?DESTEKLİYORUZ?

Mimarlar Odası Başkanı Erol Genç; ?TOKİ´ye verilen bu arazi belki o günün şartlarında doğru bir düşünceydi. O günün şartlarında bu pazarlığa giren yetkililerimiz stadyumumuzun yapılması uğruna böyle bir araziyi vermeyi doğru görmüşlerdi. Ama bugün bakıyoruz, şehir bunalmış. Şehir büyüyor, yaşam alanları yoğunlaşıyor. Ancak onların ihtiyacına cevap verecek yeşil alanlar, otoparklar, geniş yollar bulamıyoruz. Biz başkanımızın bu tavrını çok doğru buluyoruz? dedi.

ERSAN ARSLAN

Yeni stadyumun tamamlanmasının ardından TOKİ´ye devredilecek olan 4 Eylül Stadyumu´nun yeri ile ilgili Belediye Başkanı Sami Aydın´ın gündeme getirdiği öneriye Mimarlar Odası´ndan destek geldi.

Mimarlar Odası Başkanı Erol Genç, Başkan Aydın´ın, 4 Eylül Stadyumu´nun yeri için TOKİ´ye alternatif yer gösterilmesi ve bu bölgenin yeşil alan ve sosyal donatılarıyla bölgeye nefes aldıracak bir kompleks haline dönüştürülmesi fikrini son derece doğru bulduğunu belirtti.

Genç; ?4 Eylül Stadyumu´nun yerinin Belediye Başkanımızın arzu ettiği tarzda, biçimde şehrimize kazandırılması çok doğru ve isabetli bir karar. Bunu destekliyor ve takdir ediyoruz.? Dedi.

ŞEHRİN BU TÜR ALANLARA İHTİYACI VAR

Kentte, bu tür kamu alanlarının bulundukları bölgeye nefes aldıracak, rahatlatacak bir yapıda değerlendirilmesinin çok önemli olduğunu belirten Genç, stadyum alanının da bu anlamda planlanması gerektiğini söyledi. Geçmişte yapılan planlamalarda doğru bir vizyon ortaya konulmadığı için, bugün bir takım sıkıntılarla karşılaşıldığını belirten Genç, aynı şekilde yeni yapılacak planlamaların da kentin geleceğine etki edeceğini söyledi.

Kentin bu doğrultuda, nefes alabileceği alanlara ihtiyacının olduğunu belirten Genç, şu şekilde konuştu:

?Yıllardır sosyal donatı anlamında, insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak alanlar planlarımızda çok düşünülmemiş. Düşünülenlerin de bir kısmı yok edilmiş. Dolayısıyla şehir büyüyor, nüfus artıyor, gelişmeler yeni yeni alan ihtiyaçları doğuruyor ve bakıyorsunuz, alan bulamıyorsunuz. Hele hele de yeşil alan? Otoparkta da bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Bundan 40 sene öncesinden planlanıp şehrin bu günü düşünülerek 50-100 yıllık bir vizyon ortaya konulmadığı için bu donatılar planlara işlenmemiş. Şehir bu anlamda ihtiyaçlarını görememesi nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Çocuklarımız oyun oynayacak park bulamıyor, yaşlılarımız gezip dolaşabileceği bir alan elde edemiyor, vatandaşlarımız aracını park edecek düzgün yerler bulamıyor.

Bu şehir bizim şehrimiz. Neticede bu şehirde, bizler, çocuklarımız, torunlarımız yaşayacak. Bunların geleceği hakkında ilgili ve duyarlı olmamız gerekiyor. Hele hele şehri ayakta tutan önemli organlardan birisi olarak gördüğümüz yeşil alan, yol, otopark gibi unsurları kesinlikle çok önemsemeliyiz. Bunları hayata geçirmek için zararın neresinden dönersek kardır anlayışı ile çözüm üretmek zorundayız. Başkanımız da bu anlamda böyle bir çıkış yapmış. Çok doğru bir çıkış. Biz zaman zaman planda şehri tepeden seyrediyoruz. Seyrederken konut yoğunluğunun olduğu bölgeleri, otoparkın, yeşil alanın az olduğu bölgeleri çok rahat görebiliyoruz.

Stadyumun yeri de bu anlamda, konutun yoğun olduğu, yaşam alanlarının çok olduğu, ancak bunlara cevap verecek yeşil alan ve otoparkın bulunmadığı bir bölge. Biz böyle bir alanda kamu arazilerini gördüğümüz zaman gözlerimiz ışıldıyor. Ne güzel kamu arazisi gördük, biz bunu şehrin ihtiyacı olan sosyal donatılar için değerlendirelim istiyoruz. Kamu arazilerini birkaç amaçlı nasıl değerlendirebiliriz bunu düşünüyoruz.?

?BU DÜŞÜNCENİN ARKASINDAYIZ?

Başkan Aydın´ın bu konudaki düşüncesini son derece doğru bulduklarını ve bu düşüncenin arkasında olduklarını belirten Genç, ?İnşallah Başbakanımız da bu konuda bize destek olur? dedi.

Genç, ?TOKİ´ye verilen bu arazi belki o günün şartlarında doğru bir düşünceydi. O günün şartlarında bu pazarlığa giren yetkililerimiz stadyumumuzun yapılması uğruna böyle bir araziyi vermeyi doğru görmüşlerdi. Ama bugün bakıyoruz, şehir bunalmış. Şehir büyüyor, yaşam alanları yoğunlaşıyor ancak onların ihtiyacına cevap verecek yeşil alanlar, otoparklar, geniş yollar bulamıyoruz. Bunun için böylesi bir yeri kaybetmeden, buraları da yapı yoğunluğu ile yok etmeden insanların yaşayabilecekleri, nefes alabilecekleri bir yeşil alan yapmak son derece doğru bir karar ve arkasındayız. Bundan şehrimizin gelecek nesilleri mutlu olacak. Bu alanlar kaybedilmemeli, yapı yoğunluğu ile yok edilmemeli, ille de yapılar yapılacaksa şehrin dışına doğru bu yapılaşma alanları sunulabilir. Çünkü Sivas´ta çok geniş bir arazimiz var. Yani böyle dar alanı zorlamanın, yaşanmayacak beton tabutlar haline getirmenin bir anlamı yoktur.  Biz başkanımızın bu tavrını çok doğru buluyoruz. İnşallah Başbakanımız da bu konuda şehrimizin bu sıkıntısı görür ve bize destek olur. Bundan mutluluk duyarız. Şehrimizin buna ihtiyacı olur.

Biz, yaşam alanlarını şuanda dışarıya çıkaramıyoruz. Çıkaramıyorsak, burada mevcut bir yerleşke var ise en azından bu bölgeye hizmet edebilecek, orada yaşayan insanların nefes alabilmelerini sağlayabilecek bir boşluğu sosyal donatı olarak sunalım istiyoruz. Bunu sunmak var iken bir de bunu yok edip tam tersine oraya getirdiğiniz insanları da boğacak bir yapı yoğunluğunu oraya taşımak çok yanlış olur. İnşallah bu alana alternatif olarak sunulacak yerlerle ilgili anlaşmalar olur ve şehir kendisi için çok önemli olan bu alanı kaybetmemiş olur.? Dedi.

?DOĞRU PLANLAMA ÇOK ÖNEMLİ?

Şehrin gelişimi için, doğru planlamanın çok önemli olduğunu belirten Mimarlar Odası Başkanı Erol Genç, doğru planlama yapıldığında oluşturulan yeni yaşam alanları şehrin dışında da olsa, büyük ilgi gördüğünü söyledi.

Bu konuda Ankara´dan bir örnek veren Genç, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

?Ankara´nın dışında Ümit Köy var. O köyde, o semtte öyle bir doğru planlama ortaya kondu ki, Ankara´nın içerisinde yaşayan birçok insanımız oradan ev sahibi, iş yeri sahibi olmak istedi. Şimdi, şehrin dışı olması, değersiz olduğu anlamına gelmez. Doğru planlama çok önemli. Siz şehrin dışında da olsa, doğru planlayıp, insanların insanca yaşayabileceği mekânları oluşturun insanlarımız gider. Niye böyle sıkıntı yaşadığı, arabasını park edemediği, kapısının önünde bir metrekare yeşil alan göremediği bir yerde hayatını idame ettirsin ki? Daha güzel, yeşil alanlar olacakken.?