Sivas’ta faaliyet gösteren kasaplar ve vatandaşlar ise bu duruma oldukça tepki gösterdiler. Kasaplar, aynı anda birden fazla kişiye hizmet veremeyeceklerini ve böyle bir uygulamanın kesinlikle yanlış olduğunu dile getirirken, vatandaşlar ise her kesimin güvendiği bir kasabı olduğunu ve etlerini güvendikleri noktalardan aldıkları ifade ederek yanlış bir uygulama olduğunu ifade ettiler.
SERCAN ÇETİNEL
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği’nde değişiklik yapılması dair tebliğ resmi gazetede yayımlanmasının ardından 13 Mart 2015’ten itibaren resmen yürürlüğe girdi. Bundan böyle kasaplar ve marketler ambalajsız tavuk eti ve hazır köfte satamayacak.
Bu durum karşısında yaptığımız araştırmalarda et ve et ürünleri satan esnaflar oldukça şikâyetçi. Hali hazırda ürün bulunduramadıklarında müşteri kaybedeceklerini belirten esnaflar, bu uygulamayı kolay kolay herkesin uygulayacağını düşünmüyorlar.
Sivas’ta yaşayan vatandaşlardan yaptığımız araştırmalarda ise bu durumun kendilerine kolaylık yerine zorluk çıkarttıkları görüşünde. Herkesin kendine özgü kasaplarının olduğunu ve güvendikleri bir yerin muhakkak olduğu ifade eden vatandaşlar, yapılan bu değişikliğin kolay kolay uygulanmayacağı yönünde...
Yapılan değişikliğin içeriği ise şöyle: Etler hazır ambalajlı olarak satılacak, perakendeci tarafından ambalaj bütünlüğü bozulmadan tüketiciye sunulacak. Tüketici talep etmesi halinde tavuk parçalara ayrılabilecek. Ayrıca işletmelerde kıyma ve hazırlanmış kanatlı et karışımları üretimi yapılamayacak. Tüketici talepte bulunursa şayet işletme tarafından anında kıyma çekimi yapılabilecek.
Konu ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulunan Ticaret Borsası Başkan Vekili ve Kırmızı Et Yetiştiricileri Birliği Başkan Vekili Hilmi Gül, yeni çıkan bu yasanın, et ve et ürünleri işlerinden bilmeyen insanlar yaptığını ifade etti.
Gül, ‘Aslında bu yasayı çıkarttıkları zaman bizlerin veya da bizleri temsil eden sivil toplum örgüt liderlerini toplasalar bu meslekle ilgili fikirlerimizi bilgilerimizi alsalar daha etkili bir şekilde yürürlüğe girebilirdi. Şimdi bu yasa çıktı ama neye göre çıkartıldı. Düşünün mahalle kasaplarımız var, şehir merkezlerinde kasaplarımız var. Herkes muhakkak et köfte satacak yani. Sen köfte satamazsın. Nasıl satamazsın, müşteri gelecek ve müşterinin gözünün önünde yapacaksın. Diyelim ki bir müşteri geldi 3 kilo istedi bir müşteri geldi 4 kilo istedi. O an hemen nasıl hazırlayıp vereceğiz. Zaten köftelik et bir gün önceden çekilip bekletilerek dinlendirilmesi lazım ki köfte olsun. Yoksa Sivas köftesinin anlamı yoktur’ ifadelerini kullandı.
Eğer ceza kesmeler başlar ise kasap esnafları ile yapılacak tek şeyin olduğunu, onunda anahtarları toplayarak götürüp teslim ederek kasap kapatmanın olacağını ifade eden Gül, ‘Markalaşın, fabrikalaşın diyorlar. Ya şimdi biz nasıl fabrikalaşalım. Küçük esnaf dediğiniz zaten zor ayakta duruyor. Kendi yağıyla zor kavruluyor. Bu olay devletin çakıl taşıdır. Bu çakıl taşları ile oynanırsa, bina yıkılır. 4 tane büyük holding, 4 tane büyük şirketler böyle bir üretim yapan yerler imal edecek biz onların köftelerini satacağız. Böyle bir şey olmaz yani. Bunun için tüm kasap arkadaşlarım buna çok tepkili. Özellikle et konusunda tepkili. Çünkü sattığımız et yani. Kıymayı hiçbir kasap arkadaşımız zaten hazır satmıyor. Ama köfteyi mecbur satmamız lazım yani. İstanbul’dan bugün siparişimiz vardı. Geldi biraz önce uçakla aldı götürdüler. Ben bunu yaptım tezgâhıma koydum. O anda da, yetkili görevli arkadaşlar geldi. Vay tezgahında hazır köfte var diye bana ceza keserlerse nasıl yapacağım bu işi. O zaman kasap arkadaşlarımızda yapacağı tek bir şey var oda anahtarları toplayıp götürüp teslim etmek olacaktır. Başka çaresi yok. Çünkü kıyma zaten satmıyoruz. Bizden istedikleri köfte yapıp satmayın. Zaten bizler köfteyi kötü yapsak müşterimiz almıyor ki. Bana zamanında genç kız arkadaşlar geldi. Tarımdan geliyorum denetlemeye geldim dedi ellerinde evraklarla. Siz dedim burayı denetleyemezsiniz dedim. Niye diyerek şaşırdılar. Ben görevliyim ve denetleyeceğim dedi. Bende hayır burayı denetleyemezsin. Git aşağıda çalışan çocuklar var orayı denetle dedim. Üzerleri, elleri temiz mi, giyim kuşamları nasıl, kullandığı malzemeler temiz mi. Etin hijyenik durumuna bak, onları denetle dedim. Bu tezgahımı müşteri denetliyor. Nasıl denetliyor dersek, müşteri bakıyor tezgahımdaki ürünleri beğenmezse almadan gidiyor. Benim deneticim zaten müşteri. Müşteriler eskisi gibi değil ki artık seçici davranıyor. Sen bir gün yanlış bir şey ver daha gelip senden bir şey almaz. Bizi zaten kontrol eden müşteri portföyümüz var. Bizim yetkililerden isteğimiz tabi kanun çıkmıştır, çıkacakta. Uygulamaya gelince esnek davranılıp yani idare yolu ne ise idare etmeleri lazım. Yoksa zaten zor kıt olan bir geçim daha da zora sokacaktır’ şeklinde konuştu.
Gelen müşterilerin bu durum karşısındaki yorumlara da değinen Gül, şöyle devam etti:
‘Müşterilerimiz bu duruma çok tepkili. Geçen burada hazır köfte yoktu ve müşteri geldi. Köfteyi sordu ve hemen 5 dakikaya hazırlatırım dedim ve zamanım yok diyerek gitti. Böyle bir şey olmaz. Müşterimiz dediği, biz size güvenmesek zaten sizden köfteyi almaya gelmeyiz diyor.’
Vatandaşlardan özellikle bir isteği olduğunu dile getiren Gül, ‘Ucuz ete kanmasınlar. Özellikle şu camlara yazılanlar var ya kanmasınlar. Atalarımız bile söylemişler, ucuz etin yahnisi yenmez diye. Bunu boş laf olsun diye değil bir şeylere dayandırarak söylemişler yani. Hiçbir mal değerinden aşağıya kaliteli satılmaz. Değerinden aşağı satılıyorsa muhakkak bir hile vardır. Onun için vatandaş bildiği kasabından alsın. Ucuz et kesinlikle almasın. İlla da ucuz et almak istiyorsa kelle eti alsın. Hiç yoktan adı kelle eti ve içinde başka bir şey mi var diye şüpheye girmez’ dedi.
Tavuk ürünleri satışı yapan Ahmet Akyol ise ‘Tavuk parçalandığı zaman ucuz satılır. Ama tabakta verildiği zaman pahalı olur. Vatandaşın zararına olur. Bana göre bu uygulama et ve tavuk ürünlerinin satıldığı yerler sıkı bir kontrolden geçse, satılan ürünlerden numune alarak acaba bozuk mu diyerek testler yapsa bence daha iyi olur. Yine parçalamaya devam etsin vatandaş ama taze satsın. Bu uygulamanın tabi güzel olan yanları var ama dediğim gibi vatandaşa bir pahalıya patlayabilir’ dedi.
Ahmet Turan Kebapçı isimli bir vatandaş ise köftenin her an et ürünleri satılan yerlerde hazır halde olması gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti:
‘Bunun hazırlanması baya bir zaman alır. Bu zaman zarfını da çoğu kişi beklemek istemez. Ayrıca ben yıllardı belirli noktadan alışveriş yaparım ve yaptıkları köfteye sonuna kadar güvenirim. Güvenmesem gidip almam. Güvendiğim firmada 3 günlük köfte olsun yinede alırım. Bir problem olacağını düşünmüyorum. Tavuk konusunda bir yorumum olmaz ama kasaplarda mutlaka hazır köfte bulunmalı. Biliyorsun Sivas köftesinin belgesini aldık. Bu belgeyi gören herkes hazır köftesini alacak. Şehir dışından gelen vatandaş kasap önlerinden geçerken Sivas köftesi yazısını gördü ve almak için durdu. İçeriği girdiğinde hazır bulamazsa sizce bekler mi. Çok önemli konu, pas geçilmemesi lazım. Bu Sivas açısından çok hassas bir durum, iyi düşünülmesi lazım. Eğer Sivas köftesi satılamazsa bu belge ne işe yarayacak.’
Burak Durmaz isimli vatandaş ise uygulamanın doğru olmadığını, hazır köfte satışlarının yapılması gerektiğini ifade etti.
Editor : Haberpanelim