YUNUS BUDAKTAŞ
Önceki gün Saadet Partisi Genel Merkezi´nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendiren Karamollaoğlu, T BMM Genel Kurulunda anayasa değişikliği teklifinin mevcut haliyle referanduma sunulması durumunda parti olarak "hayır" oyu kullanacaklarını söylemişti. Saadet Partisi İl Başkanı Osman Gönay´da anayasa teklifinde hala belirsizlikler yaşandığını ifade etti.
YASAMA, YÜRÜTME, YARGI BAĞIMSIZ OLMALI
Gönay, ?Anayasadaki değişiklikler tam manasıyla bilinmiyor. Pek çok kimsenin bilmediği gibi bizde bazı şeylere vakıf değiliz. Bildiğimiz takip ettiğimiz kadarıyla ülkemizin faydasına olmayan bazı şeyler var. Yeni anayasada başkanlık sistemine geçilirken kuvvetler ayrılığı korunmuyor. Bu ülkemiz için çok önemli. Yürütme, yasama ve yargı birbirinden bağımsız olmalı. Eğer yürütme görevini yapanlar yani ülkeyi yönetenler yargıya müdahil olurlarsa adalet ortadan kalkar. Eğer ülkeyi yönetenler yasama müdahil olurlarsa bu ülkede demokrasiden bahsedilemez. Dolayısıyla biz bu açıdan yeni anayasadaki değişikliklere, ülkemizin menfaatine olmayan şeyler olduğu için itiraz ediyoruz.? şeklinde konuştu.
SEÇİM BARAJI KALDIRILMALI
Yeni anayasa teklifinde pek çok maddenin değiştirilmek istendiğini, ancak seçim barajı konusunun gündeme dahi gelmemesinin kendilerini rahatsız ettiğini ifade eden Gönay, ?Yeni Anayasada ihtilal anayasasındaki bütün maddeler genellikle değiştiriliyor ancak seçim barajı sistemine dokunulmuyor. Biz Saadet Partisi olarak baraj sisteminin kaldırılmasını istiyoruz. Milletin meclisinde her fikir temsil edilmelidir. Menfaatimize olan fikir kimden gelirse gelsin ülke menfaatineyse tatbik edilmeli. Onun için de baraj sistemi kalkmalıdır diyoruz.? dedi.
ÜLKEMİZDE DİTATÖRLÜK İSTEMİYORUZ
Yeni anayasa teklifiyle ilgili maddeleri değerlendiren Gönay, yeni sistemde başkanın meclisi feshetme yetkisinin bulunduğuna dikkat çekerek bu durumun çok tehlikeli olduğunu vurguladı. Gönay, ?Yeni anayasada başkanın meclisi feshetme yetkisi var. Bu çok tehlikeli bir durum. Başkan hoşuna gitmeyen bir şey olduğu zaman meclisi feshedecek. Ya da başkanın istemediği bir şeyi meclis geçirirse başkan meclisi fesheder korkusuyla meclis sağlıklı kararlar alamayacaktır. Bu korkuya kapılan milletvekilleri başkana muhalif bir karar alamayacaklardır. Dolayısıyla böyle bir demokrasi anlayışı olmaz. Ayrıca bakanların bakanlar hakkında gensoru önergesi verilmesi de engellenmiş olacak. Böyle bir şey olabilir mi ya? Ülkede demokrasi var. Bir ülkede milletvekili millete hizmet etmek için görevlendirilmiştir ve bunun için maaş alır. Bir yanlış yaptığı zaman gensoru verilmelidir, varsa bir yanlışı millete hesap vermelidir. Yapılan düzenlemelere göre tek adam sistemine gidiyoruz. Bunun bir başka manası diktatörlük demektir. Bu ilkemiz için zararlıdır. Yarın ülkede hiç hesap etmediğimiz şekilde bir değişiklik olduğu zaman, hiç istemediğimiz, ülkeye zarar verecek biri başkan olduğu zaman durum ne olacak? Bu tehlikeyi fark edebiliyor muyuz? Biz ülkemizde diktatörlük istemiyoruz. Ülkemizde ki kazanımlarımızdan zarar vermek istemiyoruz. Biz milli görüşçüyüz. Bugüne kadar doğruları hep söyledik. Bundan sonra da devam edeceğiz. Oyumuz yüzde yedilerden binde yedilere düşse dahi doğruları söylemeye devam edeceğiz. Bize yakışan doğruyu söylemektir.? şeklinde konuştu.
SİYONİZMİN OYUNUNA GELMEMEK LAZIM
Cenevre´de görüşülen Kıbrıs meselesiyle ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Gönay, Kıbrıs meselesinin kendilerince 1974 yılında bittiğini söyledi. Kıbrıs´ın Türkiye için çok büyük önem arzettiğini ifade eden Gönay, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
?Dönemin başbakan vekili Erbakan´ın talimatıyla çıkarma gerçekleştirildi. Kıbrıs için yüzlerce şehit verdik. O şehitlerimizin kanı bugün bir imza ile satılamaz. Kıbrıs bizim güvenliğimiz için çok önemlidir. Türkiye için Musul önemlidir, Halep önemlidir, El Bab önemlidir. Ancak Kıbrıs bunların hepsinden daha önemlidir. Çünkü Siyonizm Kıbrıs´ta bir üst kurmak istiyor. Buradan siyonizmi, BOB hareketini sürdürmek için bu üssü kurmak istiyorlar. Bu emele hizmet edilmemeli. Kıbrıs Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı, Cenevre´de masayı terk etti. doğru bir hareket yaptı. Biz isterdik ki Cenevre´yi terk etsin. Kıbrıs´ın varlığı masaya yatırılmamalı. Kıbrıs ve Türkiye´de ki yöneticilerin yapması gereken şey, Kıbrıs´ı dünyaya tanıtmak, diğer ülkelerin Kıbrıs´ı tanımasını sağlamak. Siyonizmin oyununa gelmemek lazım.?
Editor : Haberpanelim