MUSTAFA IŞIK
TGC-KAS Derneği işbirliğiyle Yerel Medya Projesi kapsamında gerçekleştirilen ‘Yerel Gazetecilikte Meslek İçi Eğitim’ Seminerlerinin 72’ncisi Sivas’ta düzenlendi. Büyük Otel’de düzenlenen ve 2 gün süren eğitim seminerine Sivas’ın yanı sıra; Kayseri, Yozgat, Malatya, Tokat ile çevre il ve ilçelerden çok sayıda gazeteci katıldı.
TGC Yönetim Kurulu üyeleri ve Türkiye’nin önde gelen tanınmış gazetecilerinin katıldığı Programa il protokolünden kimsenin katılmaması dikkat çekti. Protokolün ilgisizliğine TGC Başkanı Turgay Olcayto da sitem etti.
5 oturum olarak gerçekleştirilen seminerin son gününde CNN Türk Muhabiri Göksel Göksu ‘Medyada, kadın ve şiddet’, TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük ise ‘Haber ve hukuk’ konularında bilgi paylaşımında bulundu.
OLCAYTO SİTEM ETTİ
TGC Başkanı Turgay Olcayto, seminerin sonunda kısa bir değerlendirme konuşması yaptı. Daha önce farklı illerde gerçekleştirilen seminerlere o illerin vali ve belediye başkanlarının katıldığını ve konuşmacıları dinleme nezaketini gösterdiğini belirten Olcayto, Sivas protokolünün ilgisizliğini eleştirdi.
Olcayto; ‘Biz buraya geliyoruz İstanbul’dan, değerli gazeteci arkadaşlarımızı getiriyoruz ama ne Vali ne Belediye Başkanı ilgi gösteriyor. Bu en azından bir ev sahipliğidir. Bir, ‘hoş geldiniz’ demeleri gerektiğini düşünüyorum. Biz Batman’a gittiğimizde hem Vali, hem orada eş başkanlık sistemi vardı ve iki Belediye Başkanı da geldi, konuşma yaptılar, konuşmaları dinlediler. Doğrusu Sivas gibi bir yerde ilgisiz kalınmasına üzüldüm. İstanbul’dan sonra memleketim diye bildiğim Sivas’ta buna üzüldüm.’ İfadelerini kullandı.
‘FAYDALI BİR SEMİNER OLDU’
Türkiye’de gazetecilik ve gazetecilerin yaşadığı sıkıntılara da değinen Olcayto, tutuklu gazeteciler ve anayasal düzenlemeler hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Seminerin son oturumunu da değerlendiren Olcayto, şu ifadeleri kullandı:
‘Karşılıklı bilgilendik, hem konuşmacı arkadaşlardan bilgilendik hem soru soran yerel gazeteci arkadaşlardan bilgilendik. Ama bugün çok baskın çıktı. Kadın meselesi önem kazandı. Hukuk zaten hiç ayrılmaz parçamız. Gazetecilerin üzerinde uzun süredir bir sıkıntı var. Hem yasalardan kaynaklanan, hem iktidarıyla muhalefetiyle siyasetçilerden kaynaklanan büyük baskılar var. Gazeteciler ayrıştırılıyor, araç olarak kullanılıyor. Gazetecilerin bu araca ortaklık ya da yataklık etmeleri de çok yazık bir şey.
Yerelde birlikteliği sağlarsanız ben inanıyorum ki bu yaygına da yansıyacaktır. Yerelde bölünmeyi önlemeniz lazım. Yerelde maalesef, kurumlaşma yerine yeni yeni dernekler kurup parçalanarak siyasete oynamak, bir siyasetin peşinden gitmek, belki belediye başkanı, milletvekili olmak amacıyla gazeteciliği kötüye kullanmak gibi şeyler var. Bunun dışında kar amacıyla gazeteciliği kötüye kullanmayı saymak istemiyorum.
Bugün bütün kadına yönelik şiddetten, hukuk konusuna kadar bütün derdimiz sanıyorum demokrasiyi özümsememekten kaynaklanıyor. Hala 1982 Anayasası’nın uzantısı ile bir takım yasalar çıkıyor, uygulamalar yapılıyor.
Demokrasiyi özümsemediğiniz zaman pek çok şeyi özümsemiyorsunuz. Türkiye’de 10 yılda bir ihtilal yaşamış kuşaklar, 1961 Anayasası’na bile tahammül edemeyen siyasetçiler gördü. Bu anayasa bu ülkeye lüks dediler, erkek egemen bir toplumun devamı için her çabayı harcadılar. Bugün gelinen noktada bakıyoruz, gerçekten kadın arkadaşlarımız bu meslekte özellikle belirli bir noktaya kadar çok başarılı şekilde geliyorlar ama oradan öteye gidemiyorlar. Gidenler de Göksel arkadaşımın söylediği gibi erkekleşebilen bir iki arkadaş oluyor.
Ceza yasası için bizim girişimlerimiz oldu, Terörle Mücadele Yasası için bizim girişimlerimiz oldu. Bakın bugün artık konuşmuyoruz, cezaevinde gazeteci arkadaşlarımız vardı, hala var. Bunları konuşmuyoruz ama bunlar yok değil. Bu davalar yarın yeniden canlanabilir. Hukuktaki çekişme bitmiyor, HSYK’da ki çekişme bitmiyor. Bunların hepsinin ağırlığı sonuçta dönüyor gazetecilerin sırtına biniyor. Gazeteci gerçekleri halka anlatmak zorundadır. Ama iktidarlar eski devlet alışkanlığı ile hangi iktidar olursa olsun ki, bu iktidar daha fazlasını yapıyor. Devlet sırrı kapsamına sokup pek çok şeyi gizliyor, üzerini örtüyor. İktidar örtmese zaten iktidardan vazife çıkaran gazete yöneticileri ve patronlar örtüyor. Holdingleşmenin büyük zararı var. Ana akım medya pek çok haberi gizliyor ve halkın bilgilenme hakkını örseliyor.’
Olcayto, konuşmasının sonunda seminere katkı sağlayan TGC Yönetim Kurulu üyeleri ve tüm katılımcılara teşekkür etti.
Olcayto; ‘Ben bu seminerin çok başarılı geçtiğini düşünüyorum. Umarım siz de aynı şeyi düşünüyorsunuzdur. Ben konuşmacı arkadaşlarıma, moderatör arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum, yönetim kurulu arkadaşlarıma, bu seminerin canlı geçmesini sağlayan gazeteci arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.’ İfadelerini kullandı.
Olcayto’nun konuşmasının ardından katılımcılara sertifika verildi.
Seminere, TGC Başkanı Turgay Olcayto, KAS Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, Sivas Gazeteciler Cemiyeti (SGC) Başkanı Fikret Ünsal, Anadolu Basın Birliği (ABB) Sivas Şube Başkanı Kemal Çağlayan, Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı Orhan Erinç, BİK Sivas Şube Müdürü Mustafa Yüksel ve TGC Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda tanınmış gazeteci katıldı.
