HAYRULLAH AĞKAŞ
Programda öncelikle muhtarlar söz alarak, köylerindeki eksiklikler ve yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Son olarak söz alan Bakan Yılmaz ise demokrasinin ilk basamağında muhtarların bulunduğunu söyledi. Muhtarların da seçimlerde halktan oy aldığını ve sorunların çözümlerinin takipçisi olduğunu belirten Yılmaz, "Sizi en iyi anlayan biziz, inanıyoruz ki bizi de en iyi anlayan sizlersiniz" diye konuştu.
Yılmaz, muhtarların kendi sorumlu oldukları bölgenin sorunuyla ilgilendiklerini, kendilerinin de bütün köylerin sorunlarıyla ilgilendiklerini aktararak, "Her şeyi yaptık demiyoruz ama çok şeyi yaptık. Çok nüfusu olan yerlerden başlamak üzere Allah nasip ederse her yere hizmeti göndereceğiz. Nerede bir insan bile varsa, su yol, eğitim ihtiyacını karşılamak bizim vazifemiz, bunun için hizmete talip olduk. Bu yolda da epey mesafe aldık" ifadelerini kullandı.
Köylerin bu yıl geçen yıldan daha fazla hizmet aldığını dile getiren Bakan Yılmaz, gelecek yıl da bu yıldan daha fazla hizmet alacağını ve en kısa zamanda köylerin eksiklerinin giderilmeye çalışılacağını aktardı.
"SORUMLULUĞUMUZUN
FARKINDAYIZ"
AK Parti hükümetleri döneminde yapılan hizmetleri anlatan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, şöyle devam etti:
"Sivas´ta 24 kilometre bölünmüş yol varken şimdi 750 kilometrenin üzerinde bölünmüş yol yaptık. Daha yapmamız gerekir mi? Gerekir, ondan hiç şüpheniz olmasın ama şuna inanının derdiniz derdimiz, sıkıntınız sıkıntımız. Çok şeyleri çözdük, inşallah bundan sonra da çözeceğiz çünkü halka hesap vermek durumundayız. Bu aziz millete sonsuz teşekkür ediyoruz. Kurulduğu günden bu yıla, 2002´den bu yana 12 seçime girdik, referandum ve yerel yönetim dahil, 16 yıl geçti, 16 yıl 12 seçim, 1,5 yılda bir seçime gitmişiz. Ama bu millete özellikle de Sivaslı´ya teşekkür ediyorum. Her zaman yüzde 75 gibi bir desteği verdi bize. Eğer biz bu desteği görmezsek, biz bu desteği yerine getirmezsek yazıklar olsun bize. Sorumluluğumuzun farkındayız, Allah nasip ederse çok şey yaptık, bundan sonra da yapacağız."
"MUHTARLARIMIZIN
DEĞERİNİ BİLİYORUZ"
Kendileri gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın da muhtarların değerini bildiğinin altını çizen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her şeye rağmen Türkiye büyüyor. Türkiye birinci çeyrekte yüzde 5,1, ikinci çeyrekte yüzde 5,2 büyüdü, üçüncü çeyrek de yakında açıklanacak. Allah nasip ederse Türkiye´yi büyütmeye devam ediyoruz. Bunda da eğitimin iyi olduğunu söylemek istiyorum. 2002 yılında bizim milli gelirimiz 236 milyar dolarken İsviçre´nin milli geliri 301 milyar dolar, İsveç´in 264 milyar dolar, Hollanda´nın 467 milyar dolar. Yani bir medeniyet yolunda yürüyoruz, uygarlık yolunda bizden öndeler. 2002´de başladığımız noktayı bilelim ki şimdi bulunduğumuz noktada ne kadar mesafe aldığımızın farkına varalım. Başladığın noktayı bilmek önemli. Şimdi İsviçre 660 milyar dolara geldi. Bizim ne kadar? 863 milyar dolar. İsviçre´nin Suriye gibi, Irak gibi komşusu yok. İsviçre´nin de bizim gibi terör örgütleriyle mücadelesi de yok. İsveç bizim önümüzdeydi, şimdi 511 milyar dolar. Gerisindeyken ilerisine geçtik. Hollanda, bu bizim Bakanımızı konuşturmadı ya, o şımarık Hollanda, bizim 2 katımızdı ya, sanıyor ki hala 2002´deki Türkiye var, ´bunlar ses çıkarmaz´, ne derse başımız, gözümüz üzerine geri döneceğimizi sanıyorlar, 467 milyar dolardı şimdi 761 milyar dolar. Biz 863 milyar dolar. İşte Hollanda´nın hırçınlığı geride kalmasından. Biz bu dönemde petrol, doğalgaz, altın madeni de bulmadık. Ama tek bir şey bulduk, milletimizin, beşeri sermayemizin özünde cevher olduğunu gördük. Bu milletle beraber istikrar ve güvenden yana aynı yerde durarak Türkiye´nin 15 yıl istikrar içinde yönetilmesine karar verdik. Bugün İsveç´in de İsviçre´nin de Hollanda´nın da milli gelirde önündeyiz. İşte bizi bu ülkelerin önüne geçiren şey bizim beşeri sermayemiz, insanımız."
"MUHALEFETİN HİÇBİRİSİNDE
BİZİ ELEŞTİRME HAKKI YOK"
Kendilerine eleştirilerin de olduğuna dikkati çeken İsmet Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Ya insaf, Türkiye´de bizi eleştirme hakkı bu muhalefet partilerinin hiçbirisinde yok çünkü bize ne bıraktıklarını çok iyi biliyoruz. Ve aldığımız noktadan hangi noktaya getirdiğimizi de çok iyi biliyoruz ama daha gitmemiz gereken çok yol var. Bugün Türkiye milli geliri, dünyada satın alma gücü paritesi bakımından 13. sırada. Dünyada 200´e yakın ülke var 13. sıraya gelmişsin, gerinde 180 ülkeyi geçmişsin ama başladığımız zaman inanın ki çok daha kötü durumdaydık. Allah nasip ederse bize 13´üncülük yetmez. Cari fiyatlarla G20´nin üyesiyiz 16-17. sırasında olmamız yetmez. Bu aziz millet, hak, hukuku önceleyen sadakati, vefayı, fedakarlığı... Kim kendisine hizmet ederse onun yanında duran, terazisi şaşmayan bu aziz milletin daha iyi hizmete ihtiyacı var. İnşallah birliğimizi beraberliğimizi devam ettirdiğimiz sürece güzel günler bizi bekliyor. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Biz de bize güvenenlerin, inananların inancını, güvenini boşa çıkarmayacağız. 4 saat çalışıyorsak 6 saat, 6 saat çalışıyorsak 8 saat, 8 saat çalışıyorsak 12 saat çalışacağız ki vekalet aldığımız insanlara karşı yüzümüz ak olsun."
