AK Parti Sivas Milletvekili Aday Adayı Ahmet Coşgun; ‘Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşması için, Sivas’ın gelişmesi, kalkınması ve Anadolu’nun cazibe merkezi olması için çalışacağıma söz veriyorum. Sivas’ın gelişimine katkı yapmak hususunda STK’larımızla istişare ve işbirliği içerisinde olacağım. Yeni Türkiye ve Güçlü Sivas için Sivas’ın ve Sivaslının yanında ve hizmetinde olacağım.’ Dedi.
MUSTAFA IŞIK
AK Parti Sivas Milletvekili Aday Adayı Ahmet Coşgun, sabah kahvaltısında basın mensupları ile bir araya geldi.
Öğretmen Evi’nde gerçekleştirilen kahvaltı programının ardından konuşan Coşgun, kısa öz geçmişini paylaştı. 30 yıldır dünyanın hemen her bölgesinde yaptığı çalışmalardan, gözlem ve araştırmalardan edindiği bilgi ve tecrübeyi ülke ve millete hizmet yolunda kullanmak istediğini belirten Coşgun, ‘AK Partimiz, yeni Türkiye ve yeni güç parolası ile kuruluşundan bu yana büyük yürüyüşünü devam ettiriyor. 2015 seçimleri bu yürüyüşün taçlanacağı tarihi bir seçim olacaktır. Her türlü vesayetin ortadan kaldırıldığı, özgürlük alanlarının olabildiğince genişletildiği, toplumsal barış ve kardeşlik için önemli mesafelerin alındığı 13 yıllık başarılı bir dönemin ardından yeni Türkiye hedefine emin adımlarla yürüyoruz.
AK Parti 13 yıllık iktidarı döneminde ülkemize ve insanımıza hizmet etmeyi gaye edinmiştir. Ülkemizin demokratikleşmesine katkı sağlayarak, bölgesinde istikrar unsuru olmuştur. Duble yollar, yüksek hızlı tren projeleri, milli gelirdeki artış, sağlıkta ve eğitimde yapılan reformlar, sosyal devlet olma yönündeki ileri çalışmalar, özgürlükler kapsamında ve daha birçok alanda yaptığı hizmetlerle halkımızın teveccühünü kazanmıştır.’
‘SİVAS’IN VE SİVASLININ
HİZMETİNDE OLACAĞIM’
Sivas’ın barış, huzur ve refahı için siyaset üretip Türkiye’nin tarihi yürüyüşüne katkı sunmak istediğini belirten AK Parti Sivas Milletvekili Aday Adayı Ahmet Coşgun, Sivas’ın gelişmesi ve kalkınması için yürütülen projelerin de takipçisi olacağını söyledi.
Coşgun, ‘Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşması için, Sivas’ın gelişmesi, kalkınması ve Anadolu’nun cazibe merkezi olması için çalışacağıma huzurlarınızda söz veriyorum. Sivas’ın gelişimine katkı yapmak hususunda STK’larımızla istişare ve işbirliği içerisinde olacağım. Yeni Türkiye ve Güçlü Sivas için Sivas’ın ve Sivaslının yanında ve hizmetinde olacağım.
Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren projesinin hayata geçirilmesi, TÜDEMSAŞ’ın güçlendirilmesi, Sivas’a ikinci üniversitenin kazandırılması, işsizliğin önlenmesi, Avrupa Birliği ve teşviklerle ilgili bölgesel kalkınmaya yönelik projelerin takibi gibi Sivas’ın kalkınması ve gelişmesine yönelik iktidarımız tarafından başlatılan projelerin takipçisi olacağım.
Sivas’ın kalkınması için STK’larımızla, sanayi ve ticaret odalarımızla, esnafımızla, köylümüz ve çiftçimizle işbirliği içerisinde çözüm yollarını arayacağım. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi için gayret edeceğim. Geleceğimizin teminatı gençlerimizin nitelikli eğitim alması, yetişmesi son derece önemli. Bu konuda gençlerimizin yanında olacağım.
Sivas’ın barış, huzur ve refahı için siyaset üretip Türkiye’nin tarihi yürüyüşüne katkı sunmak istiyorum. Cenabı Hak, yar ve yardımcımız olsun.’ Şeklinde konuştu.
‘28 ŞUBAT TÜRKİYE’NİN
KIRILMA NOKTALARINDAN BİRİ’
28 Şubat dönemine de değinen Coşgun, kendisinin de bu sürecin mağdurlarından biri olduğunu söyledi. 54. Hükümetin başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı da anan Coşgun, ‘28 Şubat Türkiye’deki kırılma noktalarından, Türkiye’nin gelişmesine büyümesine engel olan kırılma noktalarından biri. Aynı zamanda 28 Şubat, 54 hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 4. Ölüm yıldönümü. Kendisini rahmetle anıyorum.
Olağanüstü dönemler, afetler gibidir, çığ gibi, sel gibi, deprem gibidir. Önünde suçlu, suçsuz, günahlı, günahsız kim varsa alır götürür ve o sürecin binlerce, milyonlarca mağduru vardır. Tabi mağduriyet edebiyatı yapmak hiç hoş değil, rövanşist duygularla, devlete, yönetimi idareye talip olmak da hiç hoş değil. Bunlarla yüzleşmek, Türkiye demokrasisi, geleceği açısından son derece önemli…’ dedi.
Kendisinin de bu dönemde mağdur olduğunu belirten Coşgun, ‘mağduriyet kısmı, Ahmet Coşgun ile sınırlı değil, başörtüsünden mağdur olanlar, öğretmen olduğu için görevine son verilenler, okullarda öğrenciler… Bir arkadaşımın eşi mesela bu nedenle psikolojik tedavi görmek zorunda kaldı. Daha sonra af ile birlikte okulunu bitirdi. Böyle binlerce insan var. Olağanüstü dönemlerin olağanüstü yargılama sistemleri var. Şuandaki Cumhurbaşkanımıza başbakanlığı döneminde bir fezleke hazırlanmıştı ve o fezlekede ‘dönemin başbakanı’ deniyordu. Benimle ilgili açılan 28 Şubat sürecinde direkt başbakan yardımcısı ve bakan bu işin takipçisi oldu ve benimle uğraştılar. Belki onlarca dava açıldı ve benimle ilgili savunmalarında da; ‘müfettişken malum iktidar döneminde atanan adam’ deniliyordu.
Bu yapılan yanlışların kişisel yanlışlar olduğunu, devlet içerisindeki bir takım çetelerin, legal olmayan yapıların yaptığı faaliyetler olduğunu görüyor, biliyordum. AK Parti’de olmamın temel nedenlerinden bir tanesi budur. Vesayet rejimine karşı mücadelesi…’ ifadelerini kullandı.
Editor : Haberpanelim