USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

Aile İçi İletişimsizlik Artık Analiz Edilebilecek!

Prof. Dr. Tuncay Dilci, Dijitanaliz tekniği ile aile içi iletişimsizliğin olup olmadığını tespit edebildiklerinin belirterek, dijital bağımlılığın yalnızca teknoloji kaynaklı olmadığını, aile içi psikolojik ve sosyal dinamiklerle doğrudan bağlantılı olduğunu söyledi.

Aile İçi İletişimsizlik Artık Analiz Edilebilecek!
18-02-2025 11:09
SİVAS
Google News

Teknolojinin hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesiyle birlikte dijital bağımlılık, özellikle çocuklar arasında önemli bir sorun haline geliyor. Yapılan araştırmalar, aile içi iletişim eksikliği ve sağlıksız psikolojik ortamın, çocukları dijital dünyaya yönlendirdiğini ortaya koyuyor. Dijitanaliz tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda ise dijital bağımlılığı olan 130 aile incelendi. Araştırmaya göre, dijital bağımlılığı olan çocukların %37'si aile içinde güven ve iletişim problemleri yaşarken, bir diğer %37'si ise sağlıksız psikolojik ortam nedeniyle dijital dünyaya kaçış noktası olarak sığınıyor. Yapılan araştırmalar neticesinde dijital bağımlılığın yalnızca teknoloji kaynaklı olmadığını, aile içi psikolojik ve sosyal dinamiklerle doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, Dijitanaliz tekniği ile aile içi iletişimsizliğin olup olmadığını ve nedenlerini tespit edebildiklerini ifade ederek, "Bu analizler, sağlıklı bir aile ortamının oluşmasına katkı sağlayacak önemli veriler sunuyor. Ailelerin farkında olmadığı ya da gözden kaçırdığı sorunları analiz eden yapay zeka destekli bu sistem, sürecin olumlu yönde ilerlemesine katkıda bulunuyor" ifadelerine yer verdi.



"Farklı bağımlılıklara dönüşebiliyor"
Prof. Dr. Tuncay Dilci, bireylerin dijital nesneleri bir metafor olarak kullandığını ve bu durumun zamanla bir alışkanlığın ötesine geçerek farklı bağımlılıklara dönüştüğünü belirterek, "Dijitanaliz tekniği, şu an dünyada birçok ülkenin bizden izin alarak kullandığı, dijital yaşam alışkanlıklarını sadece beş dakika gibi kısa bir sürede doğrudan neden-sonuç ilişkisi içinde analiz eden bir sistemdir. Bu teknik, bağımlılık olup olmadığını tespit edebildiği gibi, bağımlılığın nedenlerini de ortaya koyabiliyor. Aile içi ilişki ve iletişim biçiminin sağlıklı olup olmaması, özellikle dijital bağımlılık başta olmak üzere birçok bağımlılığa zemin hazırlayabiliyor. Yaptığımız araştırmalar sonucunda, bu durumun farklı bağımlılık türlerine evirildiğine dair davranışsal bulgular elde ettik. 130 aile üzerinde gerçekleştirdiğimiz dijitanaliz uygulaması sonucunda, bağımlı çocukların yüzde 37'sinin aile içi şiddet, tartışma ve sağlıksız bir aile yaşam iklimine maruz kaldığını tespit ettik. Özellikle psikolojik açıdan sağlıksız ailelerde çocuklar, bir kaçış yolu olarak dijital dünyaya yöneliyor. İletişimden kaçınmak adına dijital nesneleri bir metafor olarak kullanıyor ve bu durum zamanla bir alışkanlığın ötesine geçerek farklı bağımlılıklara dönüşebiliyor.

"Büyük önem taşıyor"
Prof.Dr. Dilci, dijital bağımlılığın dopamin seviyesinin sürekli daha fazlasını istemesi nedeniyle ilerleyen dönemlerde madde, alkol, sigara ve tütün bağımlılığı gibi daha ciddi sorunlara yol açabileceğini söyleyerek, "Dijital bağımlılıkla başlayan süreç, dopamin seviyesinin sürekli daha fazlasını istemesi nedeniyle ilerleyen dönemlerde madde, alkol, sigara ve tütün bağımlılığı gibi daha ciddi sorunlara yol açabiliyor. Araştırmalarımız, ülkemizde dijital kumar, sosyal medya, video ve bilgi bağımlılığının giderek yaygınlaştığını gösteriyor. Bu nedenle, erken yaşlardan itibaren ailelerin sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturması büyük önem taşıyor. Ebeveynler, doğru rol model olabilmek adına çocuklarına çoklu ve etkileşim odaklı oyunlar sunmalı ve dijital nesne kullanım alışkanlığını sınırlandırmalıdır. Aynı zamanda, çocuklarına sorumluluk temelli bir yaklaşım benimseyerek, dijital tüketim alışkanlıklarının ekonomik boyutu konusunda bilinçlendirmelidirler. Sağlıklı bir aile ortamı, sağlıklı nesillerin yetişmesi için kritik bir faktördür. Aksi takdirde, çocuklar sadece dijital nesne kullanım bozukluğu yaşamakla kalmaz, aynı zamanda psikososyal ve kültürel deformasyonlara da maruz kalır. Bu yüzden, okul öncesi dönemden itibaren çocuklara ilgi, sevgi ve güven temelli bir ortam sunulmalı, onların duygusal ve sosyal ihtiyaçları doğru şekilde karşılanmalıdır" diye konuştu.



"Nedenlerini tespit edebiliyoruz"
Dilci, analiz sisteminin olumlu katkıları olduğunu ifade ederek, "Aile içinde yaşanan tartışmaların çocuğa zarar vermemesi için ebeveynler, problem çözme süreçlerini çocuklarına sağlıklı bir şekilde göstermeli ve olumlu bir atmosfer oluşturarak yönelimlerini şekillendirmelidir. Aksi takdirde, çocuklar yaşadıkları travmaların etkisiyle bir kaçış yolu arayarak dijital dünyada dopamin ve serotonin hormonlarının peşinden koşacak, bu da onları farklı bağımlılıklara sürükleyebilecektir. Dijitanaliz tekniği sayesinde, aile içi iletişimsizliğin olup olmadığını ve varsa nedenlerini tespit edebiliyoruz. Bu analizler, sağlıklı bir aile ortamının oluşmasına katkı sağlayacak önemli veriler sunuyor. Ailelerin farkında olmadığı ya da gözden kaçırdığı sorunları analiz eden yapay zeka destekli bu sistem, sürecin olumlu yönde ilerlemesine katkıda bulunuyor" şeklinde konuştu.


Editor : İhlas Haber Ajansı
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Ziya Soybayraktar
Ziya Soybayraktar 2 gün önce
Çok önemli bir çalışma,önemli sonuçlar çıkarmışlar. Ciddiye alınmalı.
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
20.02.2025
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!