HAYRULLAH AĞKAŞ
Şimşek, "Balfour Deklarasyonu ile ilgili açıklamamıza geçmeden önce hafta başında terörist İsrail tarafından şehit edilen 9 kardeşimize Allah´tan rahmet diliyoruz. İşgal rejimi Gazze sınırında Müslüman halkın direnişine ait bir tüneli füzeyle bombalayıp ardından tünele gaz sıkarak 9 mücahidimizi şehit etmiştir. Bu haberler bizim azmimizi ve gayretimizi artırmaktadır. Filistin´e, direnişe ve şehitlere selam olsun. Terörist İsrail çok yakında nasıl bir yıkılışa uğrayacağını görecektir" dedi.
Birinci Dünya Savaşı´nın bir emperyalist paylaşım savaşı olduğunu belirten Şimşek, "Bugün demokrasi, insan hakları ve özgürlük kelimelerini dillerinden düşürmeyen İngiltere ve Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi yağma ve talandan aldıkları payı artırmak için savaş teknolojileri ile birer işgalci olarak topraklarımıza gelmişlerdir. 1492 coğrafi keşiflerle birlikte önce Amerika´yı, ardından Afrika, Avustralya ve Asya Pasifik´i yağmalayan sömürgeciler gözlerini en son İslam coğrafyasının kalbine, bugün adına Ortadoğu denilen topraklara dikmişlerdir" diye konuştu.
Şimşek açıklamasında şunları kaydetti:
"Bu deklarasyon ve akabinde İngiltere´nin Filistin topraklarındaki işgali, hiç şüphesiz Müslüman Filistin topraklarında Siyonist İsrail´in kurulmasına temel teşkil etmiştir. İşgal altındaki Filistin toprakları, İngiliz Manda Yönetimi´nin teşvikiyle Yahudi yerleşimine açıldı. 1922 yılında Filistin´deki Yahudi nu?fusu 83 binden 467 bine c?ıktı. Yahudilerin elindeki arazi de 60 bin hektardan 155 bin hektara ulaştı."
Filistin halkının kendi topraklarına Siyonist Yahudilerin yerleştirilmesini kabul etmediğini kaydeden AGD Şube Başkanı Şimşek, "1920, 1921 ve 1929 yıllarında u?c? bu?yu?k direniş gösterdi. İngiltere bu direnişleri kanlı bir şekilde bastırdı. İkinci Dünya Savaşı´nın bitiminde İngiltere 15 Mayıs 1948´de Filistin topraklarından çekilirken, bir gün önce 14 Mayıs 1948´de Siyonist Yahudiler, İngiltere´nin yardımıyla işgal ettikleri Filistin topraklarında İsrail adında bir devlet kurduklarını ilan etmişlerdir" ifadelerini kullandı.
Bir hükümete, hem insan haklarından, özgürlüklerden ve demokrasinden bahsedip hem de işgalci İsrail´e arka çıkmak iki yüzlülük olarak yeter. Bugün 2 Kasım 2017. Balfour Deklarasyonu´nun 100. Yıldönümü. Bu deklarasyon İngiltere´nin utanç vesikasıdır. İngiltere bu deklarasyondan ötürü öncelikle başta Filistin halkı olmak üzere bütün Ortadoğu halklarından ve bütün insanlıktan özür dilemelidir. Biz bugün İngiltere Büyükelçiliğinin önündeyiz. Çünkü Balfour Deklarasyonu´nun 100. Yılında İngiltere bu utanç vesikasının yükünü omuzlarından atmalıdır. Biz bugün İngiltere Büyükelçiliğinin önündeyiz. Çünkü tüm insanlığa baş belası olan Siyonist İsrail´e hamilik yapan İngiltere´dir. Biz bugün İngiltere Büyükelçiliğinin önündeyiz. Çünkü Filistin halkının topraklarının gasp edilmesinin hesabını önce İngiltere vermelidir. Biz bugün buradayız. Çünkü Filistin halkı yalnız değildir. Çünkü Kudüs yalnız değildir. İşgal ebediyen sürmeyecektir. Zulüm ebediyen sürmeyecektir. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!"
BALFOUR DEKLARASYONU
NE ANLAMA GELİYOR?
İngiltere ve Siyonist ortaklarının Filistin topraklarındaki gasp planlarının resmiyete döküldüğü ´´Balfour Deklarasyonu´´ 100. yılında? Gasbedilmiş Filistin topraklarında Siyonist İsrail devletinin kurulmasının önünü açan İngiliz planı ´´Balfour Deklarasyonu´´, Ortadoğu´da kan gözyaşı ve şiddetin temelini oluşturuyor.
Müslümanların aleyhine, tarihin yazdığı en alçak siyasi hamlelerden biri olan ´Balfour Deklarasyonu´nun kabulünün üzerinden tam bir asır geçti. İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur Balfour tarafından, ABD´deki Siyonist Yahudi petrol zengini Walter Rothschild´e gönderilen mektup daha sonra Balfour Deklarasyonu adıyla resmi bir hüviyete bürünmüş, bu deklarasyon sebebiyle Filistin topraklarına Yahudi göçü uluslararası destek bulmuştu.
OSMANLI YIKILDI ZULÜM BAŞGÖSTERDİ
Osmanlı Devleti´nin dağılması ve Beytülmakdis topraklarının sömürgeci devletler tarafından işgali sonrası bölgede oluşan otorite boşluğunu zulümle dolduran İngiliz ve Yahudi ittifakının altyapısı da bu utanç deklarasyonu ile atıldı. Ortadoğu topraklarında bir asırdır süren kan ve terörün temelini oluşturan bu deklarasyonla, işgal edilmiş Filistin topraklarında Batı dünyası tarafından desteklenen İsrail devletinin kurulmasının önü açıldı.
Editor : Haberpanelim