Zekat ve fitre hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Vaiz Bekdemir ‘En çok sorulan sorular arasında kızıma fitre verebilir miyim?, oğluma zekat verebilir miyim? tarzında sorular geliyor. Baba, anne, dede, nine bunlar bizim bakmakla yükümlü olduğumuz kimseler. Bu kişilere normal yardım yapmamız gerekiyor. Kızımız ister dul olsun, oğlumuz ister işsiz olsun, bakmakla yükümlü olduğumuz kişilere zekât fitre verilmez’ dedi.
SERCAN ÇETİNEL / ÖZEL HABER
Halk arasında ‘Alo Fetva’ olarak bilinen Dini Sorular Bilgi Hattı'nda her yıl olduğu gibi Ramazan ayı yoğunluğu devam ediyor. Sivas İl Müftülüğü bünyesinde kadın ve erkek vaizler olmak üzere 2 farklı birim halinde hizmet veren 190 Alo Fetva görevlilerinden Vaiz Sezai Bekdemir, Alo Fetva hattı ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Bekdemir, Alo Fetva hattı olarak Ramazan ayı dışında günde ortalama 25 soru yanıtladıklarını, Ramazan ayında neredeyse 8 kat artış göstererek yaklaşık 200 kişinin dini sorularını yanıtladıklarını ifade etti.
Bekdemir, Ramazan aylarında fetva hattı olarak 2-3 hattın yetişemediği ve bir de Kurban Bayramına yakın 15 günlük bir sürede fetva hattında telefonlar kilitlendiğini ifade etti. Bekdemir, fetva hattına en çok yöneltilen soruları ise şöyle kaydetti:
‘Genellikle hastalıklar türünde sorular geliyor ramazan ayında. Kur-an-ı Kerim’de hasta ve yolcuysanız orucu kaza eder ya da tutamayacak derecede hastaysanız fidye verebilirsiniz ayeti kerimesinde, hastanın hangi hastalıkları içine giriyor bunu tam anlatmamıza rağmen yinede din kardeşlerimiz bu hususta tereddüt ediyor. Baş ağrısı, diş ağrısı, karın ağrısı yani her türlü rahatsızlığında oruçla ilgili bir sıkıntı yaşıyorsa gelen telefonların çoğunluğu bu hastalıktan dolayı orucu yiyebilir miyim ya da bu hastalıktan dolayı orucum bozuldu kazamı gerekir kefalet mi gerekir diye yoğun sorular geliyor.
Yine en çok sorulan sorular arasında kızıma fitre verebilir miyim, oğluma zekât verebilir miyim tarzında sorular geliyor. Usul ve Füru dediğimiz ve her ortamda anlattığımız cami olsun, televizyonlar olsun her yerde dile getirerek şuan ki neslin duymaması imkânsız. Hani yılda bir zekat ve fitre verildiği için acaba ondan mı unutuluyor bilmiyorum ama kızım dul, oğlum işsiz, torunlarım yetim onları zekat ya da fitremi verebilir miyim tarzında zorular geliyor. Baba, anne, dede, nine bunlar bizim bakmakla yükümlü olduğumuz kimseler. Bunlara zekât fitre değil bunlara normal yardım yapmamız gerekiyor. Kızımız ister dul olsun, oğlumuz ister işsiz olsun, torunlarımız ister yetim olsun bunlar bakmak zorunda olduğumuz kimselerdir. Bunlar zekât ve fitre düşmez. Ama diyor onlar darda ben zekât vereceğim diyor. Ben o anneye, babaya, dedeye, nineye şunu sorarım. Senin kızın senin oğlun darda ve sen zekât verecek kadar mal biriktirmişsin! Bunu nefsimize sormamız lazım. Bizleri şaşırtan tarafı onlar darda sen nasıl birikim yaptın. Bakmakla yükümlü olduğumuz kişilere zekât fitre verilmez.’
Günlerin uzun olmasından dolayı orucu şimdi tutmak istemeyen ve kışın tutulması için soruların geldiğini ifade eden Bekdemir şunları kaydetti:
‘Genellikle yaşlı hastaları için yakınları arıyor, yaşlı ve hasta diyor. Şimdi tutmasa kısa günlerde kışın tutsa diye bir sorular geliyor. Şöyle söyleyeyim yaşlılarımız ecdadımızdan gördükleri üzere oruçlarda çok daha titizler. Onlardan böyle bir talep gelmez. Çocuklarından gençlerinden gelir bu tarz şeyler. Sen yaşlısın sen hastasın tarzında yardımcı olma niyetiyle tavsiyeler oluyor. Ancak buradan ben uyarmak istiyorum, böyle bir pazarlık olmaz. Uzun günlerde orucu tutma kısa günlerde tutarsın gibi bir cümle doğru bir cümle değil. Onun doğrusu şudur, şuan hastaysan tutamıyorsan günün uzunluğu ve kısalığı ile alakalı bir durum değil. Hasta ve yolcular tutmazsa daha sonra uygun bir vakit bulduğunda ilk fırsatta tutmaları gerekir. Yani kısalığına uzunluğuna göre değil, ramazanda şuanda 10 gün hasta oruç tutamadı diyelim. Ramazandan sonra iyileştiği anda tutması gerekir. Bekleteyim kısa günlerde tutayım diye bir şey yok. ‘
Fetva hattının ilk kurulduğu zamanlarda asılsız telefonun çok olduğunu, çok farklı dini konular dışında sorular geldiğini ifade eden Bekdemir, insanların artık bilinçli şekilde kullandıklarını ve son zamanlarda boş çağrıların olmadığını ifade etti.
Ramazan ayında iftar vaktini bekleyerek orucunu açmak için sadece ezanını takip edilmemesi gerektiğini ifade eden vaiz Bekdemir, ‘Bizleri arayıp soruyorlar, bizim köyde hoca ezanı erken okudu iftarı 5 dakika erken açtık. Siz hocalar buna orucunuz bozuluyor diyorsunuz. Bizim suçumuz ne, hoca erken okudu diyorlar. Bu tarz konuda fikri olmayan kardeşlerim için şunları söylemem de fayda var. Ezan değildir asıl olan. Farkında olmak lazım. Sadece hoca ezan okur vakti haber verir. Ezan okunmadı diyelim köyde hoca yok. İmsakiye de ki o vakit ya da takvimdeki o vakit oruca başla diye imsak, akşam ezanı iftar edilir diye yazıyor. İbadetlerimizde taharri denen bir durum var. Taharri zekâtımız veya namazımız her türlü ibadetlerde nasıl yapmamız gerekiyor, nelere dikkat etmemiz gerekiyor tarzında üzerimize düşen araştırmayı yapmak demektir. Yani zekâtı veriyoruz rastgele vebali ona ait diye bir dini yaklaşım olamaz. Eğer yeterli bir araştırmayı yapmayıp fakir olup olmadığını, ihtiyaç sahibi olup olmadığını yeterli derecede araştırmadıysan taharri vacibi terk ettiği için ibadetinde kusur var. Bir orucu tutarken imsak 3-5 dakika geçmiş bu kadar dikkatli değilsin, orucu zayi ederim diye kendine önem vermiyorsun hocayı bekliyor. Hoca veya cihaz kul işidir bunlar. Kendin takip edeceksin. İmsak vakti girdiği an yeme içmeyi keseceksin. İftar vakti geldiğinde hoca ezan okuduğunda orucu açınız diye bir fetva yoktur. Hocalarımız zaman zaman yanılmalar yaşayabiliyor ama Müslümanların kendisine düşüyor asıl görev. Çünkü oruç kendi orucudur’ dedi.
Son olarak gelen bazı soruları anlık yanıtlayamadıkları ve araştırıp tekrar dönüş yaptıklarını ifade eden vaiz Bekdemir sözlerini şöyle noktaladı:
‘Biz bildiklerimizi hemen cevaplarız. Ama ilginç bir soru gelir, o sorununun cevabını bilmiyorsak cevap verecek halimiz yok. Biz insanları aydınlatmak ve doğru bilgi vermek üzere burada bulunuyoruz. Yani kafamızdan cevaplayalım gitsin tarzında bir şey olamaz. Doğru bilgiyi öğrendiğimiz zaman ulaşmaya çalışıyoruz. Ya bizi tekrar ara diyoruz ya da zaman zaman telefon numaralarını biz alıyoruz geri dönüşü biz yapıyoruz.’
Editor : Haberpanelim