USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

?Başarılı Bir Eğitim-Öğretim Yılı Olsun?

?Başarılı Bir Eğitim-Öğretim Yılı Olsun?

?Başarılı Bir Eğitim-Öğretim Yılı Olsun?
29-09-2015 13:42
Google News


Bu yıl 17 milyonu aşkın öğrencin ve 896 bin öğretmenin sınıflarla buluştuğunu belirten Karakoç, ‘yeni eğitim-öğretim yılı inşallah kazasız, belasız, yavrularımızın başarılarıyla dolu bir eğitim-öğretim yılı olur’ dedi. Karakoç, toplantıda ayrıca karma eğitim, öğretmen açıkları, güncel müfredat ve okulların bütçe sorunları ile ilgili konulara değindi

SERCAN ÇETİNEL

2015-2016 yılı eğitim-öğretim hayatının başlaması sebebi ile Eğitim Bir-Sen Sivas 1 Nolu Şube Başkanı İlhan Karakoç dün basın açıklaması yaptı. Yeni eğitim yılında öğrencilere başarı temennilerinde bulunan Karakoç, ‘eğitim-öğretim yılının bütün ülkemize, eğitim çalışanlarımıza öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize hayırlı olmasını dilerim’ dedi.

Yeni eğitim-öğretim yılında, yaklaşık 17 milyonu aşkın öğrencinin ve 896 bin öğretmenin sınıflarla buluşmasıyla başladığını ifade eden Karakoç, ‘toplu sözleşme kazanımlarının pozitif etkisiyle başlayan bu yılın Milli Eğitim Bakanlığımda geleceğe ilişkin sorumlulukların konuşulduğu; şura kararlarının uygulandığı, müfredatın öze dönüşe imkân ve fırsat verdiği bir eğitim- öğretim yılı olmasını diliyoruz’ dedi.

Karakoç sözlerine şöyle devam etti:

‘Eğitim-öğretim, varlığın her anı, her alanıyla doğrudan ilişkili olması niteliğiyle, sürekli yenilenen, yenileyen, dinamik ve sürekli bir faaliyettir. Eğitim bilgilenmektir, beceri edinmektir. Ama formel olarak da disiplinli bir program içinde teorik ve pratik kavrayışların toplamını edinme çabasıdır.

Tüm eğitim-öğretim faaliyetlerinin kültür köklerine bağlı kalarak planlanması, bilgi çağının icaplarını ihmal etmeden geleceğe yönelme çabası bizi toplum olarak daha donanımlı, yetenekli ve güçlü kılacaktır. Bu da ancak zamanın değişen dinamiklerini, ilgi ve bilgi çeşitlerini, alanlarını, tarz ve yöntemlerini dikkatle izlemekle mümkündür. Var kalabilmek için bile hayatın ve insanın sürekli yenilenmesi mecburiyeti, statik değil dinamik, değişime ve değişkenlere hazırlıklı, esnek, canlı bir eğitim modelini kaçınılmaz kılmaktadır. Eğitimin asıl amacı, değişimi ve değişimle birlikte gelişen olgu ve kavramları zamanında anlamlandırmak, buna uygun davranışları sergileyebilmektir.

Okulu, öğretmen kadroları, öğrencisi, müfredatıyla bütün unsurlarının nitelikli olduğu bir eğitim sistemiyle ancak başarıya ulaşılır. Eğitim-Bir-Sen. kurulduğundan bugüne kadar bu hassasiyetleri gözeten arayışlar içinde olmuştur. Eğitimin tüm sorun ve sıkıntılarım bire bir yaşayan bir camia olarak meseleleri tartıştık, çözüm yolları ürettik, çözüm arayışlarına katkı verdik. Başta eğitimin toplumu değiştirme ve dönüştürmede güçlü, köklü etkisi olmak üzere, meselenin hayati öneminin bilincinde olarak, önerilerimizi, yönetim kademeleri ve kamuoyuyla paylaştık, paylaşmaya da devam edeceğiz.

2015 yılı Ağustos ayı, 3. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine sahne olmuş; toplu sözleşmenin ilk gününde eğitim çalışanları iki müjde almıştır. Eşi özel sektörde çalışanlar için konulan 3 yıl sigortalılık şartı; teklifimiz ve ısrarımız üzerine Milli eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın da çerçeve yönetmelik değişmeden inisiyatif kullanmasıyla ilk gün masada çözülmüştür. Birçok eğitim çalışanını huzursuz veya mağdur eden bu konunun çözüme kavuşmasında eğitimcilerden yana tavır koyan, yönetmeliğin düzenlenmesini beklemeden atama kılavuzunda konuyu çözüme taşıyan Sayın Bakan Nabi Avcı’ya bu konuda gösterdiği hassasiyet için eğitim çalışanları adına teşekkür ediyoruz. Bu yıl atanan yeni öğretmenlerimizi de kapsayarak yaklaşık 400 bin kamu çalışanına bir derece verilmesi de bililerinin provokasyon arayışlarının içinde olduğu ilk gün, Eğitim-Bir-Sen’in masada provokasyona müsaade etmeyen stratejik mücadelesi ve kararlı duruşu neticesinde provokasyoncuların değil çalışanların kazandığı gün olmuştur. Toplu sözleşme süreci baştan sona, hayır denilerek hep birlikte ayağa kalkılması gereken yerde ‘hayır', kazanım elde edilen yerde 'evet’ denilerek, makul teklif, kararlı mücadele yöntemiyle herkesin kazandığı bir sürece dönüştürülmüştür. Neticesinde nöbet görevi için ücret ödenmesi, sınav görevlerinde ücret adaletsizliklerinin giderilmesi, hafta sonu kurslarında görevli memur ve hizmetlilere fazla mesai ücreti ödenmesi. YURTKUR ve üniversite yurtlarında çalışanlara fazla çalışma ücretinin yüzde 100 artırımlı ödenmesi, KYK sözleşmeli personeline de artırımlı fazla çalışma ücreti ödenmesi. Cuma namazı saatinde öğle tatili konusunda düzenleme yapılması karan gibi eğitim çalışanları açısından önemli kazanımlar elde edilerek kronikleşen bazı sorunlar çözüme kavuşturulmuştur. Bu sorunların tartışıldığı komisyon toplantılarında Kamu İşveren Heyeti Karşısında çözüm odaklı yaklaşımları dolayısıyla. Milli eğitim Bakanlığı bürokratlarına, KYK ve YÖK temsilcilerine eğitim çalışanları adına teşekkür ederiz.

Toplu sözleşme kazanımlarıyla birçok problemin kökten çözüldüğü yapıcı iklimin devamında eğitimin kalitesini artırmak, eğitim çalışanlarının daha verimli çalışmalarını sağlamak adına paydaşlarla müzakere edilerek yeni adımlar atılmalıdır. Daha önce Kurum İdari Kurul’unda (KİK) imza altına alman kararlar bir an önce uygulamaya konulmalıdır.

Öğretmenlerin kariyer basamaklarına ilişkin yaşadıkları belirsizliğin ortadan kaldırılması, ek ders esaslarındaki adaletsizliklerin son bulacağı bir düzenlemenin yapılması, öğretmen açığının derhal kapatılması, eğitim çalışanlarının atama ve ye: değiştirme süreçlerinde yaşadıkları problemlerin giderilmesi, yönetici görevlendirme süreçlerinde mahkeme kararlarının doğurduğu sorunların nihayete erdirilmesi, yükseköğrenim öğrencilerinin barınma ihtiyaçlarının karşılanması açısından 2015-2016 eğitim öğretim yılı içerisinde gerekli adımların atılması için Milli Eğitim Bakanlığı’na bazı önemli başlıklar altında çağrıda bulunuyoruz.’

‘KARMA EĞİTİM MECBURİYETİNİN KALDIRILMALI’

Karakoç, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalısı gerektiğini belirterek, ‘1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu'nda yer alan, 'Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır’ dedi.

‘ÖĞRETMEN AÇIĞI TAMAMEN KAPATILMALIDIR’

İmkânlar zorlanarak öğretmen açığının tamamen kapatılması gerektiğini vurgulayan Karakoç, ‘37 bin öğretmen ataması henüz gerçekleştirilmiş olmasına rağmen öğretmen ihtiyacı dikkate alındığında bunun yeterli olmayacağı açıktır. Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır’ ifadelerini kullandı.

‘MÜFREDAT TEMELDEN DEĞİŞTİRİLMELİDİR’

Karakoç, ‘4+4+4 eğitim sistemiyle istenen sonuçların elde edilebilmesi, insanımızın sahip olduğu ahlaki ve toplumsal değerlerin, müfredatın yeniden belirlenmesi noktasında öncelikle göz önüne alınması elzemdir. İnsan davranışlarını belirleme ve insan karakterini şekillendirme noktasında oynadığı çok önemli rol nedeniyle toplumun sahip olduğu değerlerin yeni nesle aktarılması, belirli bir düzen, iç tutarlılık ve bir sistem dâhilinde verilmesi gerekmektedir.

Öğrencilerimizin, öz güvene sahip, dürüst ve güvenilir, sorgulayıcı ve eleştirel düşünce yetenekleri gelişmiş, inisiyatif alabilen, rekabetçi, girişken ve iş birliğine açık, içinde yaşadığı toplumun sorunlarına duyarlı, toplumsal değerlerinin farkına varan ve buna sahip çıkan, doğal varlıklara ve çevreye karşı duyarlı, toplumsal ve kültürel çeşitliliğe saygılı, en az iki dil yeterliliğine sahip insanlar olarak

 ‘OKULLARIN BÜTÇE SORUNU’

Okullara bütçe verilmemesi nedeniyle yaşanan problemlere köklü çözüm getirilmesi gerektiğini belirten Karakoç, ‘Okul yöneticilerinin eğitim liderliği yapmalarının önündeki en büyük engel olan okulların bütçe sorunu; öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine okul yönetimleri görmektedir. Merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmeli, okullarda tahsildarlık dönemi sona erdirilerek okullara bütçe verilmelidir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarının emeğinin hamisi, insanımızın manevi değerlerinin hizmetçisi, dünya mazlumlarının yardımcısı hüviyetimizle: çözüm odaklı yaklaşımımız, mücadeleci, kültürel-akademik sendikacılığımızla yeni eğitim-öğretim yılında da eğitim adına, ülkemiz adına yeni şeyler söylemeye devam edeceğiz. Yeni eğitim-öğretim yılı eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize ve milletimize hayırlı olsun’ dedi.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!