Gazetemiz köşe yazarlarından Ahmet Hasdemir, 'Yenidoğan Çetesi' skandalını ve o dönemin atmosferini yazdı.
Hasdemir, "Evrensel sağlık kapsayıcılığı (UHC), Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler tarafından teşvik edilen ve desteklenen bir küresel hedeftir. Bu, tüm bireylerin ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, maddi sıkıntı yaşamadan erişebilmesini sağlayan bir sağlık sistemi ilkesidir. Bu kapsayıcılık, her bireyin sağlık hizmetlerine erişimini, finansal koruma ile birlikte sağlamayı amaçlar. Temel hedef, kaliteli sağlık hizmetleri sunarken, kişilerin bu hizmetlere erişim nedeniyle yoksullaşmalarını önlemektir.
Bu konuda önemli adımlar atan ülkemiz, sağlık hizmetlerinde 2003 yılında devreye soktuğu Sağlıkta Dönüşüm Programı ile büyük bir değişim geçirdi. Bu programın amacı, sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir, kaliteli ve kapsayıcı olmasıydı. Ancak 21 yıl sonra, bu sistemin açıklarını bulan ve yıllardır insanın kanını donduran uygulamalarıyla 'gözü dönmüş vahşiler' dedirtecek çetelerle karşılaşmış durumdayız. Şu anda duyduğumuz Yenidoğan Çetesi, savcıyı tehdit ettikleri için ifşa oldular. Daha ne çeteler ve şebekeler var sistemden faydalanan. Kanser şebekesi, kalp krizi şebekesi, diyaliz şebekesi, organ nakli şebekesi, ilaç şebekesi, tıbbi malzeme şebekesi... Bunlar yalnızca ilk aklıma gelenler. Bilinmeyen neler var, neler!" diye yazdı.
Yazının devamını okumak için tıklayınız...
Editor : Haberpanelim