USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Müdürden gözdağı

Müdürden gözdağı

Müdürden gözdağı
02-05-2013 09:39
Google News


ERSAN ARSLAN
Eğitimci-Yazar ve Kişisel Gelişim Uzmanı Alişan Kapaklıkaya Sivas'ta eğitim yöneticileri ve öğretmelere yönelik konferans verdi. Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen konferans oldukça neşeli geçti. Konferansta hayata dair ve kendi yaşantısından bazı örnekler veren, bunu da esprili bir dille anlatan Kapaklıkaya, anlattıkları ile dinleyenleri kahkahalara boğdu. Kapaklıkaya doğru anlama- doğru anlatma, öğrenme ve öğretme konularında da önemli paylaşımlarda bulundu.
'DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ LAZIM'
Konferansın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, tatil olmasına karşın konferansa gelen öğretmenlere teşekkür etti.
Bu tür toplantıların, konferansların çok önemli olduğunu belirten Akpınar, Türkiye'nin ve Sivas'ın eğitimde hak ettiği noktaya gelmesi için, tüm öğretmenlerin daha çok çaba sarf etmesi gerektiğini söyledi.
Akpınar; 'Büyük Halife Hz. Ömer'in, kendisine ölümü hatırlatmak için bir adam tuttuğu söylenir. Tuttuğu adama demiş ki, 'bana her gün ölümü hatırlat, unutabilirim' demiş.
Alişan Kapaklıkaya arkadaşımız bir öğretmen, içimizden biri. Bizlere öğretmenliği öğretmeyecek, siz öğretmenliği biliyorsunuz zaten. Sadece mesleğimizi, yapacağımız işleri birbirimize hatırlatmamız lazım.
Sivas'ımızın eğitimdeki seviyesini konuşurken, Türkiye'nin OSD ülkeleri arasındaki durumunu konuşurken hepimiz hayıflanıyoruz. Diyoruz ki, niye ülkemiz OSD ülkeleri arasında yapılan sınavlarda sondan 3'te, niye Sivas'ımız hala 40'larda… Peki, bunu aşmamız için elimizde sihirli değnek var mı? Benim yok… Eğer benden öyle bir şey bekliyorsanız inanın yok… Ben diğer İl Milli Eğitim Müdürlerinden farklı bir şey keşfetmiş, biliyor değilim. Diğer insanlar, diğer iller ne yapıyorsa biz de onu yapabileceğiz. Ama bizim ülke olarak da, il olarak da diğerlerine yetişebilmemiz, hatta onların da önüne geçebilmemiz için biraz daha fazla çalışmamız lazım. Burada bunun örneğini gösteriyoruz. Daha çok çalışmamız gerekiyor, başka çaremiz yok. Eğer bu ülkeyi sevdiğimizi iddia ediyorsak ki, hiç kuşkumuz yok. Eğer bu ülkenin milletini çok sevdiğimizi iddia ediyorsak ondan da kuşkum yok. O zaman biraz daha çok çalışmamız lazım. Hepinizin bildiği şeyi tekrar ettiğimizde kınamayın. Eğer bir ülkeyi çok sevdiğinizi iddia ediyorsanız, o çok çalışmakla olur. Yani sözle, edebiyat yapmakla olmaz. Bu anlamda buradayız. İnşallah daha böyle güzel bahar havaları çok olacak. Yine güneşli günler olacak, Paşa Bahçe'ye pikniğe gideceksiniz. Ama biz Alişan Kapaklıkaya'yı her gün bulamayız. 3 gün bizimle olacak. Bu hafta yoğun bir hafta yaşıyoruz.
Geçtiğimiz yıl 25 Ocak'ta ilimizde göreve başladım. Geldiğimden beri hep şunu söylüyorum sizlere, Sivas'ımız için ben yorulmaya, ben daha çok çalışmaya hazırım. Benim mesai arkadaşlarım da hazır. Onlara da geldiğimizden bunu söyledim. Mesai kavramı gütmeden günün 18-20 saati benimle koşmaya var mısınız? 'Varız' dediler. Eğer yoksanız birlikte yürüme şansımız yok. Çünkü bu ülkeye, bu ile borcumuz var.'
'HERKES KENDİ İÇİN BİRŞEYLER YAPACAK'
Bazı öğretmenlerin kendisine, öğretmenlerin sanki değerinin düştüğü, bunu yükseltmek için neler yapılabileceği yönünde serzenişte bulunduğunu belirten İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, az olmasına karşın bazı olumsuz örnekler olduğunu, bunların ortadan kalkması gerektiğini söyledi.
Akpınar, şu ifadeleri kullandı:
'Okulları ziyaret ettiğimizde bazı öğretmen arkadaşlarım şunu söylüyorlar, 'müdür bey bu öğretmenlerimizin onurunu, saygınlığını nasıl yükseltiriz, sanki değerimiz mi küçülüyor, bakanlığımız, milli eğitim müdürlüğümüz bu konuda bir şey yapamaz mı?'  Yapamaz… Herkes kendi için bir şey yapacak. Herkes kendi mesleğinden sorumlu. Bu dediğim örnekler az ama çoğunluk böyle değil. Benim meslektaşım; kırsaldaki bir okula 15 kilometrelik yere 'ben gidemem' deyip ufak bir sıkıntı olduğunda rapor alıyorsa, '1 Mayıs tatil günü benim seminerde ne işim var' diyorsa, benim öğretmen arkadaşım, 'ücret yoksa nöbette yok' gibi mesleğimize yakışmayan cümleler kullanıyorsa, arkadaşlar bizim toplumda daha iyi bir noktada olma şansımız yok…
 Çünkü neden? Azda olsa bu tür olumsuz davranışlar, medyada, kamuoyunda yer bulabiliyor. Ama benim arkadaşlarımın çoğunluğu, mesai dışında etüt yapıyor, ücretsiz kurslar veriyor. Onları hayata hazırlamak için çırpınan arkadaşlarımız çok…  Tabii ki, bunlar çok duyulamayabiliyor. Bizim olumsuz örnekleri de azaltmamız lazım, olmaması lazım. Sokakta yürürken, öğretmeni gören veli önünün 3 düğmesini ilikler o zaman. Der ki, 'benim çocuğum için bu öğretmenim sadece maaşı karşılığı para için değil, bu ülkenin geleceği için canını, bütün zamanını verir' der ve daha da saygı duyar.'
 'BEŞİKTEN MEZARA KADAR ÖĞRENEN NESİLLERE İHTİYACIMIZ VAR'
Akpınar'ın konuşmasının ardından Eğitimci-Yazar ve Kişisel Gelişim Uzmanı Alişan Kapaklıkaya'nın konferansı başladı. Kapaklıkaya, daha önce gitti şehirlerdeki konferanslarından, çocukluğundaki yoksul yaşam hikâyesine, bozulan ve tekrar düzelen evlilik yaşantısına kadar birçok konuda paylaşımda bulundu. Öğlenden önce ve öğlenden sonra olmak üzere bölüm bölüm gerçekleştirilen konferansın öğlenden önceki kısmında kahkaha tufanı yaşandı. Yaşanmış olayları fıkra tadında anlatan ve mizahi bir dille, hayata dair örnekler veren Kapaklıkaya, Türkiye ve dünyada yaşanan bazı ciddi olaylardan da yola çıkarak önemli mesajlar verdi.
Bilginin, öğrenmenin ve öğretmenin önemine değinen Kapaklıkaya, 'Bizim, sınava kadar değil, beşikten mezara kadar öğrenen gençlere ihtiyacımız var' dedi.
Kapaklıkaya, Ortadoğu'da yaşanan olayları örnek göstererek, şu ifadeleri kullandı:
'Süper güçler ne yapıyor biliyor musunuz? 'Ben senin halin ne olacak biliyorum' diyorlar. Alıyorlar cetvelle sınırları çiziyorlar, beyin kodlarını biliyorlar. Oturuş biçimini biliyorlar. İnsanların oturuş biçimi dersi dinlemelerini çökertir de yükseltir de… Bunu farklı ülkelerde öğrendiğim zaman içim, vicdanım çok sızladı benim. Çünkü 'senin halin ne olacak biliyoruz' diyorlar. Müslüman ülkelerin sınırlarını cetvelle çiziyorlar, başlarına birer tane bekçi koyuyorlar ve bütün doğalgazlarını, petrollerin, yer altı yerüstü kaynaklarını alıyorlar. Afganistan'da trilyonlarca dolarlık maden var, Afganistan Türkiye'ye 'gelin bunu çıkarın' diyor, biz terörle uğraşmaktan gidemiyoruz. Bakın Saddam'ı yıllarca kullandılar, öldürmediler, öldürttüler kendi vatandaşına. Dünyanın bütün zenginliklerinin üzerinde oturup, en rezil, onursuz yaşayanları İslam ülkeleri. Gidip kendi gözlerimle gördüm, içim acıdı.
Kaddafi'yi aldılar, 40 yıl kullandılar… Kaddafi sağken götürdüler 40 tane güzel kız ikram ettiler o yaşlı adama, ama baktılar ki işi bitti köpek gibi öldürdüler onu da.  Kaddafi'nin 400 milyar doları Amerikan bankalarında kaldı. Bunlar Müslüman olduğunu iddia eden insanlar. Mübareği öyle yaptılar, Esad'ı öyle yapacaklar, sıra Türkiye'ye geliyor. Bizim Atatürk'ün dediği gibi, 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' insanlar yetiştirmeye ihtiyacımız var. Bizim, sınava kadar değil, beşikten mezara kadar öğrenen gençlere, dünyaya ve insanlığa sevgi ve barış getirecek insanlar yetiştirmeye ihtiyacımız var.'
MEDYAYA YÜKLENDİ…
Öğretmenlerin fedakârlığından bahseden, bu sırada annesiz bir kuzunun görüntülerini izleten Kapaklıkaya, öğretmenlerin okulda öğrencisi ile ilgilenirken kendi çocuklarının evde annesiz kuzu gibi psikolojik öksüz olarak kaldığını söyledi.
Bazılarının gözünde öğretmenin bir değerinin olmadığını belirten Kapaklıkaya,  Hülya Avşar'ın bacağındaki tüy kadar öğretmenlerin sorunlarını gündeme getirmediğini savundu.
Kapaklıkaya, şu ifadeleri kullandı:
'Bu ülkede bu arkadaşlarımızın Hülya Avşar'ın bacağındaki tüy kadar haysiyetimiz yok bazılarının gözünde. Gidip Hülya Avşar'ın bacağını reklam ettiğiniz kadar ne zaman öğretmenin sorunlarını gündeme getiriyorsunuz. Bu kardeşlerimin çocukları, psikolojik öksüz ve yetimler gibi. Öğretmen arkadaşlarım okula giderken, kendi çocukları meleyen kuzular gibi balkonda bekler. Belki bir tatil günü oturup kahve içecekler, çıkıp seminere gelmişler. Huzurunuzda hürmetle eğilerek teşekkür etmek istiyorum. Bu kardeşlerim, bu ülkenin çocukları için yüreğini koyar ortaya.'
Kapaklıkaya'nın 3 gün boyunca kentte lise öğrencileri ve sevgi evlerinde kalan çocuklarla bir araya geleceği belirtildi.
 


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!