Küçük yaşta evlendikleri için açılan kamu davası sonucunda, eşi 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılarak 2014 yılında cezaevine konulan Leyla Tan; ‘Bu hatanın bedeli bu kadar ağır olmamalı. Bunun bedelini çocuklarımız ödememeli’ dedi.
ERSAN ARSLAN
Küçük yaşta evliliğin bedeli ağır oldu... Sivas’ta küçük yaşta resmi nikahsız evlenen Levent-Leyla Tan çiftinin hayatı, 2014 yılında kabusa döndü. 2009 yılında reşit olmadan evlendikleri anlaşılan ve haklarında Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açılan genç çifti, 2014 yılında onanan mahkeme kararı ayırdı. ‘Çocuğun zincirleme nitelikli Cinsel İstismarı’ suçlaması ile yargılanan Uzman Çavuş Levent Tan (25), 8 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Bunun üzerine Tan, hakkındaki hükme itiraz ederek Yargıtay 13. Ceza Dairesine temyiz başvurusunda bulundu. Kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından Tan, 29 Ocak 2014 tarihi’nde tutuklanarak cezaevine konuldu.
Davada mağdur sıfatı ile yer alan ve eşinin ceza evine girmesi ile birlikte dünyası kararan 2 çocuk annesi Leyla Tan, Fatih Mahallesinde ikamet eden kayın babası Bilal Tan’ın (52) evine sığındı. Asıl mağduriyeti eşinin ceza evine girmesi ile birlikte yaşadığını belirten Tan, eşiyle kendisi ve ailesinin rızasıyla, hiçbir zorlama olmadan severek evlendiğini, ilgili kanunlarda düzenleme yapılarak, yaşadıkları mağduriyetin giderilmesini istedi.
2006 YILINDA TANIŞTILAR…
Levent Tan ile 2006 yılında internet üzerinden tanıştıklarını daha sonra Tan’ın Adana’ya geldiğini ve yüz yüze görüştüklerini belirten Leyla Tan, bu süreçte gönül ilişkilerinin başladığını ve kısa süre içinde birbirlerini severek evlenmeye karar verdiklerini söyledi.
O zaman kendisinin 14, eşinin ise 17 yaşında olduğunu belirten Tan, şu şekilde konuştu:
‘Eşimle 2006 yılında internet üzerinden tanıştık. Daha sonra eşim beni Adana’ya görmeye geldi ve sonra birbirimizi çok sevdik, evlenmeye karar verdik. Daha sonra ailesi geldi beni istedi. Babam yaşım küçük olduğu için beni vermedi, ‘birkaç sene bekleyin daha sonra vereyim’ dedi. Biz de beklemedik, baba sözü dinlemedik. Ben eşime geliyorum dedim ve çıktım Sivas’a geldim. Daha sonra ailelerimizin de rızası ile 2 Temmuz 2006’da evlendik. 14 Temmuz 2007’de şimdi 8 yaşında olan oğlum M. A. dünyaya geldi. Ben 17 yaşından gün aldım ve anne baba rızası ile 6 Ocak 2010’da da resmi nikâhımız kıyıldı. Eşim nikâhımız olduğunda askerdi. Geldi, 1 sene durdu sonra uzman çavuşluk sınavına girdi ve uzman çavuş oldu. İlk görev yeri Siirt’e çıktı. 2-2,5 sene kadar Siirt’te kaldık. 24 Ekim 2012’de de küçük oğlum B.K. doğdu. Hiçbir sıkıntımız yoktu. Tüm düzenimizi kurduk, yuvamız düzenine oturdu derken bir anda her şey altüst oldu.’
DAVA SÜRECİ HASTANEDE BAŞLADI…
Eşi ile ilgili dava sürecinin içtiği ilaçlardan etkilenerek hastaneye kaldırılması ile birlikte başladığını belirten Leyla Tan, hastanede küçük yaşta evlendiğinin anlaşıldığını, doktorların ‘bu nedenle bunalıma girerek intihar etmiş olabileceği’ şüphesiyle durumu hastane polisine bildirdiklerini söyledi.
Tan, ‘Benim başım ağrıyordu birkaç tane ilaç aldım. Sabah bir tane, öğlen iki tane, akşama kadar sürdü. Akşam başım dönmeye başlayınca eşim ‘galiba seni içtiğin ilaçlar etkiledi, ben seni hastaneye götüreyim’ dedi. Hastaneye gittik, orada midemi falan yıkadılar. Eşimin ifadesini aldılar. Hastanede küçük yaşta evlendiğimi anlayıp bu nedenle bunalıma girip intihar etmiş olabileceğimi düşündüler.
Doktor durumu hastane polisine bildirdi ve soruşturma başlatıldı. Daha sonra eşim hakkında, ‘Çocuğun zincirleme nitelikli cinsel istismarı’ suçlaması ile kamu davası açıldı.
Bize dava kâğıdı geldi ve 2009 yılında mahkemeye çıktık. İlk duruşmaya girdik ertelendi, ikinci duruşmaya çıktığımızda karar çıktı. Eşim o zaman askerdeydi. Eşim 8 yıl 4 ay ceza aldı. Biz bu kararı daha sonra temyize gönderdik ve sonra karar Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nden onaylanmış olarak döndü.’ Dedi.
Yargılama sürecinin tamamlanmasının ardından eşi Levent Tan’ın yaklaşık 8 ay önce Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduğunu belirten Tan, ‘oradan çıkacak sonucu bekliyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUKLARIM BABASIZ BÜYÜYOR’
Mahkeme kararının Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nce onaylanmasının ardından eşi Levent Tan’ın yıllık izinde gittikleri Adana’da gözaltına alınarak 29 Ocak 2014 tarihinde cezaevine konulduğunu belirten Leyla Tan, o gün bugündür büyük bir mağduriyet içinde olduklarını söyledi.
Tan; ‘Yetkililerden bu konuda yardım bekliyoruz. Eşimin hapiste olduğu için işinden de oldu. Şuanda büyük bir mağduriyet yaşıyoruz. Eşim cezaevinden çıktığında bu mağduriyetimiz devam edecek. Eşim 8 yıl cezaevinde kalıp çıktıktan sonra büyük bir boşluğa düşecek. Şuan 57 bin lira kredi borcumuz var. Eşim evimiz ve eşyamız için kredi çekmişti. Eşim cezaevinden çıkana kadar bu borç kat kat artacak. Ben şuanda 2 çocuğumla birlikte kayın babamın evinde kalıyorum. Diğer eltim de 3 çocuğu ile birlikte burada kalıyor. Kaldığımız ev iki odalı. Oldukça zor durumdayız. Kayın babam zaten emekli kendisine mi baksın, bana mı baksın, çocuklarıma mı baksın?
Çocuklarım babasız büyüyor, büyük sıkıntı çekiyorlar. Bizimkisi cahillikti. Ben eğer eşimin başına bunların geleceğini bilseydim. 18 Yaşıma kadar beklerdim. Biz bir cahillik yaptık ama bunun bedeli bu kadar ağır olmamalı. En azından çocukların bunun cezasını ödemek zorunda değil. Ayrıca eşim evlendiğimizde 17 yaşındaydı ve bize eşimin reşit olmasından dolayı bir ceza indirimi almadığı söyleniyor. Eşim yargılanma sürecindeki yaşı ile değerlendirildi. Eşim 8 yıl sonra tekrar yanımıza gelecek ve biz beraber yaşamaya devam edeceğiz. Eğer ben mağdur isem ve bu nedenle bu karar verildi ise 8 yıl sonra ben aynı hayatı yaşamaya devam edeceğim. Ben çocuklarımızın geleceğinden çok endişeliyim. Çocuklarım bu travmayı nasıl atlatacaklar. Eşimin cezaevinde ‘ben buradan çıkınca nasıl olacak, iş bulabilecek miyim, borçları nasıl ödeyeceğim’ diye düşüne düşüne psikolojisi bozuluyor. O orada ben burada kafayı yiyoruz’ dedi.
‘BİR EMEKLİ MAAŞI İLE
10 NÜFUSA BAKIYORUM’
Oğlunun hapse girmesi ile büyük mağduriyet yaşadıklarını belirten Baba Bilal Tan ise, bu konuda yasal düzenleme yapılmasını istedi. 950 lira emekli maaşı ile ayakta kalmaya çalıştıklarını belirten Tan; ‘Çocuğum bir senedir şuanda hapis. Ben evimin üzerine bir kat atmıştım. Oğlum benim borcumu ödemek için 30 bin lira kredi çekti, kendi evine eşya aldı. Borç 1 yılda 57 bin liraya çıktı. Ben şuanda mağdur durumdayım. Emekliyim. Bir çocuğum daha var. O da eşi ve çocukları ile birlikte benim yanımda kalıyor. Şuanda 10 nüfus aynı evde yaşıyoruz. Cezaevindeki oğlumun eşi ve çocukları mutfakta yatıp kalkıyor. Hem çocuğumun cezaevinden çıkarılması hem de borçlarımız için yardım istiyorum’ dedi.
Bu konuda Ankara’ya giderek çeşitli görüşmelerde bulunduklarını da belirten baba Tan, herkesin yasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu söylediğini ve bu konuda çalışma yapılmasını beklediklerini söyledi. Sivas’ta aynı mağduriyeti yaşayan 23 aile olduğunu öğrendiklerini belirten Tan, ‘Bu konuda yasal düzenleme yapılarak bizim ve aynı durumdaki diğer ailelerin mağduriyetlerinin giderilmesini istiyorum. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, Adalet Bakanımızdan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızdan, TBMM’den bize yardımcı olmalarını istiyoruz’ dedi.
Editor : Haberpanelim