CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Gaziemir´de 337 bin metrekare alan üzerine Büyükşehir Belediyesi´nin 400 milyon lira harcayarak yapacağı yeni fuar kompleksinin temel atma töreninde, İmralı ile yapılan görüşme tutanaklarının basına yansıması ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın konuşmadığını belirterek, "Çık milletin önüne konuş, ne düşünüyorsun" dedi. Törende izdiham nedeniyle fenalaşanlar oldu.
Gaziemir´deki temel atma törenine İzmir Valisi Cahit Kıraç, milletvekilleri, belediye başkanları, parti yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Tören başlamadan önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Kılıçdaroğlu´nun yanına gitmek isteyen bazı vatandaşlar izdiham nedeniyle sıkışarak fenalaştı.
"CHP´Lİ BAŞKAN ´ÖNCE KENDİM DEĞİL ÖNCE KENTİM´ DER"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ´Başbakan Kemal´, ´İnadına CHP, inadına sol´ tezahüratları eşliğinde kürsüye çıktı. Kılıçdaroğlu konuşurken kendisinin söylediği "Ne ezen ne ezilen daha hakça bir düzeni kurana kadar yolumuza devam edeceğiz" sözünün yazılı olduğu bir pankart açıldı. Kılıçdaroğlu, CHP´li belediye başkanlarının yönetim anlayışını şöyle anlattı:
"İzmir; Akdeniz´e bir kısrak başı gibi uzanan bir yerdir. Tüm Türkiye´nin gözbebeğidir. Dünya metropolleri içinde en sağlıklı ve en güzel gelişen dördüncü kenttir. İzmir´in bu başarısı altında imzası olan belediye başkanlarımızı yürekten kutluyorum. Bizim belediye bakanlarımızın özellikleri vardır. Pek çok yeniliğin altında Türkiye´de ilk kez uygulanın yeniliklerin altında CHP´li belediye başkanlarının imzası vardır. İlk metronun temelini CHP´li belediye başkanı atmıştır. Fuar mı diyorsunuz onun altında da CHP´li belediye başkanlarının imzası vardır. Tüm Türkiye´nin örnek aldığı Doğal Yaşam Parkı mı diyorsanız onun da altında CHP´li bir belediye başkanın imzası vardır. ´Önce kendine değil önce kentine belde halkına hizmet edeceğim ´diyen bir siyasal anlayışa sahiptir. ´Önce zenginleşeceğiz´ diyorlar. Önce halk zenginleşecek. Bu fuar alanı istihdam yaratacak İzmirli´nin yüzü gülecek, İzmirli dünyada tanınacak. Dünyanın en büyük mermer fuarı burada açılacaksa mermere ihtiyaç duyan tüm dünya ülkeleri İzmir´e gelecekler yiyecekler, yatacaklar. İzmir´i tüm dünyaya tanıtacaklar."
"NE KADAR BASKI YAPARSANIZ YAPIN"
Kılıçdaroğlu, CHP´li belediye başkanlarının hizmetlerinin Hükümet tarafından engellendiğini öne sürerek, şunları söyledi:
"İzmir´in güzel bir körfezi var. Tebessümle bir haber okudum gazetede. Körfezin yeniden canlandığını gördük. Deniz ve körfezi ile çevresi ve doğasıyla yeşil alanlarıyla Türkiye´ye örnek olan bir kenttir. ´Yeşil alanları fazla ama belediye başkanları az´ diyorlar. Yeşilliği ranta kurban etmiyor tam tersine İzmir halkına sunuyorlar. Bir belediye başkanının tek başına yaptığı, yüzde 100 kendi kaynaklarıyla finanse ettiği bir yatırımdır bu. İhaleye çıkıldı, itiraz geldi KİK´e gitti. KİK bu itirazı 20 günde sonuçlandırabilirdi tam 7.5 ay beklettiler. Neden? ´Acaba hizmeti engelleyebilir miyiz?´ diye. Ne yaparsanız yapın hangi baskıyı uygularsanız uygulayın hiçbir CHP´li belediye başkanını kendi halkına hizmet etmekten alıkoyamazsınız."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir devlet adamında olması gereken özellikleri anlatarak, iktidarı şu sözlerle eleştirdi:
"İzmir, Türkiye´nin uygarlığa açılan kapısıdır. İzmir kimsenin ötekileştirilmediği herkesin kucaklandığı bir kenttir. İzmir´de Büyükşehir Belediye Başkanı tüm İzmirliler´e hizmet eder. Kapısı herkese açıktır. Bizim belediye başkanlarımızın özelliği belde halkına seçmenine hesap vermeyi onurlu bir görev kabul eder. Onlar her türlü hesabı kendi halkına verirler. Devlet adamlığının tipik bir özelliği vardır. Sorunları önceden görüp, sorun kronikleşmeden çözüm üreten kişidir. Devlet adamı kendi tarihini bilmek zorundadır. Devlet adamı kendi tarihini kötülemez kendi insanını kötülemez. Yurtseverlik duygusunu ayaklar altına almaz. 75 milyon yurttaşa aynı gözle bakar. Devlet adamı devletine ve ülkesine sahip çıkar. Devlet adamı bir tek çocuğun bile yatağa aç görmediğini garanti eden kişidir. Devlet adamı hukuku üstünlüğüne inanır hapishanelerinde gazetecilerin olmamasını sağlayacak kişidir. Bilim insanlarının hapislerde çürütüldüğü bir düzeni yaratmayacak bir kişidir. Bizim devleti devlet adamı kimliği ile yönetecek yöneticilere ihtiyaç var. Devlet adamı dediğiniz kişi ülkesinin dış politikasını belli ülkelerin çıkarları üzerine değil kendi ülkesinin çıkarları üzerine inşa eden kişidir. "Yurtta barış dünyada barış´ ilkesini tarihinde bir söylem olarak değil gelecek koşullara da miras olarak bırakılmasını da hedef olarak belirleyen kişidir. Devlet adamı çevresini doğasını insanını seven kişidir. Bizim devlet adamı kimliğini sahip yöneticilere ihtiyacımız var."
"ÇIK MİLLETİN ÖNÜNE KONUŞ, NE DÜŞÜNÜYORSUN ?"
Kılıçdaroğlu, İmralı ile yapılan görüşme tutanaklarının basına yansıması ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın konuşmadığını belirterek, "Çık milletin önüne konuş, ne düşünüyorsun" dedi. CHP lideri, şunları söyledi:
"Türkiye iyi yönetilmiyor. Tüm komşularımızla kavgalıyız. Neden hangi gerekçeyle? Suriye, İran ve Irak ile alıp veremediğimiz nedir? Barış içinde yaşamak varken hakların kardeşliği varken bu nedir? Suriye´de akrabaları olan Türkiye´de yurttaşlar var. Bu güzel coğrafyada Batı´nın egemen güçlerinin tuzağına düşmeden neden savaş neden kavga? Bakınız, 2002 yılını düşünün, sıfır terör. Rahmetli Ecevit dönemi. 2013´ü düşünün. Neden 10 yılda bu noktaya geldik? Türkiye´ye 10 yılda terör batağına sokan düzeni hangi gerekçe ile haklı göreceğiz? Kim yönetiyor ülkeyi? İki gün önce gazetelere tutanaklar yansıdı. Tartışmayı bıraktık haberi kim sızdırıyor bunun üzerinde duruyor. Gazeteci arkadaşım görevini yapmış. Şimdi ülkeyi yöneten Başbakan´dan yanıt bekliyoruz. Konuşmasını bekliyoruz. Sen ne düşünüyorsun bu konuda? Çık milletin önünde açıkça görüşünü beyan et. Bunu bekliyoruz biz. Bir tarafta olanı gördük şimdi ortağın öbür yanına bakmamız gerekiyor. Öbür ortak konuşacak. ´Benim konuşmaya hakkım yok´ diyemez. Eğer bu ülkeyi adam gibi yönetiyorsan devlet adamı kimliği ile yönetiyorsan yanıtını bekliyorum. Çık milletin önüne ve konuş, Ne düşünüyorsun."
"TEZKERE TUTANAKLARINI AÇIKLA"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 1 Mart tezkeresinin TBMM´de reddedilmesinin üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlatarak, tezkere tutanaklarının açıklanmasını istedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, "10 yıl önce yabancı bir ülkenin askerlerini Mardin´e kadar gitmişlerdi. Ama TBMM´den o yabancı askerlerin Türkiye´ye geleceğine ilişkin karar çıkmamıştı. Meclis´te gizli oturumda görüşüldü ve reddedildi. 10. yıla kadar gizli tutanakların açıklanması yasak. 10´uncu yıl doldu yine İzmir´den çağrı yapıyorum ilk kurşunun atıldığı kentten çağrı yapıyorum. Yüreğinde insan sevgisi olan İzmirlilerin kentinden çağrı yapıyorum. O tutanakları açıklayın. Biz o tutanakların açıklanması için TBMM Başkanlığına başvurduk. Tutanakları açıklayın kim ne konuştu kim neyi savundu. Kim karşı çıktı. Bu milletin bilmeye hakkı vardır. 1.5 milyon Müslüman Iraklı öldürüldü. Müslüman kadına tecavüz edildi o dönem sessiz kalanlar artık bu halka hesap vermek zorundadır."
ADALET YOK
Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu´nun 375 yıl hapis cezasıyla yargılandığını belirterek, "Demokrasisi gelişmiş bir ülkede eğer siz bir belediye başkanın 375 yıl hapisle yargılıyorsanız orada adalet yoktur. Adalet farklı bir kavramdır. Adalet milletin vicdanı demektir. Milletin kabul etmediği şey olmaz. Yargıcın kararı, vatandaşın vicdanında ölçülür. Vatandaşın vicdanı adaletin terazisidir. Sıkı yönetim mahkemelerinde onlarca insan idam edildi olar da yargı kararıydı. Silivri´de savunmasını yapanlara yıllarca ceza verildi. Adaletin olmadığı bir yerde huzur olmaz. Adaletin olmadığı yerde toplum vicdanı rahat etmez. Özgürce düşüncelerimizi ifade edemeyiz. Çağdaşlaşmanın yolu adaletten geliyor. Bu ülkeye adalet gelsin diye hep beraber mücadele edeceğiz. Adalet ya gelecek ya da gelecek. Siz adaleti sağlayacağız" diye konuştu.
İZMİR´E GÖNLÜNÜZÜ, BEYNİNİZİ, RUHUNUZU ADARSANIZ OLUR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 400 milyon liralık yeni fuar alanının tamamı yerel yönetim tarafından karşılanan bu kadar büyük bütçeli tek ve ilk fuar projesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Biz kentimizi kalkındırmak için yaptığımız çalışmaların en önemlilerinden birinin temelini atıyoruz. Buranın kamulaştırılmasına 37.5 milyon lira para harcadık. İhale bedeli 306 milyon lira. Bu proje, belediyenin tek kalemde çıktığı en büyük ihaledir. Bu proje dünyada bir yerel yöneticinin tamamının kendisi karşılayarak gerçekleştirdiği tek ve ilk projedir. İzmir´e gönlünüzü beyninizi ruhunu adarsanız sadece Büyükşehir Belediyesi´nin gücüyle bu kenti kalkındırabilir tüm altyapı sorunlarını halledebilir kenti bulunduğu noktadan çok daha ileriye taşıyabilirsiniz. 4 milyon İzmirli´ye güvenebilirsiniz. Onlar da bize güveniyor."
400 MİLYON LİRALIK YATIRIM
Gaziemir´deki yeni fuar merkezi, toplam 337 bin metrekarelik alanda kurulacak. İlk etapta 110 bin metrekare alan üzerinde 7 sergi holü yapılacak. Holler, tek ya da aynı anda birden fazla fuara hizmet verebilecek şekilde teras şeklinde tasarlanacak ve birbirlerine geçişleri olacak. Fuarda 93 bin metrekarelik kapalı otopark alanı yapılarak ziyaretçi ve katılımcıların hizmetine sunulacak. Fuar alanında ayrıca, 12 bin metrekarelik fuar sokağı, 865 metrekarelik seminer salonu yer alacak. 11 bin 300 metrekarelik alanda ise kafeterya, restoran ve idari binalar bulunacak. Tesis, sergi holleri, seminer salonları, geniş otoparkı ve sosyal donatı alanları ile uluslararası standartlarda olacak. Kurulacak seyir kulesi, fuar katılımcı ve ziyaretçilerine farklı bir ortam sunacak. Amfi tiyatro şeklinde hazırlanacak meydan ise fuarlar süresince çekim merkezi haline gelecek. Yeni fuar kompleksi projesinde, daha sonra gelebilecek talepleri karşılamak amacıyla, ikinci etapta kullanılmak üzere 70 bin metrekarelik bir rezerv alanı oluşturuldu. Rezerv alan haricinde ayrıca, 42 bin metrekarelik bir alan da otel ve kongre merkezi için ayrıldı. Kente kazandırılacak bu dev yatırımın maliyeti, kamulaştırma dahil yaklaşık 400 milyon liraya ulaşacak.
Editor : Haberpanelim