1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Önder Doğan, ‘1 Mayıs, devletin ve patronların işçi ve emekçilere kader olarak dayattıkları bu baskı ve sömürüye karşı mücadele günüdür. 1 Mayıs, işçi-emekçilerin kendilerine örgütsüzlüğü, güvencesizliği, köleliği dayatanlara karşı birlik, mücadele ve dayanışma günüdür’ dedi.
HAYRULLAH AĞKAŞ
Sivas’ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü yağmur altında halaylarla kutlandı.
Mevlana Mahallesi’nde Ethem Bey Parkı önünde toplanan Sivil Toplum Örgütleri, Mevlana miting alanına doğru yürüyüşe geçti. Sivas Emniyet Müdürlüğü'nün yoğun güvenlik önlemi aldığı programda miting alanına giren herkesin üst araması yapıldı.
Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilci ve üyeleri ile bazı siyasi parti üyeleri Mevlana miting meydanında toplandı. Ayrıca Sivil toplum örgütleri ellerinde flama, bayrak ve afişler ile çeşitli sloganlar attı.
Programın açılış konuşmasını 1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Önder Doğan yaptı. İnsanca yaşamak için alanlarda olduklarını söyleyen Doğan, ‘Dünyada ve Türkiye'de milyonlarca işçi, emekçi ve ezilen haklar 1 Mayıs'ı çalışma ve yaşam şartlarının giderek ağırlaştığı, işsizliğin, güvencesizliğin arttığı koşullarda giriyor’ dedi.
1 Mayıs’ın, devletin ve patronların işçi ve emekçilere kader olarak dayattıkları bu baskı ve sömürüye karşı mücadele günü olduğunu belirten Önder, ‘1 Mayıs, işçi-emekçilerin kendilerine örgütsüzlüğü, güvencesizliği, köleliği dayatanlara karşı birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. 1 Mayıs; hayatı yaratan-üretenlerin sömürüşüz, insanca yaşayacağı bir dünya kurma çağrısıdır. İnsanca, özgürce, kardeşçe yaşam umudunu büyütmek için yine alanlardayız’ dedi.
1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Doğan konuşmasında şunları kaydetti:
‘Dünyada ve Türkiye’de milyonlarca işçi-emekçi ve ezilen halklar 2015 1 Mayıs’ına çalışma ve yaşam şartlarının giderek ağırlaştığı, işsizliğin, güvencesizliğin arttığı koşullarda giriyor. Sermayenin hanesine daha fazla sömürü ve kar yazan emperyalist-kapitalist sistem, emekçi sınıflar ve ezilen halklar için daha çok yoksulluğa, işsizliğe, açlığa, savaşa ve ölüme neden oluyor.
AK Parti iktidarı döneminde 15 bini aşkın işçi kardeşimizi iş cinayetlerinde kaybettik. Soma, Torunlar, Ermenek, Isparta’da toplu işçi katliamlarını yaşadık. Geçen yıl, en az 1886 canımızdan olduk. Çalışma ve yaşama koşullarımız giderek kötüleşiyor. Esnek, güvencesiz yaşama mahkûm oluyoruz. Taşeronlaşma bir ur gibi her yanımızı sarıyor.
Kendileri gibi düşünmeyen herkesi baskı altına almaya çalışan, basını sansürleyen, halkın haber alma hakkını engelleyen, eylem yasaklan koyan, ‘iç güvenlik’ diyerek halka karşı savaş yasaları çıkartanların; yağma, talan ve sömürü düzenlerini diktatörlükle sürdürmeye çalışanların karşısına ‘Demokrasi’ talebimizle dikiliyoruz.’
1 Mayıs’ın güçlü bir şekilde kutlanılması gerektiğini kaydeden Önder şöyle devam etti:
‘Bugüne kadar attığı her adımda, sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, en demokratik talepleri bile baskı ve şiddet uygulayarak bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat, sahte özgürlükçü yüzü toplumun geniş kesimleri tarafından görülmeye başlandığı bir dönemde 1 Mayıs’ın güçlü bir şekilde kutlanması önemlidir.
Bugün işçi ve emekçilerin yaşadığı sorunlar ile yıllardır ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen halkların sorunları, demokrasi, barış ve özgürlük talepleri iç içe geçmiştir. Bu nedenle bu yıl 1 Mayıs, Türkiye’nin temel sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi talebinin öne çıktığı bir mücadele günü olarak görülmelidir.’
Diğer Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerinin konuşmaların ardından 1 Mayıs sağanak yağış altında çekilen halaylarla coşkuyla kutlandı.
