ın sorunları ve yapılabilecek çalışmaların da değerlendirildiği gecede Kangallı bazı iş adamı ve bürokratlara Kangal'a ve Kangal Merkez ve Çevre Köyleri Yardımlaşma Derneği'ne sağladıkları katkılardan dolayı onurluk verildi.’