Hayrullah AĞKAŞ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldı.
Ulaştırma Bakanlığı bütçesinin halkın beklentilerini karşılamadığını ifade eden Karasu, “Ülkemizde 21 yılda adaletsizlik ve eşitsizlik çığ gibi büyümüş, var olan sorunlara kalıcı bir çözüm üretememiştir sizin bütçeniz. Yolsuzluğun, talanın, 21(b)'lerin damga vurduğu, garantili ihalelerle yandaşların kasasına milyarların aktarıldığı, yeni doğan her bebeğin geleceğinin ipotek altına alındığı, soygun ve vurgun düzenine çanak tutan bu bütçeye onay vermemiz mümkün değildir. Biz bu gerçekleri defalarca dile getirdik, anlattık ama hiç oralı olmadınız; hep algı peşinde koştunuz. Hazinenin tüm imkânlarını yandaşlarınıza tahsis ettiniz; işçiyi, çiftçiyi, emekliyi, esnafı, memuru unuttunuz; hazinenin gerçek sahibi olan vatandaşın değil, sermayenin sesi oldunuz. Sayın Bakan ‘Milletin cebinden tek kuruş çıkmıyor’ diye savunduğunuz kamu-özel iş birliği projeleri yıllardır maskesiz soygunun adı oldu. Bu projeler için önümüzdeki üç yılda tam 673 milyar ödenecek, döviz kurundaki her artış bütçeye getirdiği yükü de katlamış olacak. Şimdi, bu aklı başında bir finansman modeli midir, yoksa bu ülkenin hazinesinin 5-10 kişiye peşkeş çekilmesi midir? Daha somut bir örnekle anlatayım, yap-işlet-devret modeliyle yaptırdığınız Osmangazi Köprüsü 2016'da açıldı. Fizibil olarak yere göğe sığdıramadığınız bu köprü için araç başına 35 dolar artı KDV ve günlük 40 bin araç garantisi verdiniz; yetmez gibi Amerika'daki tüketici fiyat endeksindeki artış oranı da her yıl bu garantinin üzerine ekleniyor yani bugünkü kur üzerinden araç başına ortalama bin 450 TL gelir garantisi verildi. Sonra Bakanlık çıktı, bu köprüden 7 yılda 70 milyon aracın geçmesini bir başarı olarak açıkladı. El insaf, garantinin sağlanması için 7 yılda bu köprüden tam 102 milyon aracın geçmesi gerekiyordu. Şu anda Osmangazi Köprüsü'nden geçiş fiyatı 190 TL yani bugünkü kurla 6,5 dolar. Bugünkü fiyatlar üzerinden, geçmeyen 32 milyon araç için ortalama 50 dolardan 1,6 milyar dolar ödeme yapıldı. Asıl önemli kısma geleyim, geçen 70 milyon araç bugünkü fiyatlarla 6,5 dolar öderken vatandaşın kalan 43,5 dolarını yine hazine garantili müteahhitlere ödediniz. Neymiş o rakam? 70 milyon aracı 43,5 dolarla çarptığınızda 3 milyar dolar yapıyor yani tam bir deli dumrul vakası. 7 yılda bu köprü için ödediğimiz parayla köprünün tamamını yapabilecekken yıllar boyu üstüne para ödüyorsunuz. Bakan da ‘Parası olan otoyoldan gider böylece devlet yolu rahatlar’ diyor, sadece Almanlar değil bütün dünya işte bu zekayı kıskanıyor” dedi.
KAMU İHALE KANUNU DELİK DEŞİK OLDU
Hükümet temsilcilerinin her fırsatta ‘Yerliyiz, millîyiz’ dediğini ifade eden Karasu, “Ama cumhuriyetin mirası demir yollarının durumu içler acısı. Kurum her yıl zarar ediyor. 10 yıl önce gelirler giderlerin yüzde 66'sını karşılıyorken bugün bu oran yüzde 38. 1960'lı yıllarda 60 bin çalışanı vardı Devlet Demiryollarının, bugün ise 20 bin. Gar istasyon sayısı bin 300'den bine düştü. Ankara Garı, Söğütlüçeşme, Adapazarı, Sirkeci Liman Sahası ve daha nice taşınmazı ranta kurban gidiyor. ‘Yatırımlarda demir yolunun payı 2023'te yüzde 64 olacak’ dediniz, yüzde 48'de kaldı. ‘2024'te yüzde 49 olacak’ diyorsunuz. ‘2023'te 10 bin kilometre hızlı tren hattı olacak’ dediniz, 2 bin 251 kilometrede kaldınız. 2015'te Samsun'dan Sarp'a demir yolu sözü verdiniz, 2019'da ihaleye çıkıldı sonra teknik şartname eksik diye ihale iptal edildi, hâlâ bekliyor yani birileri Karadenizlileri uyutuyor ama kim? Bu Samsun Sarp demir yolu için Karadenizliler tarih bekliyor sizden Sayın Bakan. Bu demir yolu hattı ne olacak Sayın Bakan? Sadece demir yollarında mı sınıfta kaldınız? Tabii ki hayır. ‘2011'den 2023'e kadar 7 bin 500 kilometre otoyol yapacağız’ diyordunuz; bugün 3 bin 722 kilometre otoyol var, hedefin yarısı. Yaptığınız yollara da iyi bakın Sayın Bakan. Bakın, burası Rize Güneysu kara yolu, Cumhurbaşkanının memleketi; tam 3 kez çöktü bu yol bu yıl Sayın Bakan. Halkın parasını işte böyle saçtınız. Vurgun düzeninizin bir başkası da kamu ihaleleri. Kamu İhale Kanunu delik deşik oldu. Tüm kurallar istisna, istisnalar kural oldu. Kamu İhale Kurumu Kamu Alımları İzleme Raporu'na göre bu yılın ilk altı ayında pazarlık usulüyle 397 milyarlık alım yapılmış. Bu alımın yaklaşık 387 milyarlık bölümü 21/B'ye göre yapılmış. Bu ne demek? 2023 yılında pazarlık usulüyle yapılan ihalelerin toplam tutarının yaklaşık yüzde 97,5'u 21/B'ye göre yapılmış demek. Diyeceksiniz ki: ‘Deprem oldu’ Aynı raporun geçen yıl aynı döneminde de 21/B oranı yüzde 92. Üstelik bunların içinde eski Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürünün şirketinin aldığı ihaleler de var. Şirket, 2 Ocak ve 13 Ocakta 500 milyon TL'yi aşan ihaleler almış. Tüm bunlar ne demek? Hazinenin talan edilmesi, yağmalanması demek. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmesi demek. Sayın Bakan, Devlet Hava Meydanlarında çok maaşlı eski danışmanınız Murat Gül kanalıyla yolsuzluk ve usulsüzlük olayları yaşanıyor. Komisyon görüşmelerinde bir bir sıraladım, soru önergeleri verdim; cevap vermediniz. Gittiniz, bu kişi genel müdür yardımcısı yapıp ödüllendirdiniz. Demek ki koca kurumda başka liyakatli personeliniz yok, balık baştan kokmuş. Bazı uyanıklar da yönetmelikte boşluk bulmuş, istismar ediyor. Hülle atamalar almış başını gidiyor; Sayıştay bunu tespit etmiş, mahkeme birer birer iptal ediyor ama dinleyen kim? İşte böyle torpilin, liyakatsizliğin, partizan kadrolaşmanın egemen olduğu bir bürokrasi yarattınız. Son olarak, Esenboğa'da Havalimanı Başmüdürlüğündeki şube müdürlüğü iptal edildi. Gereken yapıldı mı? Ne gezer. Bir yanda bunu yapıyorsunuz, bir yanda da hiç yolcusu olmayan havaalanlarına personeller alıyorsunuz, açılmayan havalimanlarına müdürler atıyorsunuz. Devlet Hava Meydanlarında bir de Etik Kurulu var, adı üzerinde etik. Bu kurulda da adı yolsuzlukla, usulsüzlükle anılan Strateji Daire Başkanı görev yapıyor. Kime, neyi anlatıyoruz? Tuz baştan kokmuş, bunun çözümünü Sayın Bakandan bekliyoruz” şeklinde konuştu.
ÇARPIK ZİHNİYETİNİZ BATSIN
6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depreme dikkat çeken Karasu, “Depremin üzerinden 10 ay geçti, zemini yarılan Hatay Havalimanı'na hâlâ uçuş yapılmıyor. Fay hattı üzerinde kurulu her yağmurda göl olan bu havalimanını yine aynı yere yapmakta direniyorsunuz. Defalarca yanlış olduğunu söyledik ama anlatamadık. Bu bir anlayış sorunu artık, çarpık zihniyetiniz batsın Sayın Bakan. Sayın Bakan, beceriksizlik, israf deyince ilk akla Zafer Havalimanı geliyor ama bir de Balıkesir Merkez Havalimanı var. İktidarınız Edremit'te Koca Seyit Havalimanı olmasına rağmen 2016'da 1 milyon yolcu hedefiyle yeni bir havalimanı daha yapmaya karar verdi. ‘Hedef belirlenmesi yanlış’ denildi. ‘Bütün bölgeye hizmet verecek’ dediniz. İnşaat 2019'a kadar sürdü, başlangıçta 30 milyon olarak belirlenen maliyet 76 milyona fırladı ama Balıkesirlinin ticari uçaklar yerine alanda gördüğü tek şey çatısı kâğıt uçağa benzeyen terminal binası oldu. Bu yıl havalimanına tek bir ticari uçak inip kalkmadı, bir yolcu gelmedi; yetmedi, bu havalimanında yıpranmayı gidermek için yarın milyonlarca liralık yeni bir ihale yapacaksınız. Kamu kaynakları nasıl peşkeş çekiliyor hepimiz görüyoruz Sayın Bakan. Yine Sabiha Gökçen hisselerinin 5'li çete diye bir grup tarafından satın alınmaya çalışıldığı haberlerde sık sık gündeme geliyor. Doğru mu Sayın Bakan; Sabiha Gökçen'in satılacağı doğru mudur? 2'nci pist bunun için mi geciktirmeli olarak tamamlanıyor? Yine 2017 yılında 150 bin metrekare olarak yapılan Dalaman Havalimanı terminal binasında kiraya tabi alan altı yıl sonra bir anda 25 bin metrekare küçülüverdi. Havalimanı işletmecisi YDA firması, yirmi beş yıl boyunca bu havalimanına 25 bin metrekare eksik kira ödemesi yapacak. Sözleşme şartlarına göre bu firma Devlet Hava Meydanları ana tarifesindeki arazi ücretlerinin yüzde 50'sini ödemekle mükellef, YDA bu kuralı da deliyor ‘Yüzde 50 çok, yüzde 20 ödeyeyim’ diyor, ona da onay veriliyor. ‘Yok, olmadı’ diyorsunuz. ‘Soru önergesinde böyle bir şey yok’ diyorsunuz. Sayın Bakan, belgelerin hepsi burada ‘Siz buna yok’ diyorsunuz. Değerli arkadaşlar, son dönemde siber dolandırıcılar yine ortadalar ama Hükûmet sadece izliyor. E-devletten milyonlarca vatandaşımızın kişisel verileri satılıyor, bu bir iddia değil gerçek, dolandırıcılar bunu fütursuzca yapıyor. Telegram'da 200 lirayı veren her kişi, istediği kişinin devlet sisteminde kayıtlı tutulan yani e-devlette e-nabız üzerindeki kişisel verilerine rahatça ulaşabiliyor. Soy ağacı, adres, GSM numarası, sağlık verileri, araç plakası gibi özel bilgilere erişebiliyor; hepiniz tüm verilerinize Telegram'dan ulaşabilirsiniz. Kötü niyetli birinin elinde hepinizin her türlü hırsızlık, kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık suçundan mağdur olabilirsiniz. Rahatlıkla adınıza kullanarak bankacılık suçları da işlenebilir. ‘Böyle bir şey olmaz’ diyorsanız Sayın Bakan, isterseniz sizin bilgilerinize de öğrenebilirim. Daha önce devletin kozmik odalarına teröristleri soktunuz, sonra helallik istediniz. Şimdi de bu korkunç durumu sadece izlemekle yetiniyorsunuz. Uyumayın! Bu aymazlığın hesabını sorun Sayın Bakan” diyerek konuşmasını tamamladı.
Editor : Hayrullah Ağkaş