Herkesin Diyanet İşleri Başkanlığı’na güvenmesini isteyen Görmez, ‘Diyanet İşleri Başkanlığımız hiçbir zaman yanlış bir bilgiyi toplumla paylaşmaz. Bu konuda herkes Diyanet İşleri Başkanlığına güvensin.’
ERSAN ARSLAN
İl Müftülüğü tarafından Sivas’ta düzenlenen Hz. Hasan Sempozyumuna katılmak için Sivas’a gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Vali Âlim Barut’u makamında ziyaret etti.
İlk olarak Valilik şeref defterini imzalayan Görmez’e Vali Alim Barut, Hayatağacı motifli plaket takdim etti. Görmez de Vali Barut’a Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınlarından oluşan çeşitli kitaplar hediye etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Barut, Görmez’e Sivas’ın tarihi ve kültürel zenginlikleri hakkında kısa bilgi verdi.
Vali Barut, Sivas bir tarih, kültür ve ilim şehri. Tarihin her döneminde özellikle ilim adamları ile tanınan bir şehrimiz. 620 bin nüfusu ve geniş coğrafyası ile önemli illerimizden birisi. Özellikle Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde, her dönemde önem kazanmış bir şehir. Selçuklularda başkentlik yapmış, Osmanlı’da önemli bir merkez olmuş, Cumhuriyetin kuruluşunda kongre ile kendini göstermiş güzel bir şehrimiz. Bu şehirde sizi ağırlamaktan memnunuz, hoş geldiniz diyoruz.’ İfadelerini kullandı.
Sözlerine daha önce Niğde’de de görüşme fırsatı bulduğu Vali Âlim Barut’a Sivas’taki görevinde başarılar dileyerek Başlayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise Sivas’a İl Müftülüğü’nün düzenlediği ‘Hz. Hasan Sempozyumu’na katılmak için geldiğini söyledi.
Bunun yanı sıra şehit aileleri, yaşlılar ve mültecilerle iftar programında bir araya geleceklerini belirten Görmez, kette görev yapan din görevlileriyle de bir araya gelerek istişarede bulunacaklarını söyledi.
‘COĞRAFYAMIZIN HZ. HASAN’IN
SESİNE İHTİYACI VAR’
Hz. Hasan ve gerçekleştirilecek sempozyum ile ilgili görüşlerini dile getiren Görmez, İslam Coğrafyasının Hz. Hasan’ın sesine ihtiyacının olduğunu söyledi.
Görmez; ‘Bu sempozyumu çok önemsediğimi ifade etmek isterim. Çünkü sevgili peygamberimizin ‘Reyhanım’ dediği ve cennet gençlerinin efendisi olarak tarif ettiği Hz. Hasan efendimiz, aynı zamanda barışın, sulhun birlikte yaşama ahlakı ve birlikte yaşama hukukunun elçilerindendir. Bugünlerde, coğrafyamızın onun sesine ihtiyacının olduğunu düşünüyoruz. Onun insanlığa miras olarak bıraktığı sulh ve barış mesajlarına ihtiyaç olduğu için Hz. Hasan ile ilgili, Sevgili Peygamberimizin torunu, Hz. Ali Efendimizin, Hz. Fatımatüz Zehra’nın evladı ve 5. raşit halife olarak tarihe geçen Hz. Hasan’ı bilimsel bir sempozyum ile Sivas’ta ele almanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.’ İfadelerini kullandı.
‘HERKES DİYANET İŞLERİ
BAŞKANLIĞINA GÜVENSİN’
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Görmez, bir basın mensubunun Ramazan’da bir saat fazla oruç tutulduğu yönündeki iddiaları dile getirmesi üzerine, bunun doğru olmadığını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun her türlü ilmi ve bilimsel veriyi değerlendirerek bu hesaplamaları yaptığını belirten Görmez, herkesin Diyanet İşleri Başkanlığı’na güvenmesini istedi.
Görmez, şu ifadeleri kullandı:
‘Diyanet İşleri Başkanlığımızın Din İşleri Yüksek Kurulu diye bir kurulu var. 16 bilim adamından oluşur. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığında bulunan vakit hesaplama dairemiz var. Orada çalışan astronomlar var. Ayrıca, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Birimi ve Astronomi hocaları ile yıllardır birlikte çalışır. Hem İslam Fıkhı’nın temel ilke ve prensiplerini, hem de bilimin, astronomi ilminin verilerini dikkate alarak takvimlerini öyle yaparlar. Onun dışındaki tartışmalar hem usul açısından hem esas bakımından, hem bilgi ve bilgi ahlakı bakımından, hem de bilimsel veriler açısından sorunludur. Dolayısıyla bu noktada milletimizin kalbi mutmain olsun. Diyanet İşleri Başkanlığımız hiçbir zaman yanlış bir bilgiyi toplumla paylaşmaz. Bu konuda herkes Diyanet İşleri Başkanlığına güvensin.
Etrafımızda bu kadar acı hadiseler yaşanırken Ramazan bizi değiştirmeye gelir, bize her sene rahmet mağfiret getirir. Ramazanın manevi iklimine gölge düşürecek şekilde her sene böyle bir tartışma başlatmak doğru değildir.’
