Son süreçte kuraklığın en fazla etkilediği iller arasında Sivas’ın başı çektiğini ifade eden Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ; acilen kuraklıkla ilgili bilim kurulu kurulmasını istedi. Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde çalışmaların başlatılmasını talep eden Çetindağ, kurulacak bilim kurulunun yöre yöre çalışma yaparak üreticileri yönlendirmesi gerektiğini belirtti.
BARAJLARIMIZDA SIKINTI YAŞANIYOR
Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, 2022 yılında Sivas’ta birçok üründe tarihi rekora imza attıklarını söyledi. 2023 yılı için en büyük endişelerinin kuraklık olduğunu kaydeden Çetindağ; Ocak ayında olunmasına rağmen kar yağmamasından dolayı endişe duyduklarını dile getirerek “Devletimiz çok güzel yatırımlar yaptı, barajlar yaptı ama kuraklıktan dolayı barajlarımızda sıkıntı yaşanıyor. Nasıl ki pandemide bilim kurulu kurulduysa bizim kuraklıkla ilgili de bilim kurulu kurulsun” önerisinde bulundu.
ÇİFTÇİ; PRİMİNİ ÖDEMEKTE ZORLANIYOR
Köyleri sık sık ziyaret ederek üreticilerin sorunlarını dinlediklerini belirten Çetindağ, çiftçilerin Bağ-Kur primini ödemekte zorlandığını ifade etti. SSK’lıların 7 bin gün prim ile emeklilik hakkı kazandığını kaydeden Çetindağ; çiftçiler için bu sürenin 9 bin gün olduğunu kaydederek “Cumhurbaşkanımıza, Tarım Bakanımıza sesleniyorum. Çiftçilerimize yıpranma payı koysunlar. 9 bin gün çok fazla. 9 bin gün üzerinden çiftçimizin emekli olması kolay değil” dedi.
Fatih TABUR
Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ; ilimizde 2022 yılında tarımda yaşanan gelişmelerden 2023 yılı beklentilerine, çiftçilerin yaşadığı sorunlardan kuraklığa kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Sivas’ta 2022 yılının tarımsal üretim açısından verimli geçtiğini kaydeden Çetindağ, “2022 Sivas’ta tarımda dolu dolu geçti. Verimimizin en yüksek noktasına ulaştık. Buğdayda Cumhuriyet tarihinin en büyük rekoltesi kırıldı. Toprak Mahsulleri Ofisi Sivas’ta Cumhuriyet tarihindeki en yüksek alımını gerçekleştirdi. Şeker pancarında en son 800 bin tonda idik; 1 milyon 100 bin tona ulaştık. Yem bitkilerinde de iyi bir verim alındı. Ayçiçeğinde hem yağlıkta hem çerezlikte çok büyük bir ivme kaydetti Sivas. Sivas’ımız için ayçiçeği yeni bir ürün. Patateste tohumlukta Türkiye birincisiyiz. Aynı zamanda sofralık patates ve cipslik patateste de mükemmel bir verim alındı. Çiftçimiz 2022 yılında iyi para kazandı. 2023 yılına çiftçimiz bu hevesle bir hazırlık yaptık. Buğdaylarını ona göre ekti” dedi.
KAR YAĞMAZSA SIKINTI OLACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR
Şu an Sivas’ta bahar havası yaşandığını belirten Çetindağ, “Bizim burada eski hesaba göre karakış bitti şu anda zemheriye girdik; zemheri ayında da insanlar pikniğe gidiyor. Şu anda öyle bir hava var. İç Anadolu’da da Sivas’ımızda da yağmur konusunda bir sıkıntı gözüküyor. Hava durumuna baktığımızda önümüzdeki günler için de kar yağışı görünmüyor. 2022 yılının 9 ve 10’uncu aylarında çok güzel yağışlar olmuştu. Çiftçimiz ekimi yaptı; Sivas’ta 10’uncu aya doğru buğdayların yeşillenmesi çok güzel oldu ama şu anda duruma baktığımız zaman kimseyi karamsarlığa da düşürmek istemiyoruz ama bir sıkıntı var. Kar yağmazsa ileride sıkıntı olacak gibi görünüyor. İnşallah olmaz. Aşırı bir kuraklığa gidiliyor” dedi.
BARAJLARIMIZDA SU YOK
Geçtiğimiz günlerde Sivas Valiliği koordinesinde Devlet Su İşleri ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü organizesinde bir toplantı yaptıklarını anımsatan Çetindağ; “Toplantıda bazı barajlarımızda suyun kalmadığı vurgulandı. Bazı arazilerde şeker pancarının ekimi bıraktırdık. Yani önümüzdeki yıllarda kuraklık bu şekilde giderse vaziyet kötü. Şu anda barajlarımızda su yok. Devletimiz çok güzel yatırımlar yaptı, barajlar yaptı ama kuraklıktan dolayı barajlarımızda sıkıntı yaşanıyor. Bu da üretimin etkilenmesi demek. Şeker pancarını etkileyecek, patatesi etkileyecek. Buğdaydaki verimi belki düşürecek ama elbette ümidimizi kesmiyoruz. Her gün ‘Kar yağsın, yağmur yağsın’ diye bir ümitle kalkıyoruz. Şu anda ciddi derecede bir kuraklık devam ediyor. Meteoroloji verilerine göre de 2023 yılı kurak geçecek, barajlarımız dolmayacak. Bu hem bizi hem de vatandaşımızı üzüyor. Bu konuyu yakından takip edeceğiz. 2019-2020 yıllarında da sürekli dile getirmiştim. Nasıl ki pandemide bilim kurulu kurulduysa bizim kuraklıkla ilgili de bilim kurulu kurulsun. Bakanlığın nezdinde iyi bir çalışma yapılsın. Biz; tüm çiftçilerimizin altyapısını buna göre hazırlayalım diye defalarca söyledik. Bunu yetkililerimiz dikkate alsınlar. Bilim kurulu kurularak çiftçimizin buna göre yönlendirilmesi ve hazırlığının yapılması lazım. Dikkat ederseniz kuraklık gitgide artıyor. Bunu bilim adamları da anlatıyor. Buna göre çalışmalarımızı yapmamız gerekiyor. Bu memleket bizim, bu arazi bizim. Bilim kurulu kurularak yöre yöre, bölge bölge çalışması yapılması lazım. Artık bunun başka hiçbir çaresi yok. Bu konuda farkındalığı oluşturmamız gerekiyor” dedi.
9 BİN GÜN ÇOK FAZLA
Çiftçilerin Bağ-Kur primini ödemekte zorlandığını kaydeden Çetindağ; çiftçiler için emeklilik gün süresinin 9 bin gün olmasına tepki gösterdi. SSK’lıların 7 bin gün prim ile emeklilik hakkı kazandığını kaydeden Çetindağ; çiftçilere de aynı hakkın tanınmasını talep etti.
Çetindağ; “Sık sık köylerimizi ziyaret ederek çiftçilerimizin taleplerini, sıkıntılarını dinliyoruz. En büyük sorunlardan bir tanesi primler. ‘Başkanım biz bu kadar çalışmaya karşı neden 9 bin gün üzerinden emekli olabiliyoruz. SSK’lı ile aynı primi ödüyoruz ama bizim ki neden 9 bin gün’ diye serzenişte bulunuyorlar. Haklılar da. Zor şartlar altında çalışıyorlar. ‘Çiftçimizi kimseye ezdirmeyelim, üretsin bu insanlar’ diyoruz ya bunun için bu konuda adım atılmalı. İşsizliğin azalmasına katkıda bulunuyorlar, karnımızın doymasını sağlıyorlar. Cumhurbaşkanımıza, Tarım Bakanımıza sesleniyorum. Çiftçilerimize yıpranma payı koysunlar. 9 bin gün çok fazla. 9 bin gün üzerinden çiftçimizin emekli olması kolay değil. Eli nasırlı çiftçilerimiz ahırdan çıkamıyor; bu insanlar üretiyor. Buradan Cumhurbaşkanımıza çağrı yapalım. 9 bin gün çok fazla. Şu anda çiftçimizin gündemindeki en büyük konu bu. Bugün 3 bin 400 lira olmuş Bağ-Kur primleri. Bunu çiftçimiz ödeyemiyor. Köyde 10 kişiyle çalışıyorlar ama 1 kişi Bağ-Kur’lu görünüyor. Bundan dolayı genç nesil köylerde durmak istemiyor, çiftçiliği bırakıyor şehirlere göç ediyor. Buna acilen bir çözüm bulunması lazım. Aile çiftçiliğinin yaşayabilmesi için primlerin ödenebilecek seviyeye getirilmesi lazım. SSK’lılara verilen hakların çiftçilerimize de verilmesi lazım. Onlar da aynı primi yatırıyor bizler de aynı primi yatırıyoruz. Benim çiftçime daha fazla gün şartı koşuluyor. Bu konu üzerinde Tarım Bakanlığımızın nezdinde çalışma yapılması lazım. Bu iş çözülmeyecek bir husus değil, çözülmek zorunda. Biz üretmek zorundayız” dedi.
Editor : Haberpanelim