USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Nüfusu Tutacak Yatırımlar Olmalı

Nüfusu Tutacak Yatırımlar Olmalı

 Nüfusu Tutacak Yatırımlar Olmalı
05-08-2022 07:00
Google News


Fatih TABUR

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu,  haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. 
Genel Başkan Karamollaoğlu, tüm İslam aleminin Muharrem ayını tebrik ederek konuşmasına başladı.

KPSS sorularının çalındığı yönündeki iddialar üzerine konuşan Karamollaoğlu, “Tabir-i caizse tuz koktu derler; hakikaten tuz koktu! ÖSYM kapsamında KPSS sınavları yeni bir skandala sahne oldu. Artık adına ne derseniz deyin; çalındı mı, verildi mi, belli kesimlere torpil mi geçildi... Ne yapıldıysa yapıldı maalesef, yine burada bir hile gündeme geldi. İktidar, bu konuda da sınıfta kaldı! Yüz binlerce gencimizin umudu çalındı, hayalleri yıkıldı. Önce ÖSYM iddiaları reddetti, iktidara yakın olanlar da reddettiler ancak sonra gerçekler ortaya çıkınca, Cumhurbaşkanı tarafından gece yarısı bir görevden alma gerçekleştirildi. Aslında bu önemli bir adım, bunu kabul ediyorum; ancak içinde bulunduğumuz şartların vehametini anlamak bakımından önemli. Yoksa bir kişiyi görevden almak, başka bir takım tayinleri yeniden yapmak hiçbir mana ifade etmiyor! Bu iktidar, bütün icraatleriyle çürümüş olduğunu ortaya koyuyor; bunun da tek çözümü var: Artık bu iktidarın ömrü bitti, ilk seçimde bu iktidar mutlaka gidecek! Yerlerine ülkeyi düzgün yönetecek, rayına oturtacak bir anlayış gelecek, Saadet anlayışı gelecek” dedi.

Birlik ve beraberlik açısından hassasiyet gösterilmesi gereken en öncelikli mefhumun adalet olduğunu söyleyen Genel Başkan Karamollaoğlu, “Adalet yara almışsa, diğer hiçbir şeyin tedavisi mümkün olmaz. Evet cari açık mühim, bütçe açığı, rezerv açığı ve dış ticaret açığı önemli; fakat adalet zaafiyeti başka hiçbir şeye benzemez! Hukuk rafa kaldırılmışsa, tedavülde olan diğer şeylerin hiçbir faydası ve kıymeti yoktur! KHK meselesi hepimizin malumu; Toplumsal vicdanı zedeleyen ve 6 yıldır kanayan bir yara. Defalarca dile getirdik, iktidarı defalarca uyardık. Fakat iktidarda bulunanlar hatalarını telafi etmek yerine, ne yazık ki ısrarla yeni yanlışlar yapıyor. Uzun uzadıya teknik ayrıntılar girmeyecek; şöyle olmuştu, şimdi de böyle oldu diye açıklama yapmayacağım. Zaten KHK mağdurlarının feryâdı Arş-ı Alâ'ya ulaştı; sadece sağır taklidi yapanlar duymuyor... Şimdi de geçici bir maddeyle, bir günde 6 binden fazla insanın işini, ekmeğini elinden aldılar. Hem de sorgusuz, sualsiz; savunma için verdikleri 1 haftanın dolmasını dahi beklemeden! En fazla İçişleri Bakanlığı'ndan olmak üzere, birçok kurumdan 6 binden fazla insanı ihraç ettiler! Hangi hakla, hangi vicdanla, hangi değer yargısıyla ve hangi hukuk kaidelerine göre? Sadece ama sadece 'ben yaptım oldu', 'ben şu an iktidardayım, gözünün üstünde kaşın var, ben seni beğenmiyorum.' mantığıyla yapılıyor tüm bunlar! Aliya İzzetbegoviç'in şu sözleriyle, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, iktidarda bulunanlara bir kez daha sesleniyorum: 'Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah'ın önünde hesap verecektir!' Evet sonsuz iktidar yoktur ve herkes yaptığının hesabını belki bu dünyada fakat muhakkak ahirette mutlaka verecektir! Özellikle inançlı olduklarını iddia eden kesimlere bunu söylemeyi görev addediyorum.  Biz isteriz ki, siz bu yanlışlarınızdan, zulümlerinizden vazgeçin; bu vebalden kurtulun. Fakat yanlışınızda ısrar etmeye kararlıysanız; bilin ki biz de KHK mağduriyetlerine son vermeye ve bu adaletsizliklere dur demeye kararlıyız. Onları gün gelecek biz görevlerine iade edeceğiz, u boynumuzun borcudur. İktidarımızda, hakkı gasp edilenlerin tüm haklarını eksiksiz kendilerine iade edeceğiz!” ifadelerini kullandı.

İnsanların yıllarca çalışıp gününü doldurduğu halde emekli olamamasını “hak gaspı” olarak değerlendiren Genel Başkan Karamollaoğlu,  “İktidarımız döneminde EYT'liler haklarını alacaktır! Gençlerimizin yıllarca dirsek çürüttükten sonra, bir başkasının torpili var diye önlerine geçmesi adaletsizliktir! Saadet Partisi iktidarında; işe alımlar ehliyet ve liyakat esasına göre yapılacaktır! Bir insanın sabahtan akşama kadar çalışıp da açlık ve yoksulluk sınırında bir hayata mahkum edilmesi vicdansızlıktır! Biz, milyonlarca insanımızın alın terinin hakkını eksiksiz alacağı bir düzeni mutlaka inşa edeceğiz. Bugüne kadar bir gecenin bitip de sabahın olmadığı hiç görülmemiştir. Vatandaşlarımız müsterih olsun; değişimin ve yeni bir başlangıcın şafağındayız! Erdoğan iktidarının milletimize olan yükü her geçen gün ağırlaşıyor. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 7 bin liraya dayandı. Yoksulluk sınırı da 22 bin lirayı geçti! Bundan bir sene öncesinde bu rakamlar tahayyül bile edilemezdi! Kıymetli arkadaşlar; Türkiye hakkında istisna olan birkaç olumlu göstergeyi ‘dünya bize gıpta ile bakıyor' diye anlatan iktidar, geri kalan tüm kötü göstergeleri yok sayıyor.  Ekonomiye dair tüm verilerde, yoksulluk endeksinde, hukuk ve basın endeksinde; kısacası, ülkenin durumunu ortaya koyan tüm göstergelerde en kötü ülkeler arasında gösteriliyoruz.  Fakat iktidar, bunların hiçbirini görmek ve kabullenmek istemiyor. Bazısını hakkaniyetsiz, bazısını manipülatif, bazısını ise siyasi olarak tanımlıyor. Ama işine gelince de Sn. Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada; ‘IMF, dünyanın büyüme rakamını aşağı yönlü; ülkemizin büyüme rakamını yukarı yönlü güncellemiştir' diye övünebiliyor. İktidar mensuplarına soruyorum; tüm dünyanın kabul ettiği bu göstergelere inanmak istemiyorsunuz, bunların hiçbirisi sizin için gerçekçi değil.  Peki, 20 yıldır desteğini aldığınız milletin gözündeki umutsuzluk hiç mi umurunuzda değil?  Sizi bugünlere getiren vatandaşımızın sesindeki yorgunluk size bir şeyler anlatmıyor mu?” diye sordu.

Vatandaşların haklı taleplerinin destekçisi ve takipçisi olacaklarının altını çizen Genel Başkan Karamollaoğlu, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:

“Ülkemizin çeşitli yerlerinde maalesef enflasyon sebebiyle işçilerimiz mağdur duruma düşüyor. Bazıları greve gidiyor. Hemşehrilerim olduğu için söylüyorum, bunlardan biri de Sivas-Kangal'da bulunan termik santralde greve giden işçilerimizin durumu. Bana çeşitli vesilelerle ulaştılar, problemlerinin çözülmesini istiyorlar. İktidarın, bu konuda en kısa zamanda gerekli adımları en kısa zamanda atmalarını bekliyorum. Sivas, hakikaten mağdur olan illerimizden birisi. Ülkemizin 2. en geniş arazisine sahip, 30 bin kilometrekareye yakın toprak genişliği var. Ama Sivas, tüm bunlara rağmen halen büyükşehir statüsünü bile kazanamamış bir il, çünkü nüfusundan dolayı. Sürekli göç veren bir ilin büyümesi, gelişmesi mümkün değil! Bundan dolayı elbette bazı adımların atılması memnuniyet vericidir ama yetmez. Mutlaka Sivas'ta nüfusu tutacak olan yatırımlara öncelik vermek gerekir. Saadet Partisi olarak, hem bu termik santraldeki işçi kardeşlerimizin hem de buna benzer her durumda vatandaşlarımızın haklı taleplerinin destekçisi ve takipçisi olacağımızın bilinmesini isterim. Bu duygu ve düşüncelerle, basın toplantımıza katılımınız için teşekkür ediyor, sizleri ve ekranları başında bizleri takip eden kıymetli vatandaşlarımızı muhabbetle selamlıyorum.'


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!