USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Bayramlar bayram ola

Bayramlar bayram ola

Bayramlar bayram ola
24-06-2017 06:00
Google News


HAYRULLAH AĞKAŞ
Günlük hayatın koşuşturmasından yorgun düşen insanlar, yaz aylarına da denk gelmesi ile beraber bayramları tatile gitmek için bir fırsat olarak değerlendirse de, eskiden bayramlar insanları kaynaştıran, bir araya getiren, yardımlaşmayı ve paylaşmayı öne çıkaran günlerdi.
Aile büyükleri ve sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz eski günler, mendiller içinde gelen harçlık ve hediyeler, bazen bayram sabahı giymek için sabırsızlıkla beklediğimiz bir çift yeni ayakkabı birçoğumuz için unutulmaz anılardı?
Ramazan ayının sonunda kutlandığı, oruç ibadetinin başarıyla yerine getirilmesinden duyulan sevinç ifade edildiği için Ramazan bayramı olarak anılır bu bayram. Ramazan ayı boyunca her gün sabırsızlıkla beklenen iftar gibi, Ramazan ayının bitişi de bayramla beraber kutlanır. Ama aynı zamanda Şeker bayramı olarak da bilinir, Yanlış tanımlanan bu isim Osmanlıca´daki adı olan "Iyd-ı Fıtır" yani Fıtır bayramından gelmektedir. Fıtır veya fitre olarak bildiğimiz, aynı zamanda şükür sadakası olarak bilinen isimden Türkçeleştirilmiş, zamanla şükür kelimesi şekere dönüşmüştür.
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR?
Ramazan ayı, oruç ve iftar geleneği sadece bir ibadet değil, aynı zamanda asırlar boyu süregelen bir kültürü içerisinde barındıran bir adettir. Dillere pelesenk olmuş bir söylem olan "Nerede o eski ramazanlar" yada "Nerede o eski bayramlar" lafına binaen biz de geçmiş yıllardaki ramazanları tasvir etmeye çalıştık.
Bayramlar çocuklar içindi de, biz mi büyüdük? Yoksa gerçekten de kaybettiğimiz değerlerin arkasından üzülmekten başka çaremiz mi yok? Siz de derin bir ah çekip, "Nerede o eski bayramlar" diyenlerdenseniz, o bayramları biraz hatırlayalım, biraz da hatırlatalım istedik...
*    Bayram; tatile gitmek değil, ziyaret etmek demekti. Eş, dost, akraba, komşu ziyaretleri yapılır, iade-i ziyaretler beklenirdi.
*    Bayramda anneanne, babaanne demek kolalı mendil demekti. Mis gibi ütülenmiş, kolalanmış, tertemiz mendiller torunlar için hazırlanırdı.
*    Aynı kıyafetlerle bayrama girilmezdi mesela, çünkü bayram; yeni pabuçlar demekti evvela... Arife gecesi yeni pabuçlarla beraber uyunurdu, annenin tüm kızmalarına aldırmadan, gizlice...
*    Sabah erkenden kalkılır, bayramlıklar giyilir, ailecek bayramlaşılır, sofraya oturulurdu.
*    Kahvaltı sofrasından kalkar kalkmaz, soluğu mahallede alırdı çocuklar? Mahalleli hazırlığını yapardı önceden. Bozuk paralar, şekerler kapının yanında hazır bekletilirdi.
*    Sokakta hazır beklerdi bayram salıncağı, gıcır gıcır sesi duyuldu mu, koşar sıraya girerdi çocuklar... Dünyanın en büyük lunaparkına gitmiş kadar eğlenirlerdi. Öyle jetonla, elektrikle falan değil, sadece salıncakçının gücüyle çalışacak kadar da samimiydi, bizdendi; seyyar salıncak.
*    Seyyar salıncaktan inen çocuklar, çatapat, kız kaçıran cephanelerini toplar, sokaklarda "fiiçuuuyyyvv" sesleri yankılanırdı.
*    Pamuk helvacı, kâğıt helvacı, baloncu, elma şekerci, macuncu beklerdi her sokağın başında...
*    Seyyar fotoğrafçılar gezinirdi bayram yerinde. Yepyeni bayramlıklarıyla hatıra fotoğrafı çektirirdi insanlar.
*    Bayramdan günler önce atılırdı tebrik kartları, postaneler dolar taşardı. Sevgililer, hediyelerini, mektuplarını aracılarla elden gönderirlerdi gizlice. Sabrı olan telefon sırası beklerdi, 1 dakika sesini duyabilmek için.
*    Samimiyetsiz toplu bayram mesajlarından önce, el öpmeler vardı.
*    Kolonyalar doldurulurdu mahallenin kolonyacısından... Herkesin kendi kolonya şişesi olurdu, en havalı kristalinden...
*    Misafire Türk kahvesi ikram edilirken, yanında badem şekeri unutulmazdı. Kahveler, tatlı sohbetlere vesile olurdu...
*    Komşuda pişen mutlaka size de düşerdi... Komşuluk vardı çünkü. Yan yana kapılarda yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmesin diye paylaşılır, komşunun tabağı asla boş gönderilmezdi geri.
*    Bayram da ekmek çıkmazdı; fırınlar, gazeteciler bile çalışmazdı. Tek bir gazete çıkardı; Bayram Gazetesi. Farklı görüşler birlik beraberlik içinde olabilirlerdi bayramda, tek bir gazetede.
BAYRAMLAR BAYRAM OLA
Eski bayramların özlemi anlatıldığı bir yazıda şairin "Ya bayramlar bayram olsun kurtulsun, Ya takvimler cayır cayır yırtılsın !" sözünü hatırlatmadan olmazdı.. Yaşanan kültürel yozlaşma ile İçi boşaltılarak asıl anlamından uzaklaştırılmaya çalışılan bayramları yeniden bayram tadında yaşamak temennisiyle, Anadolu insanının duygularını en güzel şekilde şiirlerine yansıtan Merhum halk şairi Abdurrahim Karakoç´u bir kez daha rahmetle anarak ´Bayramlar bayram ola´ şiirini siz okuyucularımızla paylaşıyoruz.

Bayramlar Bayram Ola-1-

Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine

Kızı "Bayram" dedi, yalın ayaklı
Adam "Bayram" dedi, tam ağlamaklı..

Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir "off! " kurtuldu

Oğlu "Bayram" dedi, sırtı yamalı
Adam "he ya" dedi, gözü kapalı..

Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok

Avrat "Bayram" dedi, eğdi başını
Adam "evet" dedi, sıktı dişini..

Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara

Takvim "Bayram" dedi, silindi yazı
Adam "öyle" dedi, bağrında sızı..

Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Yıllar, aylar, günler erirken yasta

Yer-gök "Bayram" dedi, ağzını açtı
Adam "Bayram" dedi, evinden kaçtı..

***
-2-
Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?

Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?

Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?

Kar çiçeğim solmuş kar yatağında
Can verir ırmağın dar yatağında
Arife gecesi yer yatağında
Üstüme serdiğim bayramlar hani?

Bayram demek takvimdeki yazı mı?
Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı?
Açıp yüreğimi, yumup gözümü
Özüne girdiğim bayramlar hani?

Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?

Abdurrahim Karakoç

/resimler/2017-6/23/1612579024803.jpg

/resimler/2017-6/23/1613518557091.jpg


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!