USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Milli Tren Vagonları Sivas´ta Üretilecek

Milli Tren Vagonları Sivas´ta Üretilecek

Milli Tren Vagonları Sivas´ta Üretilecek
20-11-2015 09:30
Google News


Bu proje kapsamında 5 bin kişinin istihdam edileceğini belirten Soluk, aynı bölgede 600 dönümlük arazide kurulacak Lojistik Köy Projesi ile ise Sivas’ta üretilen ürünler ile Tunceli, Erzincan, Tokat, Yozgat ve Malatya yüklerinin toplanıp naklinin yapılacağını söyledi. Soluk, çalışmaları hızla devam eden 2. OSB tamamlandığında ise 15 bin kişilik bir istihdam alanı oluşacağını belirtti.

ERSAN ARSLAN

AK Parti Sivas Milletvekili Habip Soluk, TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen 26. dönem yemin törenin ardından Sivas’a gelerek basın yayın kuruluşlarının temsilcileri ile buluştu. Çimen Gurme’de düzenlenen sabah kahvaltısına AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin de katıldı. Basın yayın kuruluşlarının temsilcileri ile birlikte kahvaltı yapan Soluk, daha sonra Sivas için hedeflenen bazı proje ve çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

MİLLİ TREN VAGONLARI

SİVAS’TA ÜRETİLECEK

Konuşmasında Sivas’ta hayata geçirilecek bazı önemli projelere değinen AK Parti Sivas Milletvekili Habib Soluk, AK Parti’nin gerek Sivas, gerekse ülke genelinde hayata geçireceği tüm plan ve projelerinin hazır olduğunun altını çizdi.

Sivas için büyük önem taşıyan ulaşım ve sanayi projeleri hakkında bilgi veren Soluk, Milli Tren Projesi kapsamında TÜDEMSAŞ’ın, Sivas’ta vagon üretimi yapacağını bu kapsamda il içi ve il dışından 5 bin kişilik bir istihdam sağlanacağını söyledi.

Soluk, şu ifadeleri kullandı:

‘Biz seçildikten sonra karanlıkta el yordamıyla hedef arayan bir partinin milletvekili değiliz. 2003 yılında bizim bütün bakanlıklarımız konusunda uzman olan üniversitelerle diyalog içerisinde 3-4 sene çalıştılar. Onlardan bir tanesi benim de görev yaptığım Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’dır. 32 tane üniversiteden 43 profesörle 4-5 yıl çalıştık. Türkiye’nin ulaşım, entegrasyon ve iletişimle ilgili çalışmayı bitirdikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımızla, yani o zaman ki Başbakanımızın da ifade ettiği 2023, 2035, 2050 hedeflerini 2009 yılında İstanbul’da 17 bin kişi ile yapmış olduğumuz şurada belirledik. Bizim bakanlığımızın da 500 adet projesi çıktı, her sektöre yüz proje… Bu her sektörün 100 projesi içinden 20 tane öncelikli projeyi 17 bin kişi ile seçtik. Ve bu yüz projeyi raflarımıza koyduk. Bu yüz projenin planlaması, hedefleri, zamanı bellidir. Bizim 2050 yılına kadar plan ve programımız mevcuttur. Dolayısıyla bunların içinde her ilimiz Türkiye’nin bir kesiti, tamamı Türkiye’nin coğrafyasıdır. Sivas’ta bunlardan bir tanesi… Sivas liman şehri olmalı dedik ve o liman şehrine doğru her türlü adımlarımız atılmıştır. Sivas 3 denize de demiryollarıyla ulaşacak bir liman şehri olacaktır. İnşallah Mart veya Nisan ayında Bostankaya Budaklı’da 3 bin dönüm arazinin 600 dönümü üzerinde bir lojistik merkez projemiz var. Bu lojistik merkez projemiz 2007 yılında yatırıma girmiştir. Ancak sanayi şehirlerinin yük üretimlerini ön plana aldığımızda Sivas yeterince yük üreten bir sanayi şehri değil. Dolayısıyla şuanda 20 tane lojistik köyün 7’si bitmiş, 6 tanesi devam ediyor. 7 tanesinin bir tanesi altyapı yatırımları genel müdürlüğü yapıyor, 6 tanesi devlet merkezi bütçe ile yapılıyor ve bunlardan biri de Sivas’tır. Sivas’ta; Tunceli, Erzincan, Tokat, Yozgat ve Malatya yüklerinin toplanacağı 600 dönümlük bir lojistik merkez düşünüyoruz. Burada dökme yük, konteynır, özel ambalajlı yükler, bakımhaneler, moteller, restoranlar, bankalar gibi 500-600 kişiyi bir anda barındıracak bir konsept oluşacak.

Bizim; İstanbul Teknik Üniversitesi, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü, ona bağlı TÜDEMSAŞ, TÜLOMSAŞ, TÜVASAŞ artı Bursa ve Ankara Sanayisi içerisinde olmak kaydıyla bir milli tren projemiz var. Milli Tren Projemizin konsepti tamamen bizim ülkemize ait. 2017’nin ilk çeyreğinde biz bunu hayata geçirecektik. Ancak arkadaşlarım 2016’nın son çeyreğinde bunun hayata geçeceğini ifade ediyorlar. Milli Tren yük vagonları Sivas’ta inşa edilecek. Onun için de Budaklı’da 2 bin 400 dönüm yeri biz TÜDEMSAŞ’a vagon imal edecek, 100’er, 50’şer, 75’er dönümlük kapalı, içerisinde tezgâhları olan bir imalathane düşündük. Burada ilk etapta 5-10 bin tane, Sivas’ın dışarıdan veya kendi bünyesinden oluşturacağı istihdam sağlanacak. Bu vagonlar sıradan, al sacı kes, biç birbirine kaynat şeklinde değil. Dünya Demiryolları Birliği’nin sertifikalandırdığı, akredite ettiği kurumlardan ki, dünyada üç tane ülkede var. Buradan aldığımız sertifikalarla imal edilecek. Bu imalatlar yurt içi ihtiyaçlarımızın dışında yurt dışına da ihraç edilecek. Bir vagonumuz var ki, sertifikasını almışlar. Kendi tipinde dünyanın en hafif aynı mukavemetteki bir vagonu… Bu daha ekonomik olarak daha fazla yük taşıyacak anlamına gelir. Dolayısıyla limanlara, 3 denizin limanlarına da ulaşabileceğimiz için bunların ihracatında, pazarında zorlanmayacağız. Bu Sivas’ımızın için öncelikli projelerimizden bir tanesidir ve vaat değil, şuanda yapımı devam eden bir projedir. Tıpkı Lojistik Köy gibi… Ben Budaklı’dan bir treni yüklediğim zaman ki biz bunu Manisa’dan yüklüyoruz. Bandırma’dan feribotla Tekirdağ’a oradan o yük Hamburg’a kadar gidiyor. Allah nasip ederse buradan da yükleyeceğimiz yük, Samsun Limanı’na indiğinde orada Rusya tarafından gelenle ilgili yaptığımız buji değişikliğini bu sefer ters tarafta bizim kendi trenlerimizde buji değişikliği yapacağız ve Budaklı’dan yüklediğimiz yüklerimiz Rusya içlerine kadar gidecek. 1 OSB’yi kesinlikle Budaklı’ya demiryolu ile bağlayacağız. 1. OSB’de biriken yükleri yükleyip üzerini de oradan tamamlayıp devam edeceğiz. Sivas’ın diğer ikinci bir kurtarışı ki sanayiden başka Sivas’ın bir çaresi yoktur. Bu; 2. OSB’nin hayata geçirilmesidir. Onu da iyi bir noktaya getirmişler. Problemlerin yüzde 62’si çözülmüş, yüzde 38’i ile ilgili işlemler devam ediyor. Ayrıca, yanılmıyorsam 5 bin dönüm 1. OSB’nin içerisinde istimlâk tamamlanmış ve orada bir gelişme olacak. Dolayısıyla bütün imalat yaptığımız ürün ve yüklerin demiryolu hatlarıyla merkezde toplanıp sevki sağlanacak. 2. OSB’yi faaliyete geçirdiğimizde buradaki istihdamımızın 10-15 binlere ulaşacağını hesaplıyoruz. Bunlar hesabımızda, kitabımızda, etütlerimizde mevcuttur ve vardır. Bu arada projelerimiz arasında bir şey daha var. Birinci OSB ile 2. OSB arasında orta ölçekli bir sanayi oluşturacağız. Benim atölyem var, 2 tane tezgâhım, bir tornam var. Bu beni ne öldürür ne ondurur. Dolayısıyla biz orta ölçekli sanayiye bu iki tezgâhı olanı çıkardığımız takdirde burada çalışan sayısı da tezgâh sayısı da artacaktır. Bir üst sınıfa terfi etmesi, bir üst sınıfı hedeflemesi için de kendisine bir adım noktası olacaktır. Bizim bu projemiz de mevcuttur ve hazırdır.’

‘SİVAS’A HİZMET ETMENİN

YOLLARINI ARAYACAĞIZ’

Yeni dönemde tüm STK’larla iş birliği içerisinde olacaklarını ve Sivas’a en iyi hizmeti sunmanın arayışı içerisinde olacaklarını belirten Soluk, ‘Her türlü işbirliğine varız’ mesajı verdi.

Soluk; ‘Basınımızın öncülüğünde, takibinde sivil toplum kuruluşlarımızla, odalarımızla birlikte Allah kısmet ederse Sivas’ımıza hizmet edebilmenin yollarını elbirliğiyle arayacağız. İnşallah burada el birliğiyle neticeye gideriz. Oturduğunuz vekillik koltuğu size kişilik, karakter vermez. 4 yıl sonra kalkarsınız o orada kalır eski hayatınıza dönersiniz. Eğer ceylan derileri üzerinde otururken iki arkadaşınla yaptığın espriyi torununa anlatırsan kayıptasın demektir. Fakat orada yaptıklarını bak işte bu bizim dönemin eseri diyebilirsen o zaman kazançtasın. İnşallah el birliğiyle ben bunların yapılmasını arzuluyorum. Muhalefetteki il başkanlarımız da dâhil olmak üzere iktidar partisi il başkanının organizesiyle biz her türlü işbirliğine varız.’ İfadelerini kullandı.

‘1 KASIM İLE YENİDEN

GÜVEN ORTAMI OLUŞTU’

Seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan AK Parti Sivas Milletvekili Habib Soluk, Türkiye’nin geçmiş yıllarda yaşadığı çeşitli olumsuzluklar ve kalkınma dönemlerine de değinerek, AK Parti’nin 13 yılda Türkiye’yi taşıdığı noktayı özetledi. Milletin 7 Haziran seçimlerinde sandıkta verdiği mesajı siyasetçilerin iyi okuyamadığını belirten Soluk, 1 Kasım seçimleri ile ülkeye yeniden bir güven ve huzur ortamının oluştuğunu söyledi.

Soluk, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

‘Türkiye’de istikrarlı ve kalkınma dönemleri 1950’li yıllardan önce zaten tek partiydi. Bir cihan imparatorluğunun küllerinden çıkan genç Cumhuriyet, 1946’ya kadar istikrarlı bir şekilde o yokluklar içinde gelmiştir. 1946-1950 arasındaki ufak bir sarsıntıdan sonra 1960 ihtilalına kadar Türkiye bir kalkınma hamlesi başlatmıştır. Özellikle 60’lı yıllarda yine bir sarsıntı getirmiş, 1983’e kadar bu muhtıralarla had safhaya gelmiştir. 1983 yılında rahmetli Özal ile birlikte ülke yeniden istikrara kavuşmuş, rahmetli Özal Cumhurbaşkanı olarak köşke çıktığında direksiyonun başına geçen tecrübeli bir Süleyman Demirel vardı. Dolayısıyla o dönemde bir sarsıntı yaşanmadı. Ancak Süleyman Demirel’de yukarı çıktığında yine 70’li yıllardaki olumsuzluk Türkiye’de 90’lı yılların özellikle ikinci yarısından itibaren yaşanmaya başladı. Nihayet 14 Ağustos 2001’de kurulan AK Parti, ilk defa 3 Kasım 2002’de seçime gitti. Seçim sonunda millet iradesiyle tek partili dönem başladı ve bu dönem mahalli seçimler de dâhil olmak üzere Türkiye’de ender rastladığımız bir başarıyla, istikrarla 7 Haziran seçimlerine kadar geldi. 7 Haziran seçimlerinde millet iradesini ortaya koyarken bana göre şöyle bir düşünceye sahipti:

AK Parti 13 yıl boyunca Türkiye’de istikrarı, can ve mal güvenliğini sağladı. Kalkınmada gerçekten görülmemiş, onar onar yılları katlayacak bir hizmet destanına başladı. Üzerlerine ağıtlar yakılan geçit vermeyen dağlar delinmekte, aşılamayan vadiler viyadüklerle geçilmekle kalmadı; iki kıtayı birbirine bağlayan deniz altında 63 metre derinlikte raylar döşendi. 108 metre derinlikte yine denizin altından tüneller açıldı. Türkiye, kendi içinde bulunduğu dönemde en istikrarlı ve hızlı kalkınma dönemine kavuştu. 7 Haziran’da da millet dedi ki ‘AK Parti sen bu işi iyi biliyorsun. Bir gün ola ki kırılma noktan olursa gitmeden bu millete bir de koalisyon alışkanlığını başlat. Koalisyonla da bir ülkeye hizmet edilebildiğini göster’ diye bir karar verdi. Ama milletin bu kararı meclis tarafından doğru okunamadı. Her ne kadar milletimiz o kültüre yönelik bir karar verdiyse de siyasilerimiz o kültüre alışık olmadıkları için neticede Sayın Cumhurbaşkanı anayasal haklarını kullanarak bir seçim bir seçim hükümeti kurup 1 Kasım tarihini seçim tarihi olarak aynı yıl içinde ikinci bir genel seçim tarihi olarak ilan etmiş oldu. 1 Kasım’da sandık başına giden ve sandıkta görevli olan bütün milletimizin her ferdine millet adına, ilimiz adına, şahsım adına ben şükran duygularımı ifade etmek istiyorum. Gerçekten büyük bir katılımla millet iradesini bu sefer başka şekilde ortaya koydu ve bu milletin iradesi tecelli de tek parti iktidarını tekrar gündeme getirdi. Daha hükümet kurulmadan da piyasalarda bir rahatlama, bir güven ortamı oluştuğunu hepimiz gördük. İnşallah milletimize, ülkemize, ilimize, bu seçim sonuçlarında kurulacak siyasi iktidarın hayırlı hizmetlere vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyoruz. Önemli olan milletin geleceğine, istikrarına, can ve mal güvenliğine hizmet edebilecek hükümetlerin çıkmasıdır ki bu bugün Allah’a şükür ortaya çıkmıştır. Ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Sivas’a da ben köylerinden, beldelerinden, ilçelerinden ve il merkezinden her kesimden oy kullanan, sandık başına giden, sandıkta görev alan bütün hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Kime oy verdikleri çok önemli değil. Çünkü seçim kararı alındığında 42 günlük bir süre vardı. Siyaset kuralları içerisinde yapılır, sandıklarda mühür kesilip devletin görevlendirdiği kişiler tutanakları tespit edip ilgili makamlara teslim ettikten sonra bence siyasetin artık bitmiş olması gerekir. Ondan sonra millete hizmet etme sürecinin başlaması gerekir. Bu süreçte de ‘o partiye oy verdi, bu partiye oy verdi, ben iktidar oldum, bana oy vermedi’ diye bir değerlendirme söz konusu olamaz. Hizmet milletin tamamınadır, herkesedir ve Türkiye’de 1 Kasım seçimleri bir demokrasi şöleni niteliğinde geçti. Türk milletinin geçmişine, geleceğine yakışır bir şekilde geçti. Bizim milletimiz muhtelif dönemlerde, muhtelif asırlarda çok badireler atlatmış, her defasında kırılmış ama hiçbir boyunduruk altına girmemiş, her kıvılcımından yeni bir devlet kurulmuş. Genç Cumhuriyet döneminin de cihan imparatorluğunun küllerinden çıktığı gibi. Ülkemizde can ve mal güvenliğinin giderek arttığına gönülden inanıyorum.

Demokrasi demek sınırsız haklar demek, bir başkasının hakkına tecavüz etmek değildir. Can ve mal güvenliğinin sağladığı, kendi hak ve hukukunuzun başladığı ve bittiği yeri bilmektir ve bunu yaşamaktır. İnşallah giderek bizim toplumumuz da bunu yaşayacaktır diye düşünüyorum.  AK Parti gerçekten birleştirici bir felsefeye sahip. Birlik beraberlik içinde terörle her ne kadar seçim dönemlerinde suçlandıysa da AK Parti’nin gündeminde ve hedefinde terörle yaşamak değil, millet ile devlet arasındaki terörü defetmek vardır. Bu bir elin parmakları kadar net bilinmelidir. Hoş olmayan çirkin iftiralarla siyaset yapılmadığını da zaten 1 Kasım seçim sonuçları açık ve net olarak gösterdi.’

Soluk konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Basın mensupları ile bir süre sohbet eden Soluk, daha sonra gündeme gelen ve planlanan çeşitli proje ve konularda basın yayın kuruluşlarının temsilcileri ile fikir alışverişinde bulundu.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!