İktisat fakültesi salonunda gerçekleşen konferansa Karpanel Yönetim Kurulu Başkanı ve 2013 yılı KOSGEB girişimci yarışmacısı finalisti Adem Tünel katılarak girişimcilik hayatındaki örnekleri öğrencilerle paylaştı
SERCAN ÇETİNEL
Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi girişimcilik kulübü tarafından ‘Sivas’ta başarılı girişimcilik örneği’ adlı konferans düzenlendi. Öğrenciler tarafından yoğun katılımın olduğu konferansa Karpanel Yönetim Kurulu Başkanı ve 2013 yılı KOSGEB girişimci yarışmacısı finalisti Adem Tünel katıldı. Kendi hayatından birkaç kesitler vererek, insanların hedefinin olması gerektiğini ifade eden Tünel ‘Cumhuriyet Üniversitesi girişimcilik kulübünün nazik davetinin üzerine aranızda bulunmaktan büyük bir memnuniyet duydum. Tabi bir Türk filimi tadında hayatım yoktur. Sivas’ta bir Türk ailenin çocuğuyum. Okumak gibi bir hayalim yoktu. Babam okumayacağımı görünce beni tamirciye verdi. Benim tek işim dolapçılık soğuk depocuyum. Doğru hayaller, o yolda istikrarlı bir şekilde yürümek önemli. Hedefinizi iyi belirleyip, o çizgi üzerinde sapmadan yürümeniz lazım’ dedi.
Konferansa katılan öğrencilerin sorularını yanıtlayan Tünel, risk aldınız mı sorusunun üzerine, ‘ 2002 yılı Ocak ayında askerde geldim. 19 yaşındaydım daha ve dükkân açma hayalini askerde kurmaya başlamıştım. Ama param yoktu. 1 kuruşum dahi yoktu. Teyzemden 2 adet bilezik aldım dükkânın kirasını verdim. Ve dükkâna tamir edebilmek için takım almaya param yoktu. İnanıyorduk ve başardık. Araba almam gerekirdi ve çok ucuz kartal getirtirdik. Arabayı gören denizden mi çıktı bu diyordu her yeri çürüktü. İnanıyoruz kimsenin ne dediği çok önemli değil.
Çek kullanmak iş hayatında, bugünün geldiği düzende işletmenin namusu, şerefi ve her şeyidir. Çeki olan işletme finans bulabilir ve istediğini gerçekleştirebilir. Şirketin ne olursa olsun bugün 200 lira ciro yapan bir yer dahi olsa banka ilişkileri çok önemlidir. Fuara gittim bir tamir hanem var o zaman. Amacım fuarda bir strateji kapmak. Konuyu algılayıp kendime uygulamak için. Tabi masrafsız bir strateji olması lazım. Daha sonra bir Ankara ilinde faaliyet gösteren büyük bir firma gördüm. Ve rahatlıkla ulaştık kendisine. Tüm bunlardan sonra karar aldım ve internet sayfası yaptırdım. Birde o zamanlar google’ye reklam için para yatırdım. Ve ilk sayfalarda görünmeye başladı firmam. O gün beni Avrupa’da ki Türkler açtı benim sayfamı. Düşünün benim o zamanlar küçük bir dükkânım var. Yalnız beni arayan müşteriler sen kimsin dese yanıma gelmeye kalksalar inanın oturtacak güzel bir sandalyem yok. Bir işler gelmeye başladı hayallere ulaştığımı hissetmeye başladım.
Teklifler uçuşmaya başladı. Özellikle bir vatandaş aradı ve işimle alakalı çok enteresan sorular sormaya başladı. Adamın her soruduğu soruya bahane üretip daha sonra araştırıp öğrenip kendisine dönüyorum. Buzdolabı, çamaşır makinesi tamiri yapılan bir yerim var ve ön tarafa küçük bir oda yaptım. Arayan kişilere küçük bir santral kurdum. Algı çok önemli bu dönemde. Ve ben bu çabalarımız karşısında aldığım işler dudak uçuklatmaya başladı. Bir iş aldım ve 120 bin Euro kapasiteliydi. Daha sonra 780 bin Euro’ya çıktı iş. Almancı döner imalatı yapan bir müşterim bu benim. Telefonda işi aldık. İstanbul’a gidiyorum ve benim bir tezgâh kurmam ve çalışıp kazanmam lazım. Ben yapacağım buna inanıyorum. Ama bahsi geçen paralar çok büyük. Benim uçağa binecek param yoktu. Gittik firma sahibinin yanında oturarak, gerçekleri tek tek anlatarak kendilerini ikna ettim. Paralar konuşuldu ve ilk para benim elime verildi. Koyacak çantam dahi yok. Cebime koydum ben ve o gün oradan çıktım. Otele gittim düşündüm. Aldığım para alacağım riskin onda biri değildi. Ama hayatımda hiç almadığım bir para bu. Neyse döndük geldik. Ve her şey öyle güzel yoluna girdi ki bugün çok iyi seviyelere gelmem, o gün ki inanışım ve istikrarımdır.’ İfadelerini kullandı.
